“Fotoğrafını çekmeye karar verdiğin herhangi bir insanın ya da herhangi nesnenin sürekli fotoğrafını çekeceksin, yalnızca onun, günün ve gecenin bütün saatlerinde. Fotoğraf ancak, olabilir bütün görüntüleri tükettiğinde bir anlam kazanır.”
"A ne güzel, hemen fotoğrafını çekmeli bunun!' gibilerden bir şey demeye başlamanız, fotoğrafı çekilmeyen her şeyin yitip gittiğini düşünenlerle aynı çizgiye getiriverir sizi,
fotoğrafı çekilmeyen sanki hiç varolmamıştır,
bu nedenle gerçekten yaşamak için elden geldiğince çok fotoğraf çekmek gerekir, elden geldiğince çok fotoğraf çekebilmek için de ya elden geldiğince çok fotoğraf çekilebilir bir dünyada yaşamak ya da kendi yaşamının her ânının fotoğrafının çekilebilir olduğunu kabul etmek gerekir.
İlk yol aptallığa, ikincisi ise deliliğe varır."
“…ileride kendinizi görebilme, yirmi yıl sonra sararmış (yeni saptama yöntemleri fotoğrafların bozulmadan kalmalarını sağlasalar da, duygusal olarak sararmış) bir kartonun üstünde kendinizi yeniden bulma keyfi oluyor.”