Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Yirmisekiz Çelebi Mehmed Efendi'nin Fransa Sefaretnamesi

Yirmisekiz Mehmet Çelebi

Yirmisekiz Çelebi Mehmed Efendi'nin Fransa Sefaretnamesi Yorumları ve İncelemeleri

Yirmisekiz Çelebi Mehmed Efendi'nin Fransa Sefaretnamesi yorumları ve incelemelerini, Yirmisekiz Çelebi Mehmed Efendi'nin Fransa Sefaretnamesi kitabı hakkındaki okur görüşlerini , Yirmisekiz Çelebi Mehmed Efendi'nin Fransa Sefaretnamesi puanlarını 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.

Puan

8.210 üzerinden
227 Kişi · 50 İnceleme
155 syf.
·
Puan vermedi
18. yy Osmanlı’sında halk sefalet bir yaşam sürerken devletin de bir o kadar şatafata düşkün ve gösterişe meraklı olması yeni bir şey değildir. Bunu Lale Devri’nden önceki dönemlerde de görmüştük. 18. yy’da 28 Çelebi Mehmed’in özellikle Fransa seyahatinden sonra batılı yaşam tarzını benimseyen (çalışan) Osmanlı’da görünen o ki kültürel yozlaşma da had safhaya ulaşmıştır. Osmanlı edebi anlamda doğuyu taklit ederken mimari alanda da Batıyı taklit etmiş. Yani kendi özü hariç pusula bir Doğu bir Batı olmuş. Eserde dikkat çeken önemli noktalardan birisi de kadına bakış açısı oldu. 18. yy Fransa’sında makam, mevki sahibi olmayan bir kadın, bir beyzade karşısında saygı görmek zorundaydı. Bununla birlikte bir kadın istediği vakitte dışarı çıkıp gezme hakkına sahipti; özgürdü. Halbuki Osmanlı’da değil kadının dışarı çıkması erkeğin bile belirli bir saatten sonra dışarı çıkması yasaktı. Ases ya da şahne denilen gece bekçileri tarafından bu durum kontrol edilmeye çalışılıyordu. Eser, edebi değer gütmeden o dönemleri bize gerçekçi bir şekilde yansıtması bakımından dikkate değerdir. Çünkü bu tarz eserlere çok az rastlıyoruz. Osmanlı’yı daha derinden tanımak isteyenler için şiddetle tavsiye ederim.
Yirmisekiz Çelebi Mehmed Efendi'nin Fransa Sefaretnamesi
Yirmisekiz Çelebi Mehmed Efendi'nin Fransa SefaretnamesiYirmisekiz Mehmet Çelebi · Türk Kültürünü Araştırma Enstitüsü · 1993698 okunma
155 syf.
10/10 puan verdi
Yirmisekiz Mehmed Çelebi Efendi’nin kaleme aldığı Sefaretname, 7 Ekim 1720 tarihinde İstanbul’dan Fransa’ya yolculuğa çıkmasıyla başlar ve 8 Ekim 1721 tarihinde İstanbul’a dönüşüne kadar gözlem ve incelemelerini içerir. Kitabı okumaya başlamadan önce; Yirmisekiz Mehmed Çelebi Efendi’nin bakış açısını ve değerlendirmelerini daha iyi anlayabilmeniz için, Osmanlı’da Lale Devri olarak adlandırılan 1718-1730 yıllarının siyasi, sosyal, kültürel, sanatsal özelliklerine ve ek olarak o dönemin mimarisine göz atmanızı öneririm. Kitabın dili akıcı, mukayeseleri yerinde ve ayrıntıları tatlıydı ama tasvir edilen şehirleri, saray ve bahçeleri, kaleleri, köprüleri incelemek için sürekli ara verdiğim için okurken bazen kopmalar yaşadım. Tarihi ve edebi olarak çok değerli bulduğum bu kitap; Osmanlı’da Lale Devri’nin dinamiklerini oluşturması ve Batı etkisinin sosyo-kültürel açıdan görülmeye başlamasının nedenlerinden biridir. Ayrıca, seyahatte anlatılanlardan yola çıkarak Batı’da da Osmanlı ilgisi olduğu ve Osmanlı’ya çok önem verildiği görülüyor. Yirmisekiz Mehmet Çelebi Efendi, seksene yakın maiyeti ve oğlu Said Çelebi’nin her gittikleri yerde ilgiyle izlenmelerini, coşkuyla karşılanmalarını okurken, Oryantalizm’in nasıl doğduğunu hatırladım. Semra Germaner ve Zeynep İnankur’un kaleme aldığı “Oryantalistlerin İstanbulu” kitabından hatırladığım kadarıyla Fransa'da Türk geceleri düzenlenmesi, Türkler gibi giyinerek fotoğraf çektirmelerinin moda olmasında bu seyahatin etkisinin çok büyük olduğunu düşünüyorum. İlgililerin okumasını kesinlikle tavsiye ederim.
