Hokus pokus! Belki inanmayacaksınız ama bu kitapta 12.300’ün üzerinde kelime var. PEH! Nereden mi biliyoruz? Uçsuz bucaksız zamanı olan biri kitaptaki tüm kelimeleri saymış da ondan. Kim mi? Altı yaşında, 67 oyuncak arabası, 19 pelüş hayvanı, 7 çiftle 2 tek mavi çorabı, 1 annesi ve bir sürü boş vakti olan bir zaman sihirbazı. ANTON!
Tilki Tilki saatin kaç? Şu uzun olan çubuk dörtle beş arasında duruyor gibi, kısa olansa sekize yaklaşıyor. Off, Anton aptal saatin kaçı gösterdiğine bir türlü karar veremiyor. Küçük dostumuzun sonu gelmeyen zamanla başı belada. Başta annesi olmak üzere etrafındaki bütün yetişkinler zamansızlıktan yakınırken, Anton sürekli akıp giden zamana adeta meydan okuyor. Peki zaman bu kadar değerli ve bulunması zorken neden kendisinde bu kadar çok var? Acaba biraz da annesine mi verse? Hay aksi, zihni bu kadar karışıkken midesindeki devasa kirpi balığı şiştikçe şişiyor. Keşke birileri kafasındaki zaman bilmecesini çözmesi için Anton’a yardımcı olabilse…
Zaman kavramına eleştirel bir pencereden bakarak hem çocukların hem de yetişkinlerin saate bakma alışkanlıklarını sorgulayan bu eğlenceli roman, mizahı elden bırakmayan usta işi öyküsü ve esprili çizimleriyle dikkat çekiyor. Sabahtan akşama kadar “saçma sapan şeyler” düşünmekten kendini alıkoyamadığını söyleyen Alman yazar, ressam Meike Haberstock’un ilk çocuk kitabı olan Zaman Sihirbazı’nda daha önce hiç görmediğiniz kemer-üstü-hayvanıyla tanışma fırsatı yakalayabilir, kirli sepetindeki bütün kirli çamaşırların bulaşık makinesinde nasıl yıkandığına tanıklık edebilirsiniz.
Emin olun, saatler kaçı gösterirse göstersin, Anton’un hikâyesini okumak için kendinize zaman ayırdığınıza hiç pişman olmayacaksınız!
