Yıldız Yağmuru
Faruk Nafiz ÇamlıbelYıldız Yağmuru Sözleri ve Alıntıları
Yıldız Yağmuru sözleri ve alıntılarını, Yıldız Yağmuru kitap alıntılarını, Yıldız Yağmuru en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İki gönlün arasındaki mesafe büyüdükçe aşk ta büyür, bu mesafe aşılmaz bir hale girince aşkın ağırlığı da insanları ezecek bir dev olur...
Vakaları büyüten bizim mantığımızdır , bizim görüşümüzdür. Vakalar , kendimizle alakalı olursa gözümüzde olduğundan fazla bir değer alıyor . Yoksa , benim başımdan geçen bir acı , başkası için gülünçtür... Ben soğukkanlı filozof ona derim ki kendi hayatını başkasının ki gibi muhakeme etsin ve en büyük faciaya en uzun kahkahasını koyuversin !
Sayfa 84
Ziya'nın en çok şaştığı nokta bu idi:
Çalışması azaldıkça kazancı çoğalmıştı ve bugün hemen hiç işi olmadığı halde en çok parayı alıyordu.
Tevekkül , hem tatlı , hem müessir bir ilaçtır... Ne mutlu ondan içenlere ! Kederle neşeyi bir şekilde görürler...
Sayfa 334
Hiçbir yolculuk sonsuz olmuyor... Hayat yolculuğu bile!
Sayfa 193
Başkasında kusur gördüğümüz şeyler , kendimizde birer meziyet oluyor...
Sayfa 57
His yalnız hisle ifade edilmeliydi . Bunun için kalbinden dudaklarına gelen bütün yolları açmak lazımdı .
Sayfa 96
“sana çirkin dediler,
düşmanı oldum güzelin.”
Hayat ne çabuk değişiyordu fakat değişen yalnız hayat mı idi?İnsanlar değişmiyor mu idi? Daha doğrusu hayatı değiştiren insanların kendisi değil mi idi ?
Ben Deniz üstünde gezen bir sandal gibi kendimi hadiselere
hakim biliyordum ve yalnız deniz kadar geniş olan bu hadiselerin keyfini sürüyordum... Ansızın bir dalga geldi . Benim bu sonsuzluk içinde ne sefil bir zerre olduğumu anlattı... İşte, o dalga geldiğinden beri hadiselerin elinde bir oyuncağım !
Saygıyla anıyoruz..
Engini alt üst eden bu rüzgarların adına,
Bazıları şimşek der, bazıları fırtına.
Kara toprakta bir dev var geçmez ele.
Sarsıntısından bilir insan: Zelzele..
Dalganın, fırtınanın yeri yurdu bu toprak
Lazım mı ki her kuvvete ayrı ayrı ad komak ?
Bize sorsan onların hepsini bir ederiz,
Sonra onun adına MUSTAFA KEMAL deriz..
En büyük zevk bir teviye giderse kalbe azap veriyor , insan onu daha küçük , fakat bambaşka bir zevkle değiştirmeye razı oluyor...
Sayfa 118
Ziya ayakta olsaydı koltuğa düşerdi , fakat koltukta oturduğu için ayağa kalktı .
Sayfa 49
Her çukurun bir sonu , her dağın bir tepesi olduğu gibi sevincin de , kederin de başladığı ve bittiği bir nokta var... Hiçbir derinlik, hiçbir irtifa sonsuz olmaz ! İnsan nasıl bir çukurun sonuna erdikten sonra tekrar yükselmeye başlarsa , nasıl bir dağın tepesine vardıktan sonra inişe doğru yol alırsa , ben de üzüntülerimin son merhalesini bulduktan sonra yavaş yavaş ondan ayrılmaya mecbur oluyorum...
Sayfa 371
Ziya'nın en çok şaştığı nokta bu idi :
Çalışması azaldıkça kazancı çoğalmıştı ve bugün hemen hiç işi olmadığı halde en çok parayı alıyordu !
Sayfa 29