20'lerin ortasında ve 30'ların başında Western Electric Şirketi Chicago'daki Hawthorne Tesisleri'nde, çalışma şartlarında yapılacak değişikliklerin işçilerin moralini nasıl yükseltebileceğini araştırmaya girişti. Şirket ne yaparsa yapsın moraller yükseliyordu. Çalışma şartlarına bir şey kattılar, moral yükseldi. Bu kattıklarını çıkardılar, moral yine yükseldi. Bütün bunlardan da insanların kendileriyle ilgilenilmesinden hoşlandıkları ve bunun da morali yükselttiği sonucuna varıldı.
"... sonuç olarak hayata olumlu baktığım sürece iyi şeylerin gerçekten var olabileceğine olan inancım güçlendi. Birbirine karşı cana yakın ve hoşgörülü davranan iki insan arasında doğan sıcaklık inanılmaz."
Kişiyi hapseden ve oradayken de hırpalayıp ezen genelde kişinin kendi zihinsel durumu ve yaralanmış özdeğeridir. Aynı şekilde bir kez "özgür" kaldıktan sonra hızla geri dönmesini sağlayan da başka bir zihinsel durumdur.
İşsiz kalan birinin kendisine olan saygısının da büyük bir darbe alıyor olması bilinen bir gerçektir. Bu olgu, kişinin kendi sorunu üzerinde düşünüp bir çıkar yol bulmakta zorlanmasına neden olmaktadır. Yenilmiş ve dolayısıyla kendini değersiz görmeye başlamış işsiz biri, gidip geldiği umut kırıcı iş görüşmelerinin işsizlik sürecini uzatmakta olduğunu fark eder ve bu kendisine olan saygısının daha da azalmasına neden olur. Eninde sonunda yoksulluk yardımına başvurmak zorunda kalacağının farkındadır. Kişi dibi boylamakta olan bu gidişata bir son verip özsaygısını yeniden yükseltmenin bir yolunu bulabilirse kendisine çok daha fazla yardım etmiş olacaktır.
... sevgi dolu (ve dolayısıyla da bağışlayıcı) biri olmaya ve sevgiyi başlı başına bir amaç olarak görmeye başladığınızı hissetmelisiniz. Bu büyük bir olasılıkla kapsamlı bir zihinsel temizlik gerektirecektir.
Kötü bir alışkanlıktan kurtulmak istediğinizi düşünüyor olsanız bile muhtemelen kendinizi kandırıyorsunuzdur. Nedeni ise ondan gerçekten kurtulmak isteseydiniz kendiliğinden yok olup giderdi. Sizin istemeniz gereken, o alışkanlıktan çok ondan kurtulmanın size sağlayacağı yararlar olmalıdır. O yararları yeterince güçlü bir şekilde istemeyi öğrendiğinizde "istenmeyen" alışkanlığınızdan da kurtulacaksınız.
Hayal gücünüzü istek, inanç ve olumlu beklentiyle şahlandırabilir ve hedeflerinizi görmek, hissetmek, işitmek, tatmak ve dokunmak üzere görselleştirebilirseniz, istediğiniz her şeyi elde edebilirsiniz
İrade gücünün hedefine ulaşmadan önce alt etmesi gereken bir düşmanı vardır. İrademiz sert görünmeye çalışır, ama pek çok kabadayıda olduğu gibi işler sarpa sarınca süt dökmüş kediye döner. Oysa kötü alışkanlıklardan kurtulmanın daha nazik, daha kolay bir yolu vardır ki o da hayal gücüdür. Hayal gücü hedefe doğrudan kilitlenir ve istediğini elde eder.
Beyin çok güçlüdür. Kontrol dışı bırakılamayacak kadar güçlüdür. Zihninizi, beyninizi eğitmek üzere kullanmayı bir kez öğrendikten sonra kısa sürede bizim için hayret verici birtakım şeyler yapmaya başlayacaktır.