KONUŞSAM SESSİZLİK GİTSEM AYRILIK
Resmin rehindir gurbetimde.
Gurbetimde sesleri aşındırmış kimliksiz bir kasaba
ve senin kederini ıslatan o yağmurlar rehin...
Alnı özlemle dağınık bir akşam getirdim sana.
Sar, büyüt ellerinle, konuk et sıcaklığına;
konuk et, kanatları kanatılmış kuşlar getirdim sana.
Ve akşam, bir kez daha;
saçlarına çığ düşmüş bir kentin ortasında
ölümümü bir eylül sabahı vurdum
suçsuzum, kaçarsam öfkem kuşatılacak
ay sussun, ay dolansın kör kapılara
tek ve çoğul ve konuşkan bir ırmağa
şaşkın sular gibi gidelim, bir bahar dalı gibi
bin kasırga büyüyorsa bu haritada
biz de muhbir, ne kaçak
ne de şakağımıza dayalı tetiğe sağır kalalım
homeros'a gidelim, gül parmaklı eos'a
uzun yollara,
sıra dağlara,
özlemleri azdıran baharlara kalalım...