Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Dünya Tarihçesi 5. Kitap

Zaman Başlarken

Zecharia Sitchin

Zaman Başlarken Sözleri ve Alıntıları

Zaman Başlarken sözleri ve alıntılarını, Zaman Başlarken kitap alıntılarını, Zaman Başlarken en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Göksel Zaman, Yeryüzündeki bizlere göre, geriye akmaktadır. Dolayısıyla zodyak kuşağı açısından Geçmiş Gelecektir.
Sayfa 38
Enki, Basra körfezinde suya iniş yaparak yeryüzüne ilk gelen Anunnaki grubunun önderiydi; Anunnakilerin baş bilim adamıydı ve günümüz bilgisiyle ancak bilgisayar disklerine benzetebileceğimiz bilmecemsi nesneler olan ME'ler üstüne tüm bilgileri yazmış olandı. Enki gerçekten de Anu'nun oğluydu, peki öyleyse Kelt öncesi mitlerde An Daga'nın oğlu Oengus haline gelen tanrı o muydu? Sümerler tekrar tekrar "Bildiklerimizin hepsini tanrılardan öğrendik" demekteydiler. Öyleyse Stonehenge'i oluşturanlar kadim halklar değil de kadim tanrılar olmasınlardı?
Sayfa 93 - Zecharia Sitchin yaşıyor olsaydı, göbekli tepe hakkında ne derdi kimbilir.
Reklam
Anunnakilerin efendi oldukları o eski günlerde tanrıların sürgün edilişleri bizim Dünya Tarihçesi dediğimiz şeyin dönüm noktalarını oluşturmaktaydı.
Sayfa 331
Ve Sümer' de ve Güney Amerika' da, Orta Amerika' da ve Britanya Adalarında ve de Karadeniz kıyılarındaki tüm bu "taş çemberlerin" amacı sadece ay yılını güneş yılına uydurmak veya sadece Dünya Zamanını hesaplamak değil de esasen Göksel Zamanı, zodyak çağlarını hesaplamak değil miydi?
Sayfa 406
Roma döneminde Kartaca piskoposu ve kuruluşunun ilk yıllarında Hristiyan Kilisesinin en büyük düşünürü olup Yeni Ahit' teki din ile Yunan felsefesinin Eflafuncu geleneğini birleştiren Hippo'lu Augustin'in (M.S. 354-430) "Zaman nedir?" diye sorulduğunda "Hiç kimse sormadığında ne olduğunu bilirim ama bana sorana ne olduğunu anlatmayı isteyecek olsam bilmem" cevabını verdiği anlatılır.
Sayfa 11
Yeryüzü iki kardeş ve onların oğulları arasında paylaştırılmış ve insanoğullarına "Üç Bölge"de uygarlık bahşedilmişti: Mezopotamya, Mısır ve İndüs Vadisi.
Sayfa 157
Reklam
Modern astronomlar bir gezegenin birden çok uydusu olması ihtimalinden Galileo 1609'da bir te­leskop yardımıyla Jüpiteı'in en büyük dört ayını keşfedene dek habersizdiler ama Sümerler binlerce yıl öncesinde bu fenomen­den haberdardılar.
Sayfa 14 - Ruh ve Madde YayınlarıKitabı okudu
"Hevron'da bulunan Davut'a gelip" hepsine birden krallık yapmasını istediler ve Yahveh'nin daha önce ona "Halkım İsrail'i sen güdecek, onlara sen Nagid olacak­sın" demiş olduğunu hatırlattılar (il. Samuel, 5:2). Nagid terimi Kitabı Mukaddes'te genellikle "_yüzbaşı" (Kral James versiyonu), "komutan" (Yeni Amerikan Incili) ve hatta "prens" (Yeni İngiliz İncili) olarak çevrilmiştir... Hiçbiri Nagid kelimesinin Sümer dilinden hiç değiştirilmeden alınmış yaban­cı bir kelime olduğunun ve bunun "çoban" anlamına geldiğinin farkında değildir!
Sayfa 104 - Ruh ve Madde YayınlarıKitabı okudu
Filozoflar hep, "Zaman yalnızca ileri doğru mu akar, geriye doğru akabilir mi?" diye merak etmişlerdir. Aslında Zaman ge­riye doğru değişmektedir çünkü presesyon fenomeninin özü budur; Dünya'nın Güneş çevresindeki yörüngesindeki gerile­mesinin her 2.160 yılda bir ilkbahar ekinoksundaki gün doğu­munun bir sonraki burçta değil de kendisinden bir öncekinde gözlenmesine sebep oluşu. . . Bizim belirlediğimiz Göksel Zaman Dünya (ve tüm Gezegenler) Zamanı yönünde ilerlemeyip tam tersine, Nibiru'nun yörüngesine uyacak şekilde aksi yönde iler­lemektedir. Göksel Zaman, Yeryüzündeki bizlere göre, geriye akmakta­dır. Dolayısıyla zodyak kuşağı açısından Geçmiş Gelecektir.
Sayfa 37 - Ruh ve Madde YayınlarıKitabı okudu