Yirmisekiz Çelebi Mehmed Efendi'nin Fransa Sefaretnamesi
Yirmisekiz Çelebi Mehmed Efendi'nin Fransa SefaretnamesiYirmisekiz Mehmet Çelebi · Türk Kültürünü Araştırma Enstitüsü · 1993698 okunma
Reklam
155 syf.
10/10 puan verdi
·
9 saatte okudu
1720-1721 yıllarında Osmanlı elçisi olarak Fransa'ya giden Yirmisekiz Çelebi Mehmed'in yazdığı bu sefaretname dönemin yapısının anlaşılması için çok önemli bir eser. Bu kısa sefaretnameyi okuduğumuzda Osmanlı'nın nasıl geri kaldığı ortaya çıkıyor. III. Ahmet zamanında Batılı ülkeler tarafından Osmanlı'nın hala belleklerde büyük bir güç olarak kabul edildiği Fransızların Osmanlı elçisine yaklaşımlarından belli oluyor. Bütün halk onu görmek için sokaklara dökülmüş, Kral bizzat ayağa kalkıp elçiyi karşılamıştır. Yirmisekiz Çelebi Mehmed Fransa'nin mimari, sanat, bilim, teknik, astronomi, tıp, eczacılık gibi alanlarda ne kadar ilerlemiş ve masraf yapmış olduğunun üzerinde ısrarla durur. Osmanlı'nın bu konularda yetersiz olduğunu sık sık Fransızların yaptıklarının daha önce görülmemiş olduğunu söyleyerek bize aktarır. Fransız bir astronomun 15. yy. Türk bilgini Uluğ Bey'in çalışmalarında ki bazı yanlışları bulup onu elçiye bildirmesi, Fransız alimlerin Doğu alimlerini takip ettiklerini gösterir. Asıl kötü olan ise aynı yüzyılda Fransızların aksine Uluğ Bey'i aşacak bir Türk alimin ortaya çıkmamış olmasıdır. Bu kısa sefaretnameyi herkesin okumasını tavsiye ederim. Eğlenceli bir anlatımı olduğu için hiç sıkılmayacaksınız.
Yirmisekiz Çelebi Mehmed Efendi'nin Fransa Sefaretnamesi
Yirmisekiz Çelebi Mehmed Efendi'nin Fransa SefaretnamesiYirmisekiz Mehmet Çelebi · Türk Kültürünü Araştırma Enstitüsü · 1993698 okunma
99 syf.
