Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Yıldız Yağmuru

Faruk Nafiz Çamlıbel

En Eski Yıldız Yağmuru Gönderileri

En Eski Yıldız Yağmuru kitaplarını, en eski Yıldız Yağmuru sözleri ve alıntılarını, en eski Yıldız Yağmuru yazarlarını, en eski Yıldız Yağmuru yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
“Hayatını Benim yüzümden alt üst eden her kadın,geri de kalan yıllarını başkası ile bahtiyar geçirsin .
Hayat, basitliğini kaybedince.Saadet de bir grift bir hal alıyor..Bir çoban,bir çiftçi,bir tüccar, bir âlim,neyle mes’ut olacağını bilir..Fakat benim Saadet şartlarım o kadar karışık ki ne yapsam içinden çıkamıyorum!
Reklam
Erişilmez sanılan bir tepeye çıkınca dünyayı ayak altında gören insanlara benziyorsun
Halbuki ben kalbimin işlerini başımı sokmak istemedim,olduğum gibi görünmek istedim
Gönüller’in bitmez, tükenmez bir deniz gibi çalkalandığı devirler geride kaldı. Şimdi en kuvvetli çağlayanlar ancak bir mevsim akıyor
Mademki hastalık keşfolunmuştu, elbet ilacı da bulunacaktı
Reklam
Her çukurun bir sonu, her dağın bir tepesi olduğu gibi sevincin de, kederin de başladığı ve bittiği bir nokta var...Hiç bir derinlik,hiç bir irtifa sonsuz olmaz! İnsan nasıl bir çukurun sonuna erdikten sonra tekrar yükselmeye başlarsa,nasıl bir dağın tepesine vardıktan sonra inişe doğru yol alırsa, ben de üzüntülerimin son merhalesini bulduktan sonra yavaş yavaş ondan ayrılmaya mecbur oluyorum.
İki gönlün arasındaki mesafe büyüdükçe aşk ta büyür, bu mesafe aşılmaz bir hale girince aşkın ağırlığı da insanları ezecek bir dev olur...
Hakiki tehlikeler, gölge gibi, insanın ardından yürür...Ne kadar kaçarsak kaçalım akıbet, o gene ayaklarımızın uçundadır. Ondan en uzaklaştık sandığımız dakikada bir kere arkamıza dönelim,hemen onu görür titreriz.Göz yummakla felâketten kurtuluş Kabil midir? İnen bir hançere omzumuzu çevirmekle ne kazanırız ? Tabii bir ölümden gayri tabii vasıtalarla kurtulan kimdir?
Ansızın bir Yıldızeli uçtu,boşluğun içinde nurdan bir çizgi bırakarak silindi,gitti... Bunu bir ikinci, bir üçüncü yıldız takip etti. Sanki gökyüzünün bir şenliği, bir donanması vardı, ve görünmez eller tarafından sessiz hava fişekleri atılıyordu. Bir aralık düşen yıldızlar o kadar çoğaldı ki,Ziya hangisini takip edeceğini şaşırdı.Bir sağdan,bir soldan,yıldızlar akıp duruyordu. O,gökleri hiç bu halde görmemişti. Baktı, baktı, göklerde bazı iki, üç yıldız birden düşüyor,düşen yıldızların bıraktığı Nurdan çizgilerin biribiriyle çaprazlaştığı görülüyordu,Ziya: “Bu şenlik bir ay sürerse gökyüzünün bütün yıldızları yetişmeyecek!,, dedi, ve hafızasındaki mektep kitaplarının yapraklarını karıştırdı,bu semavî hâdisenin adını buldu: Yıldız yağmuru.
89 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.