Herkesin bildiği hatta herkesin okuduğu bu kitabı nasıl olur da ben hiç okumamış olabilirim? Öyle ki ben bu kitabın roman olduğunu bile bilmiyor, çocuklar için ufak bir öykü sanıyordum. Bir tanıdığımın önerisiyle aldım kitabı ve okudum. Don Kişot’u çok övmüş ve kessinlikle okumam gerektiğini, çok beğeneceğimi söylemişti. Gerçekten de öyle oldu.
Benim Sevgili Aliye’m,
Mektubunu aldım. “Ben fena kız değilim, senin meyus olmayıp saadetin için hayatımı şimdi fedaya hazırım!” diyorsun. Aliye, bana böyle şeyler yazma... Sonra ben sana deli gibi âşık olurum. Senin ne iyi kız olduğunu biliyorum. Muhakkak ki hayatımda yaptığım ve yapabileceğim en iyi iş seninle hayatımı birleştirmek oldu. Bundan
Merhabalar
Bugün sizlere @furkanbartan8 kaleminden çıkan #düşçıkmazı eseriyle geldim
@kutluyayinevi nden çıkan eserde yazar; hayal ile gerçek arasında yaşayan, kitaplara aşık, kendini yetiştirmiş, çevresine karşı oldukça hassas duyarlı ve eleştirel bir bakış açısına sahip Artuç karakterini bizlerle buluşturuyor. Sahaf dükkanında tanıştığı Usta'sının birkaç günlüğüne çıktığı seyahat sonrası orada geçirdiği vakitler son zamanlarda gördüğü mesaj içerikli rüyalar, dükkana gelen garip insanlar ve hayatına giren kız arkadaşı Efsa acaba Artuç'un hayatında nasıl bir etki bırakacak? Usta ile arasında bulunan henüz onun bilmediği gizli bağ ne?
Ustasının da dile getirdiği
"Sonsuz huzur sondadır, son ise sende" çözülmesi gereken bir şifre mi içeriyor?
Merakla okudum, altını çizdiğim yerler de kıymetliydi, tavsiye ederim
~
Ezgi Özcan
#kitapcumhuriyetimileokuyoruz
~
"Her şeyi öğrenmek değil, önce doğruyu öğrenmek gerekiyordu. Doğru için ise sorgulamak gerekliydi, fakat yeni insanlık düzeni sorgulamayı da yanlış öğrenmişti."
~
"Dünyayı düşünüyordu kendi yaşadığını veya eskiden yaşanılanı değil geleceğe bırakacaklarını düşünüyordu. Bu dünya kendisine öyle bir ruh ve kaybolmuş bir hayattan başka bir şey vermemişti. Peki, kendisi geleceğine verebilirdi?
~
"Hayalleri olmayan bir insan ölüdür, hayalleri yıkılanlar ise kayıptır."
Cemal Süreya'nın şiir kitabına inceleme yazmanın çok kolay olmadığını söylemek zorundayım.
Kimi zaman ne anlatmak istediğini anlayamadım kimi zaman bu ne kadar güzel bir benzetme dediğim bir kitap oldu.
Kadın ve cinsellik ilk kitaplarında oldukça fazla olsa da son kitaplara doğru azalıyor.
Yazarın hayatının sıradan olmayışı şiirlerine de yansımış tıpkı Nazım Hikmet'in kadınları gibi Cemal Süreya'nın da kadınları onu her zaman aşık her zaman şair tutmuştur.
Sosyal medyada paylaşılan pek çok Cemal Süreya sözü var. Bu durum ben de Cemal Süreya'nın şiirlerine çoğu okurun hakim olduğunu düşündürmüştü. Okuduktan sonra gördüm ki yanılmışım. Üstünkörü ve hızlıca okunacak şiirler değil.
Cemal Süreya kısa ömrüne pek çok şiir sığdırmış. Benim en sevdiğim şiiri ise Biliyorum Sana Giden Yollar Kapalı.
Keyifli okumalar.
Sevda SözleriCemal Süreya · Can Yayınları · 202027.1k okunma
''birbirine sarılarak vuslata eren bir baba oğulun bayramıdır bence Aşıklar Bayramı...''
Not: Okur arkadaşımızın her incelemesini severek okuyup , sevdiğiniz yazarlara ve kitaplara aşık olacaksınız...
#142724754 olduğu gibi.
okuyun , okutun...
farkı hissedeceksiniz...
Sıradan bir okur olmadığını göreceksiniz.
Elinize emeğinize sağlık .
" Her baba, aslında bir imadir oğluna.
Mevsimler, yıllar ve hayat,
Ah, böyle böyle geldim huzura,
Çiğnedim babamın sancı sırtını,
Gittim raylarda unutulan hikayelerin kahrına.