·
Puan vermedi
·
2 saatte okudu
Eser Yirmisekiz Mehmet Çelebi’nin Fransa seyahatnamesini barındırıyor. Anı-günlük-tarih türlerinden bir kitap diyebiliriz. Eseri ilk defa sosyal medyada gördüm. Öncelikle ismi ilgimi çekti. Tarih türünde olduğu tarih okumayı sevmeyenlerin bile seveceği iddia ediliyordu. Ben de pek tarih sevmem ama alıp okumayı kafama koydum bir kere. Benim en çok merak ettiğim Mehmet Çelebi’nin Yirmisekiz lakabı idi. Öğrendim ki gençliğinde Yeniçeri Ocağı’nın 28. taburuna yazılmış olduğu için bu lakapla şöhret kazanmış. Mehmet Çelebi, 1720 yılında devrin padişahı 3. Ahmet tarafından Fransa’ya büyükelçi olarak gönderilmiş. Oğlunu da yanına alarak Fransa’ya yaptığı bu seyahat ile Türkiye’ye matbaacılığın getirilmesine bile vesile olmuş. Çelebi, Fransa’yı ele aldığı sefaretnamesinde bir gazeteci gibi dikkatli davranmış. Karşılaştıklarını sadece dış görünüşü ile değil mahiyetini de öğrenmeye çalışarak anlatmış. Ve böylelikle 18. yüzyılın başında Fransa seyahatini anlatan sefaretnâmesi Türk edebiyatını süsleyen ve güzel olduğu kadar öğretici bir eser olmuş. Ben keyifle okudum. Benim için farklı olmakla birlikte öğretici bir macera oldu. Çelebi, gördüklerini çok iyi bir şekilde izah etmiş. İçimde Fransa’yı görme tutkusu oluştu da diyebilirim. İlk defa bu tarz okudum. İyi ki de okudum. Faydalı oldu.
Paris'te Bir Osmanlı Sefiri
Paris'te Bir Osmanlı SefiriYirmisekiz Mehmet Çelebi · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2023698 okunma
99 syf.
10/10 puan verdi
·
6 saatte okudu
İsmine tarih derslerinden aşina olduğumuz Yirmisekiz Mehmet Çelebi'nin sefaretliği esnasında aldığı seyahat notlarından oluşuyor kitap. 1720 yılında Lale Devri padişahı III. Ahmet tarafından Fransa'ya elçi olarak gönderilir Mehmet Çelebi. Lale Devri, askeri olaylardan ve ıslahatlardan uzak, kültür ve sanat üzere bir dönem olarak Osmanlı tarihin "Lale"li kısmını oluşturur. Mehmet Çelebi, Pasarofça Antlaşması ile kendini göstermiş, oradaki başarısı ilerlemesini sağlamış ancak III. Ahmet'in tahttan indirilmesinden sonra üst düzey yöneticilik görevlerinden el çektirilmiş. Sefaretliği dönemi zirve dönemine denk gelir. Hem kendisi hem de Fransa halkı için ilginç ve dolu dolu geçen bu seyahatta Mehmet Çelebi, gördüklerini en ince ayrıntılarına kadar not almış ve çalışması döneme ışık tutan nadide bir eser olarak günümüze ulaşmış.
Paris'te Bir Osmanlı Sefiri
Paris'te Bir Osmanlı SefiriYirmisekiz Mehmet Çelebi · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2023698 okunma
99 syf.
7/10 puan verdi
·
4 günde okudu
28. Mehmet Çelebinin Fransa Anıları
. Kitap adından da anlaşılacağı üzere Osmanlı Sefiri 28. Mehmet Çelebinin Fransa ziyaretini anlatıyor. Kitapta bilhassa Çelebinin sempatik dili dikkat çekici. Biraz eski dile hakim olmayı gerektirmesine karşın okurken beni pek zorlamadı diyebilirim. Özelikle Çelebinin gözlemlerini ve kendilerine gösterilen derin hürmeti beğenerek okudum. Kitap bize duraklama döneminde bile Osmanlının Avrupa güçleri tarafından muteber kabul edildiğini ortaya koyuyor. Bu anlamda kitabı beğendim. Lakin açıkçası okuması elzem bir kitap olarak da görmedim. Devrinde Osmanlı ve Fransaının birbirlerine nasıl baktığını ve Çelebinin nelere şaşırdığını anlamak için okunabilir. Lakin dediğim gibi elzem de diyemem. Karar sizin. Etimoloji İçerikli Youtube Sayfamıza Göz Atmak İçin ↓ youtube.com/channel/UCf5PEm...
