Nuri Bilge Ceylan

Yönetmen Sineması

Ayşe Pay

Yönetmen Sineması Sözleri ve Alıntıları

Yönetmen Sineması sözleri ve alıntılarını, Yönetmen Sineması kitap alıntılarını, Yönetmen Sineması en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Değersizlik kimi zaman değerlerin üzerini örtebilir.
Bir öfke cinayeti , yasak aşk ve baba katli soyluların, yarıtanrıların başına gelirse tragedya, ayaktakımının başına gelirse üçüncü sayfa haberi olur.
Reklam
Çok az insan aynayla maskesiz yüzleşmeye cesaret eder; bu yüzleşmeyi sonuna dek sürdürene de daha sonraları "kahraman" derler.
Film en olmadık anda bitmişti, tıpkı hayat gibi.
Tıpkı taşra gibi uzakta yanıp sönen, parlayıp yiten ışığın vaadiyle yaşar çocuk.
Bu sonsuz hiyerarşiler evreninde insan tümüyle "yalnız"dır.
Sayfa 28 - Küre Yayınları
Reklam
Ceylan, sürekli "kötü"ye yöneliyor ve yaşadığımız cehennemi tasvir ediyor.
Sayfa 75 - Küre Yayınları
Calvino'dan Alıntı
Biz canlıların cehennemi gelecekte var olacak bir şey değil, eğer cehennem varsa, burada, çoktan aramızda; her gün içinde yaşadığımız, birlikte, yanyana durarak yarattığımız cehennem. İki yolu var acı çekmemenin: Birincisi pek çok kişiye kolay gelir. cehennemi kabullenmek ve onu görmeyecek kadar onunla bütünleşmek. İkinci yol riskli: sürekli bir eğitim ve dikkat istiyor, cehennemin ortasında cehennem olmayan kim ve ne var, onu aramak ve bulduğunda tanımayı bilmek, onu yaşatmak, ona fırsat vermek.
Sayfa 77 - Küre Yayınları
Modernizmle birlikte dinin yerine ikame edilmeye çalışılan sanat, dinden kutsallığını da ödünç aldı. Boşluk kabul etmeyen doğa gereği Tanrı'nın terk ettiği düşünülen dünyada yeni tanrılara, yeni yaratıcılara ihtiyaç vardı. Bu çerçevede Tanrı'nın yerine sanatçı, dinden boşalan kutsalın alanına da sanat yerleştirildi. Bir zamanlar hakikati aramanın bir aracı/yolu olan sanat, bundan böyle itibar kazanmanın ve kendini seçkin bir entelektüel çevreye dâhil hissetmenin de yolu olageldi. Niyetlerin yolunu, yönünü şaşırdığı bu düzlemde sanatın da, sanat eseriyle muhataplığın da tanımı elbette değişti.
Sayfa 49 - Küre Yayınları
Reklam
Ev, insanı gökten inen fırtınalara karşı olduğu gibi, yaşamındaki fırtınalara karşı da ayakta tutar. İnsan varlığının ilk evrenidir. Ev, düşü barındırır, düş kuranı korur...
Sayfa 17 - BechelardKitabı okudu
İnsanla nesnenin aynı varlık alanlarında kıymetlendirilmesi, kişinin etrafındaki her şeyi tek bir mesafeden görmesine yol açar.
N.B. Ceylan filmlerinde taşra
Taşra, kaplumbağanın bağası gibi gittiği her yere taşınan bir evi imgeler. Ne kadar uzaklaşılırsa o kadar yaklaşılan varoluşsal bir evrendir. Kabuk her ne kadar canlıyı korusa ve emniyet duygusu ile sonsuz bir dinginlik hissi uyandırsa da ona sınırlar çizdiği, koşulsuz bir özgürlükten uzakta tuttuğu ölçüde bir hapishanedir de. Taşra, Ceylan'ın karakterleri için bu nedenle tıpkı bir kaplumbağanın kabuğu gibi, taşınması güç bir yük, ancak ondan uzaklaştığında karakterlerini tümden "ontolojik evsizliğe" mahkûm eden bir "ev" olarak belirir. Kabuk imgesi, özgür ve bağımlı varlık diyalektiğini de bünyesinde taşır.
Sayfa 17 - Küre Yayınları
Nuri Bilge Ceylan sinematografisinde görsel olarak fotoğrafın tesiri çok büyüktür.
Ceylan'ın filmlerinde doğa adeta dramatik bir unsur, hatta neredeyse başlı başına bir karakter olarak yer alır.
17 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.