Ben o dişi taşların oyuklarında duaydım artık..
Alışır, alışır diye düşünürken,
Merak oldum ona.
...
Anneler erken,
Ölümlerine yakın sevilir,
Selam serinin 2.kitabı geldim. Dikkat spoiler içerebilir. Smut sahneleri içeriyor bence dark roman kategorisine girebilir. Ben ilk kitaba göre sevemedim . Konuları zaten farklı sadece başroller birbirleriyle tanıştık fakat sıralı okumak gerekmez ayrı ayrı okuyabilirsiniz. Anlatımı beni biraz baydı açıkçası sonlara doğru çok sıkıldım özellikle. Konumuz şöyle abisinin tahtan çekilmesiyle taht sırasının prenses Bridget ‘a geçmesi ve prensesin korumasına aşık olması . Yasalar gereği asil biriyle evlenmesi gerektiği bu şekilde bir aşk hikayesi buradaki çabası ve mücadelesi güzel işlenmiş . Fakat erkek karakterin baskın olduğu bir kitap ve kadını biraz bastırmış durumda kadın karakterin nasıl desem ezikleyici bir baskınlık aşk diye değil bence . Aslında öyle taht , prens, prenses konulu dönem kitaplara bayılırım . Bol aksiyon vb. olur ama bunda o heyecanı o anlatımı ben pek göremedim. Okunmaya değer mi derseniz? Tartışılır.
Ben mi çok kitap beğenmiyorum,beklentilerim mi çok yüksek yoksa insanlar cidden saçma sapan kitap karakterlerine aşık olup "watty boy" havalarına giren karakterlerin olduğu kitaplara mi ayılıp bayılıyorlar anlayamadım DHAKHDKSHXKSHDKSNKXNSKXJSKXBSKJXJSJXKSBXKSBJXHX
Ya bence kitabın olayları iyi gibiydi çünkü hem kitaptaki karakter 3 kardeşten en sevdigimdi,hem de cidden olay vardı. Birinci kitaptan sonra cidden bu da olaysız olursa kafayı yiyecektim. Ya çok diyecek bişey yok bence hani daha iyi şeyler var gibi boşuna paranızı harcamayın,PDF ten falan okuyun bence.
Ah gerçekten kitap hakkında ne düşünsem bilemiyorum karakterlerin hepsinde ve olaylarda beni rahatsız eden noktalar deli gibi fazla olmasına hatta hoşuma giden şey olmamasına rağmen kitabı zaman geçirmek için okuyabildim. Kitap aşırı kötü. Yazar toxic ve yanlış fikirler içeren bir kitap yazmış bunu belirteyim. Sanırım canım saçma bir şeyler okumak
İlk kitabın yeri bende hep başka olsa da bunu da çok sevdim. Birçok yerde kahkahalar attım. Arkadaşlıktan aşka evrilen bir hikayeyi konu alıyor kitap. Alexis ve Noah.
Alexis içinde uslanmaz şekilde merhamet ve sevgi barındıran biri. Kedilere karşı düşkünlüğü var. İşlettiği kafede tacize uğramış kadınlara özel toplantılar düzenliyor.
Noah ise yazılım güvenliği uzmanı bir bilgisayar dehası. İki tarafta en zor anlarında birbirlerine koşulsuz destek vermiş, birbirlerinin en kötü hallerine bile şahit olmuşlar. Bu sağlam dostluğu bozmamak içinde duygularını baskılamayı tercih ediyorlar. Artık bir noktada Noah'ın arkadaşları duruma el atmak gerektiğine karar verirler ve Noah'ı #aşıkerkeklerkitapkulübü ne katılmaya ikna ederler. Böylece özel harekat başlar. Hem güldüren, hemde duygu dolu anlar yaşatan bir kitaptı. Ben sevdim. Tarzı sevenlere, ağır kitaplara kısa bir mola vermek isteyenlere önerimdir.
Giriş
Jack London'ın yarı-otobiyografik romanı Martin Eden, 20. yüzyılın başlarındaki Amerika'da geçen ve sınıf, eğitim ve entelektüel arayış gibi karmaşık temaları işleyen sürükleyici bir eserdir. Hikayemizin merkezinde, denizcilik geçmişi olan ve entelektüel açıdan cahil bir genç adam olan Martin Eden yer alıyor.
Analiz
Martin,
Herkes yapmis cok ozendim ben de yapayım dedim 😔
•Adım aybüke bazen aybük derler nickteki ay adım ve soyadımdan geliyor
•16 yasindayim hazirlik okudum bir sene 9’um
•Galatasaray, Galatasaraylıyım, Galatasaraya dair her sey, çok fazla seviyorum
•Kişilik tipim entp
•fazla tartışmacıyım insanlarla olduk olmadık tartışmaların içine