Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Yüzdeki Leke

Mustafa Aydoğan

En Eski Yüzdeki Leke Sözleri ve Alıntıları

En Eski Yüzdeki Leke sözleri ve alıntılarını, en eski Yüzdeki Leke kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Söz, umut taşımalıdır. İnsanı, kendi yükseğine çıkaracak en kısa yol umut yoludur. # Umut taşıyan söz, yumuşak ve uysal olur. Bu sayede kendine etki alanı bulur.
Eleştirinin “yerme” ve “kötüleme” ile eş tutulması, eleştiriyi bu yönüyle, salt bu yönüyle görme ve algılama, bilginin doğasına uygun olmayan bir algılama biçimidir. Sözün, sahibini terk ettiği bir nokta vardır. Eğer bu noktaya gelirse, söz sahibini terk eder ve yaratıcısına döner. Sözün, kelâmın bünyesi, kötülüğü taşıyamayacak kadar şeffaf ve narindir. Kötülüğe davet edilen söz, acı çeker. Çünkü onun gerçek yurdu, hakikatin yurdudur. Söz, he an, mutlak yaratıcının yanına dönmekten hoşlanır. Sadece bundan hoşlanır. Sözün muhatabı olan insanın ruhu, mutlak yaratıcının üflemesidir. Söz, bu üflenmiş olanla uyumlu olmaya hasret duyar. O, insanın ruhuna merhamet kanalıyla doğar ve diline bu kanal aracılığıyla gelir. Kelime de böyledir. Kelime, merhamet kanalından geldiğinin bilinciyle tasarruf edildiğinde hem yumuşak bir tabiata, hem de sirayet edici bir hâle kavuşur. Yazının etkisizliği, kelimenin doğasına uygun davranmayışın bir sonucudur. Şiddet ve kusur üzerinden harekete zorlanan kelime, bir bumerang gibi geldiği yere döner ve kendi kaynağını vurur.
Reklam
Eve dönmeliyim. Evde kimsecikler bulunmadığını bilsem de eve dönmem gerekiyor. Odaların ve salonun boşluktan çınlayan sesini dinlemeliyim. Kendime aynada bakmalıyım. Kimseler olmadan da kendime aynada bakabilmeliyim. Sessizliği tanıyorum. Yalnızlığa tahammül edebilirim. İsimler olmadan çağırabilirim Kelimesiz anlayabilirim. Kıpırtısız boşluğa katlanabilirim. Eve dönmeliyim. Gidenleri orada beklemeliyim. Ufak gezmelerde kaybolmak diye bir şey yoktur. Dünya ufak bir yer Ve her noktasında işaretler vardır. Gerçi insan, işareti içinde taşır. Vücudu ile ruhunun kesiştiği yerde. Kaybolması pek mümkün değildir bu nedenle.
Vücudumuz bizi, bir beşer olarak bu dünyaya bağlayan tarafımızdır. Vücutsuzlaşmak, esas olarak, ölüm dairesi içine girmektir. Ölmek, yok olmak değil, vücutsuzlaşmaktır. Ölüm vukû bulduğunda, mekân da zaman da ortadan kalkar.
Sayfa 17
Nezaketli kişi, eyleminin odağında "insan" olduğunu hep "hatırında" tutar; küstah ise, insanı "unutarak" hareket eder.
Sayfa 32
Dostluk ilişkisi, kusurları, karşılıklı olarak her an bertaraf edebilmenin erdemine dayanır. Kusur görmeye başladığımızda, böyle bir ilişkiye kalbimiz kapanıyor demektir. Çünkü kusurluluk, kendi kendini çoğaltan bir şeydir. Başladığı yerde durmak bilmez.
Sayfa 58
Reklam
“Boşluğa söylerim ben sözümü. Hava yutar onu. Kuşlar geçer ötesinden, berisinden. Yılan sezer, akrep duyar, kurt bilir. İnsan her şeyin az öncesidir. “
Düşünce ve yazı
Her düşünce, doğduğu öz itibariyle biriciktir. Ona zemin olan bir kalp vardır. Ona işlerlik kazandıran bir zihin vardır. Ona can veren bir hayat biçimi vardır. Düşünen insan, tekrardan nefret eder. Gerçek sahibi olduğu düşüncenin, başkalarının sahipliğinde karşına çıkmasından acı duyar..
Sayfa 89
İnsan, kelimesiz anlayabilir ama kelimesiz düşünemez.
Sayfa 94
Bana yalnız olduğumu hatırlatacak olana bu hakkı nereden aldığını sorarım ..
Sayfa 22 - EOY Yayınları -1.Baskı-Kasım 2014 ·
49 öğeden 31 ile 40 arasındakiler gösteriliyor.