Bilinmektedir ki, bir orduyu oluşturan neredeyse her birey, yaşayan bir makinenin canlı organları, parçalarıdır. Bu makineyi işleten; her organını, her parçasını harekete geçiren araç; buharla çalışan motorlar değildir. Orduya hareket veren araç, ordu makinesini oluşturan canlı organların zihinlerindeki güç ve kanlarındaki ruhtur. Bu zihinlerde ve bu kanlarda gereken kuvvet ve akım hızı bulunmazsa makine durur ve başka hiçbir güç onu işletemez.