İnsanlık tarihi boyunca İslam'ın dayandığı temel ve asıl teori şudur: "Allah'tan başka ilah olmadığına şehadet etmek." Yani Allah subhanehu ve teâlâ 'yı uluhiyette,rubuviyette,yöneticilikte,otoritede ve hâkimiyette birlemektir...
Onlara, İslam'ın evvela gerçek manasıyla la ilahe illallah akidesini gerçek anlamıyla kabul etmek olduğunu öğretmelidirler. La ilahe illallah ise tüm alanlarda hâkimiyeti, egemenliği Allah'a vermek ve bu konuda hak iddia ederek Allah'ın otoritesine karşı haddi aşıp başkaldıranları reddetmek demektir.
Böylece ilk nesil için Kur'an , yaşamak ve amel etmek için öğrenme metoduydu.Ancak sonraki nesillerde ortaya çıkan durum ise Kur'an'ı incelemek ve manevî zevk almak için okumak öğrenme metodu hâline gelmiştir.
İlk nesil için Kuran,yaşamak ve amel etmek için öğrenme metoduydu.Ancak sonraki nesillerde ortaya çıkan durum ise Kuran'ı incelemek ve manevi zevk almak için okumak öğrenme metodu haline gelmiştir.Yani bu ikinci faktör seçkin ve biricik nesil ile bütün diğer nesilleri birbirinden ayıran temel faktördür.
Müslüman olduğunu iddia eden bazı kimseler, cahiliyenin içinde yaşadığı şu rezil hayat karşısında aşağılık kompleksine kapılıyor. Hatta İslam ile batıdaki bu sefih ve bunalımlı hayat arasında bir benzerlik bulmaya çalışıyorlar! Yine İslam ile doğudaki katıksız materyalizm rezilliği arasında bir benzerlik arıyorlar!
Vatan; inancın, hayat sistemi ve şeriatın Allah'tan alanıp uygulandığı yer demektir. İşte insana layık olan vatanın manası budur. Milliyet; akide ve hayat tarzıdır. İnsanoğluna layık olan bağ da budur.
Maddî üretime katkıda bulunmak, insan yetiştirmekten daha kârlı, daha şerefli ve daha itibarlı olursa! O zaman bu durum insanı ölçüler ile ilkellik, medeni gericilik...
Bizi buralara Allah gönderdi. İsteyenleri kula kulluktan kurtarıp, sadece Allah'ın kulluğuna ulaştırmaya, dünyanın darlığından kurtarıp, dünya ve ahiretin genişliğine kavuşturmaya, dinlerin zulmünden kurtarıp İslam'ın adaletine ulaştırmaya geldik Allah'ın Resulü'nü de dinini insanlara anlatması için göndermiştir. Kim onun dinini kabul edip iman ederse, ondan bunu kabul ederiz, elimizi ondan çekeriz ve topraklarını da ona bırakırız. Kim de reddederse onunla ya cennete ya da zafere ulaşıncaya kadar savaşırız.
Bu dini; devlet, düzen, kurallar ve kanunlar sistemi olarak ikame edip uygulayanlar, daha önce onu gerek kalplerine ve gerekse de yaşantılarda; akide, ahlâk, ibadet ve yaşam tarzı olarak yerleştirdikleri için bu başarıya ulaşabilmişlerdir.
Her durumun ardında ve her gelişmenin ötesinde Allah'ın bir hikmeti vardır. Perde ardında gizli olan saklı hikmetini,sadece kâinatı çekip çeviren, O'nun olayları ile ilişkileri arasında uyum sağlayan Allah bilir.