Maddenin verdiği fani zevkle avunmadı, daima ebedî olanı istedi. Maddeye şuursuzca saldıran ve faniliklere çivileme atlayan günümüz insanına çekeceği ızdırabı sanki bilerek şöyle sesleniyor:
Bunca varlık var iken gitmez gönül darlığı.
Yunus'un gözünde de gerçek derviş, dünyadan gönlünü çekmiş, fakat eliyle de arpa ekmiştir.
Dünyadan gönlünü çeke
Eli ile arya eke.
Onlar dünyayı ellerinde tutmuşlar, kimseye muhtaç olmamışlardır. Ancak ellerinde tuttukları dünyayı gönüllerine koymayarak ebediyete talip olmuşlardır. "Dünyayı kesben değil, kalben terketmişlerdir."
O, dünyada çalışmanın, elinin emeğini yemenin taraftarıdır. Asalaklığı, tembelliği, hazıra konmuşluğu, "armut piş ağzıma düş" miskinliğini kabul etmez. Peygamberler bile kendi kazandıklarını yiyen meslek sahibi insanlardı.