Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Yoldan Geçerken

Mehmet Kazar

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Yaşayarak, faaliyette olarak, yaptıklarını sergileyerek, ipin ucundan tutarak bizatihi hayatın içinden gelerek konuşmak vardır. Konuşmaların en tesirlisi de yaşamın içinden gelerek yapılan konuşmalar olsa gerek. Kalbi etkileme tesirine sahiptir yaşamından içinden gelen ve yaşantıyla sergilenen konuşmalar. Bizzat yaşamın penceresinden anlatılmıştır çünkü. Bu pencereden yapılan konuşmalar hakikat dolu ise kalplerde yer eder, onu uyandırır ve muhabbeti güçlendirip tesir halkasını genişletir.
Sadece konuşup da hiçbir icraatı olmayanları kuru ağaçlara benzetirim; meyvesiz, gölgesiz. Sadece süslü bir görsel olarak karşımızda dururlar. Gel görelim ki yalnızca konuşmayı kendine iş haline getirenler, bir kısım insanlar tarafından icraatları olduğu sanılıp el üstünde tutulurlar. Peki, nereye kadar? Elbette başkaları tarafından yapılan icraatlar gelip hakkını alana kadar. Toplumda icraati olmayıp da ne çok konuşan var değil mi?
Mehmet KazarKitabı okudu
Reklam
İnsan, kalp, his ve tüm duygularını hakikatle meşgul ettiği vakit hayatın anlamını idrak etmeye başlıyor ve çağımızın çeşitli psikolojik hastalıklarından da kurtulmuş oluyor. Çünkü hakikatle meşguliyet kalp ve ruhu tedavi ediyor.
Eğer özlem duyan biri kalmışsa sana senden geriye, gün gelecek evlerinin misafir odası veya oturma odalarının duvarlarında çerçevelenmiş asılı bir fotoğraftan ibaret olacaksın. Belki de artık bakılmayan bir fotoğraf. İşte dünya hikayesinden bir kare; artık duvarda asılı, çerçevelenmiş bir fotoğrafsın. Bu kadar.
Kalpte hakikat ışığı yoksa başka kalp kazanmayı bilir mi? Önce kalbi hakikat suyu ile beslemek lazım. İnsan olmak nimetinin süzgecinden geçer bu durum. Mânây-ı kalp ancak bu hakikat üzere çalışır. Yoksa kalp sadece bir et parçasıdır. Bizim üzerinde durduğumuz mevzu; kalpten kalbe giden yolların mânevî kalp ile hakikat üzere olmasıdır.
Şehir hayatı ve teknoloji, insanı kalbinin sesini dinlemesinden uzak bırakıyor. Sonrası; huzursuzluklar ve psikolojik rahatsızlıklar kendini gösteriyor. Kalp ise doğayı görmek ister; toprağı, çiçekleri, gün doğumunu, gün batımını. Psikolojik rahatsızlıkların çoğu da bu mekânlardan uzak kaldığımız için çıkıyor olabilir. Bir de şunu soralım kendimize: En son ne zaman gökleri seyrettik? En son ne zaman yıldızlara baktık? Kalbimiz ve ruhumuz unutmasın bunları. Yoksa, beton, asfalt ve teknolojinin kolları arasında harap olur gider kalbimiz.
Mehmet KazarKitabı okudu
Reklam
Ne vakit asıl kalbimizin farkına varırsak dünyadan o ölçüde vazgeçeriz "Geçtim dünya üzerinden"i bir de bu mana ile okuyalım. Asıl kalbimizin varmak istediği yer ebed aşkı değil midir? Dünya, kalbi tatmin etmeyen bir yer; çünkü kalp buraya razı değildir. Ebed aşkı işlenmiş oraya.
Çıra YayınlarıKitabı okudu
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.