Paris'te Bir Osmanlı Sefiri
Paris'te Bir Osmanlı SefiriYirmisekiz Mehmet Çelebi · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2023698 okunma
Reklam
99 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
31 saatte okudu
Osmanlı Devleti'ne oldum olası hayranım bu kitapla birlikte daha da perçinleşti. Fransa'da insanların Osmanlı heyetini görmek için akın akın gelmeleri onların da hayran olduğunu gösteriyor. Öyle ki yemek yemelerini, namaz kılmalarını bile izlemeye geliyorlar. Tabii bu durum bizim heyetin biraz garibine gitmiyor değil ama razı oluyorlar kırmamak için. Kitabı okurken heyet ile birlikte Fransa'nın saraylarını, bahçelerini, parklarını, birbirinden güzel fıskiyeli su havuzlarını gezdim resmen. Bahsedilen yerlerin resimleri de kitapta mevcut. Fransa sanata düşkün bir yer. Opera yapmak, Opera da görev almak, izlemek yaşamlarının bir parçası tabiri caizse. Çelebi Mehmet Fransa'da gördüklerinin hiçbir detayını kaçırmadan yazmış. Sonradan dili sadeleştirilmiş. Fakat yer yer Osmanlıca kelimeler bulunuyor. Ben okurken çok keyif aldım size de tavsiye ederim.
Paris'te Bir Osmanlı Sefiri
Paris'te Bir Osmanlı SefiriYirmisekiz Mehmet Çelebi · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2023698 okunma
99 syf.
·
Puan vermedi
·
5 saatte okudu
Okumak için oldukça geç kaldığım bir kitap oldu. Şevket Rado hazırlarken 2 nüsha üzerinde çalışma yapmış: Orijinal ilk elden çıkan nüsha ile Padişah'a sunulması için hazırlanan nüsha. Rado, ilk elden hazırlanan nüshayı temel almasına rağmen bazı dipnotlar ile diğer nüshadaki eklemeleri veya Çelebi'nin işaretlemeleri ile çıkarmalarını göstermiş ki benim kitapta en çok hoşuma giden ikinci şey buydu. Örneğin bir yerde iftar açmalarını izlemek isteyen kadınların yanlarına gelişlerini anlatırken Padişah için hazırlanan nüshada "bir çok kutu şekerleme getirdiler" denirken Çelebi kendi nüshasında bunu çizerek "bir kutu dahi getiren yoktur" demiştir. 2 nüshaya dair yorum yapmak için fevkalade bir örnek. Kitabı bu denli sevmemin ilk nedeni ise dilinin ham bir şekilde çevrilmiş olması. 1700'ler Türkçesini hemen hemen okuyor ve anlayabiliyoruz. Halbuki 1800-1900'lere dair bir metni şu an okumak ve anlamak bizim için oldukça zor ( Arapça ve Farsça kelime yoğunluğu nedeniyle). Bu yüzden seçilen kelime ve kavramların gerçekten o dönemin kavramları olduğunu bilmek sizi kitaba daha da yakınlaştırıyor. Ol sebep okumak için hiç vakit kaybetmeyin derim.
Paris'te Bir Osmanlı Sefiri
Paris'te Bir Osmanlı SefiriYirmisekiz Mehmet Çelebi · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2023698 okunma
99 syf.
10/10 puan verdi
·
5 saatte okudu
Belki bu ay içinde okuduğum en farklı türde olan kitap bu olabilir. Bir kitap okudum ve bu kurgu değil. Gerçekten gidilmiş ve görülmüş yerlerin bir Osmanlı Elçisi tarafından anlatılmasıydı bu ve tarihimize ait gerçek bir şeyler okuyabilmek de hoşuma gitti doğrusu. III. Ahmet’in Fransa’ya gönderdiği Elçi Yirmisekiz Mehmet Çelebi ve heyeti halk ve
Paris'te Bir Osmanlı Sefiri
Paris'te Bir Osmanlı SefiriYirmisekiz Mehmet Çelebi · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2023698 okunma
51 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.