Zemheride Yürekler Geçti

Murat Sezgin

Zemheride Yürekler Geçti Quotes

You can find Zemheride Yürekler Geçti quotes, Zemheride Yürekler Geçti book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Acıyla arkadaş oldun mu öküz gibi böğürmene gerek kalmıyor. Bir de acının insanın öldürmediğini bilmek lazım.
Sayfa 345 - Kardelen YayıncılıkKitabı okudu
Parmak uçlarından başlayan soğuk Hamza'yı çepeçevre sararken bir çift kekliğin şakıyışını gördü. Gücünü sonuna kadar toplayarak yoldaşlarının gittiği yere doğru hafiften çevirdi bedenini ve öylece kaldı. Tipi, açık gözlerine toz karları savurmaya başladı uğuldayarak...
Sayfa 93 - Kardelen YayıncılıkKitabı okudu
Reklam
Soğuk, karlı, zemheri ayında Alpler'den Ege'ye uzanan türkü, oradan da Aslan yurdu köyüne ulaşmış; Birmanlar'da dalgalanarak yan yana gelmişti. Enternasyonalizmin en güzel marşını oluşturmuşlardı. İsviçre'li, Türk ve Kürtlük emeğinin özgürleşmesinde birleşmişti. Barbara, Bahtiyar ve Orhan. Onları dağlardan savunan Doktor Hü, Hamza ve Ali Ekber...
Sayfa 286 - Kardelen YayıncılıkKitabı okudu
Dünyanın yükünü sırtlamış taşıyanları, taşıyanları sırtımızda taşıyoruz. Demek ki dünya sırtımızda. Biz şu götü pohlu, sırtımızda taşımazsak olduğu yerde kalır. O zaman dünyayı korku denetimine alır. Şimdi el ele verip şu melun dünyadaki sömürücü akreplerin kökünü kurutmak için, dünyanın yükünü sırtlamış olanları taşıyalım ki dünya biz ezilenlerin olsun.
Sayfa 364 - Kardelen YayıncılıkKitabı okudu
Ölümün çirkin elleri gevşemişti. Sıkamıyordu boğazları. Çünkü seyahati bitmişti. Ölümün diyarına yakın düşenleri.
Sayfa 287 - Kardelen YayıncılıkKitabı okudu
Zaten insan oğlunun yüreği hiç kimsenin içine sızmadığı koskoca bir ıssızlık değil mi?
Sayfa 284 - Kardelen YayıncılıkKitabı okudu
Reklam
Dünyanın özünü içimde hissettikçe, kalbim daha büyük sevinçle çarpıyor. Ama her çarpıntı varlığımı yok edecek denli bana acı veriyor.
Sayfa 279 - Kardelen YayıncılıkKitabı okudu
Heyt bre efelerin efesi! Heyt bre efelerin efesi! Acı nakış nakış süsledi yaralarını. Karınca yuvası gibi oydu içini. Bağın şerbetini kana banıp akıyor. Heyt bre efelerin efesi! Doktor günün yamacında bir adımlık solukla sal ve ateşle acılarını düşmanın üstüne üstüne. Baba İlyas'ın Kırklar Dağı'nda ilmiği kıskandıran cesaretini kuşan da dur kavgaya, dedi. Susmadan, üst üste dişlerini sıka sıka içinde yükselen acılarıyla yarışa durarak söylendi. O konuştukça acıları daha da artıyordu. Dizginlerini koparmış deli bir tay gibiydi ağrıları. Kuşatmış sıktıkça sıkıyordu boğazını. Hırıltılar çıkararak bağırdı. Ihlayıp iniyordu. Makatların, minder ve yatakların üstüne sıralanıp yatan, uykulu, yorgun acılarla haldaş olan yoldaşların gözleri kendine çevrilmişti. O ise durmadan ayaklarını, kollarını sağa sola, göğsüne vurup duruyordu. Kanıyordu ayakları. Sargı bezleri kan kızıl olmuştu. Damlıyordu kilimin, yatağın üstüne. Soluk soluğaydı. Öksürüyordu. Öksürdüğünde sıçrayan kanlar kareli, gri kazağından yağmur çiselerine benzeyen işaretler oluşturmuştu.
Sayfa 284 - Kardelen YayıncılıkKitabı okudu
Haydi yoldaşlar bugün acılarımızı yene yene marşlar söyleyelim, şiirler okuyalım..
Sayfa 280 - Kardelen YayıncılıkKitabı okudu
Beni aklın ve gerçeğin tohumlarıyla döllendirin. Bire yüz ürün vereyim size.
Sayfa 66 - Kardelen YayıncılıkKitabı okudu
17 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.