Sümer Kral Listeleri olarak bilinen ve Anunnakilerin Yeryü­zündeki ilk yerleşimlerini tarif eden metinler Tufandan önceki ilk on Anunnaki liderinin idarecilik sürelerini Şar ile yani 3.600 Dünya yılı ölçüsüyle belirtmektedir. Yeryüzüne ilk inişten Tufa­na dek, bu metinlere göre 120 şar geçmişti: Nibiru güneşin çev­resini yüz yirmi kez dönmüştü ve bu 432.000 Dünya yılına denk geliyordu. Yüz yirminci yörüngede Nibiru’nun yerçekimi gücü öyle güçlüydü ki Antarktika üstünde birikmiş olan buz örtüsü­nün kayıp güney yönündeki okyanuslara düşmesiyle Yeryüzü­nü örten muazzam bir gel git dalgası yaratmıştı: Kitabı Mukad­des'te geçen büyük sel veya Tufan aslında daha eski ve ayrıntı­lı olan Sümer kaynaklarından alınıp kaydedilmişti.
Sayfa 20 - Ruh ve Madde YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Astronomların 1990'larda keşfet­tikleri şey altı bin yıl önce kadim Sümer'de bilinmekteydi; yal­nızca kendi güneş sistemimizin (en uzaktaki gezegenler de da­ hil) gerçek yapısı ve birleşimi değil evrende başka güneş sistem­lerinin mevcut olduğu ve yıldızlarının (güneşlerinin) içe çöke­bildiği veya patlayabildiği, gezegenlerinin rotalarından çıkabil­diği, aslında Yaşamın bir yıldız sisteminden bir diğerine böyle­ce taşınabildiği gibi fikirler de bilinmekteydi. Bu kozmogoni ay­rıntılarıyla yazıya dökülmüştü. Yedi tablet üzerine yazılmış uzun bir metin bize daha sonra­ ki Babil versiyonları aracılığıyla ulaşabilmiştir. Yaratılış Destanı denilen ve açılış dizeleri Enuma eliş ile tanınan bu metin, ilkba­harın ilk gününe denk gelen Nissan ayının ilk gününde başla­yan Yeni Yıl Bayramı sırasında halka okunurdu. Güneş sistemimizin ortaya çıkış sürecinin ana hatlarını veren bu uzun metin Güneş'e (Apsu) ve onun habercisi Merkür'e (Mummu) ilk olarak Tiamat adlı eski bir gezegenin nasıl katıldı­ğını, sonra Güneş ile Tiamat arasında Venüs ve Mars adlı (Laha­mu ve Lahmu) bir çift gezegenin oluşup birleştiğini, bunların ardından Tiamat'ın ötesinde Jüpiter ile Satürn (Kişar ve Anşar) ve Uranüs ile Neptün (Anu ve Nudimmud) adlı çiftlerin nasıl ortaya çıktığını tarif etmektedir. Bu son iki gezegen çifti 1781 ve 1846'da modern astronomlarca keşfedilene kadar bilinmiyorlar­dı ama binlerce yıl önce Sümerler tarafından bilinmekte ve tarif edilmekteydiler.
Sayfa 13 - Ruh ve Madde YayınlarıKitabı okudu
Presesyon nedir?
Dünya'nın yalpalaması nedeniyle Güneş etrafındaki yörüngesi her yıl ha­fifçe gerilemektedir; bu gerileme veya presesyon yetmiş iki yıl­ da bir 1 dereceyi bulmaktadır. Güneş'in çevresindeki gezegenle­rin yörünge düzlemi olan ekliptiğin güneş sisteminin on iki üyeden oluşan kompozisyonuna uygun olacak şekilde on ikiye bölmeyi akıl eden Anunnakiler böylece zodyağın on iki burcu­nu icat ettiler, bu sistemde her bir burca 30 derece düştü ve so­nuç olarak burç başına gerileme 2.160 yıla (72 x 30 = 2.160) ve Presesyon Çevrimi veya "Büyük Yıl" ise 25.920 yıla (2.160 x 12 = 25.920) denk geldi.
Sayfa 34 - Ruh ve Madde YayınlarıKitabı okudu
Binlerce yıllık bu Yaratılış Destanına göre bu dengesiz güneş sistemine dış uzaydan gelirmiş görünen bir istilacı dalıverir; bu bir başka gezegendir, Apsu ailesinden değildir, başka bir yıldız ailesine aittir ve uzayda gezinmek üzere dışarı fırlatılmıştır. Mo­dern astronomi pulsarlardan ve çöken yıldızlardan haberdar ol­madan binlerce yıl önce
Sayfa 14 - Ruh ve Madde YayınlarıKitabı okudu
Burçlar kuşağı, insanoğlu söz konusu olduğu kadarıyla, Sümer'de başladı. 12. Gezegen adlı kitabımızda aksi ka­nıtlanmaz biçimde göstermiş olduğumuz gibi Sümerler burçlar kuşağını altı bin yıl sonra hala yaptığımız gibi bilmekte, resmet­mekte ve adlandırmaktaydılar : GU.AN.NA ("göksel boğa"), Boğa MAŞ.TAB.BA ("ikizler"), İkizler DUB ("cımbız", "kıskaç"), Yengeç UR.GULA ("aslan"), Aslan AB.SİN ("babası Sin idi"), Bakire, Başak Zİ.BA.AN.NA ("göksel kader"), Terazi GİR.TAB ("deşen ve kesen"), Akrep PA.BİL ("savunmacı"), Okçu, Yay SUHUR.MAŞ ("keçi balığı"), Oğlak GU ("suların tanrısı"), Su Taşıyıcısı, Kova SİM.MAH ("balıklar"), Balık KU.MAL ("tarlada yaşayan"), Koç
Sayfa 204 - Ruh ve Madde YayınlarıKitabı okudu