Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Merve

Merve
@kitapsever_biri
Kurumuş güller gibi kurumuş ömrümüzde duygular. Tohumları; yeniden çiçek olup açmayı bekliyorlar.
Zira dünya tarihinin zor kullanmaya yeltenen davetsiz misafirlere tahammülü yoktur, o kendi kahramanlarını kendisi seçer ve ne denli bezdirici bir sırnaşıklık gösterirlerse göstersinler çağrılmamış olanları acımasızca geri çevirir; yazgının tekerlerini yuvarlaya yuvarlaya hareket eden arabasından bir kez paldır küldür düşenler bir daha aradaki farkı kapatıp ona yetişemez.
Reklam
İnsanların en zayıf tarafları sormadan, araştırmadan, düşünmeden, kafalarını patlatmadan inanmak hususundaki hayret verici temayülleridir.
Sayfa 203
Hayat herhalde bir katakulli değildi. Ama neydi? Bu hayatın bir manası olmak icap ederdi. İnsan dünyaya sadece yemek, içmek, koynuna birini alıp yatmak için gelmiş olamazdı! Daha büyük ve insanca bir sebep lazımdı. Lakin tembelliğe alışmış olan kafası bunu bulamıyor, bulmak için uğraşmaya üşeniyor, yanlış ve bayağı olduğunu sezdiği şeyleri de kabul edemediği için selameti firarda buluyordu...
Sayfa 191

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"Ah, çocuklar, sevgili dostlarım, yaşamdan korkmayın! İyi ve doğru bir şey yaptığın zaman yaşamak ne kadar güzeldir!"
Sayfa 1071
"...insan sık sık güzel ve iyi olanla alay eder; düşüncesizlikten gelir bu..."
Sayfa 1070
Reklam
İnsanın tek gerçek özgürlüğü yalnızlığıdır. Ve yalnızlığı küçük düşürense bağımlılıklardır. Aşklar, alkol, nikotin, ahlakî değerler, uyuşturucular... Hepsi de birer pranga olabilir her an, insanın ayağına. Zevk veren prangalar. Ortak özellikleri, varlıklarının verdiği zevkin uzun süre bir süre sonra hissedilememesi, yokluklarının ise derhal kalpte bir ağrı yaratmasıdır. Bağımlı insan atlı karıncaya binmiş gibidir. Ne bir varış noktası, ne de bir ilerleme vardır hayatında. Herkes ilk başladığı yerde, midesi kaldırana kadar döner durur... İnsanın kendiyle mücadelesi bağımlılıklarını yok etmesiyle başlar.
Yarın, bugünü yaşanabilir hale getiriyordu. Kendimizi bir binanın tepesinden hep beraber bırakmayışımızın tek nedeni yarındı! Lotonun çıkma ihtimalini, âşık olunacak insanla tanışma ihtimalini, sonsuz mutluluk ihtimalini içinde barındıran o sihirli sözcük: yarın. Gelecek iyi bir sermayeydi. Yaşadığımız sürece bitmeyen bir anapara gibi. Gelecek zamanda çekimlenmiş fiiller kulağa çok tatlı bir melodi yayıyordu.
Ben kötü bir insanım. Üstelik farkındayım ve bu beni daha da kötü yapar.
"Bitkilerin hayatının insanlarınkinden çok daha ilginç olduğuna eminim. En azından, en azından onlarda karakter denilen işe yaramaz bölüm yoktur. Dolayısıyla birbirlerinden nefret etmeleri için de bir neden bulamıyorlar." "Haklı olabilirsiniz. Ama doğanın onlara da verdiği bazı insani yönler var. Bazı bitkiler çevrelerine başka hiçbir tohumu yaklaştırmaz. Bazılarıysa, sadece birkaç çeşidin yanında var olabilir. Bahsettiğim hayat tarzları pek yabancı gelmiyordur herhalde, değil mi? İnsanların da düştüğü benzer durumlar yok mu? Bitkilerle aramızdaki tek fark, biz yaptıklarımızın bilincindeyiz, onlarsa mecburlar kötü olmaya bazı şartlarda. Biz tercih ediyoruz, onlarsa doğaya oyun eğiyor."
Sayfa 409Kitabı okudu
"Neden hiç kimse birbirine kardeş gibi davranmaz? Neden en iyi insan bile başkalarından bir şeyler saklıyormuş ve bu nedenle de sesini çıkarmazmış gibi görünür? İnsan, duvara konuşmadığını biliyorsa, neden yüreğinde olanı hemen ve doğrudan dile getirmez? Neden herkes gerçekte olduğundan sanki daha sertmiş gibi ve aklından geçenleri çok erken itiraf ederse duygularına ihanet etmekten korkarmış gibi görünür?"
Reklam
Ne yapmak istediğini bilmemek kadar acı verici bir şey daha yoktur. Ne istediğini bilememek insana verilmiş en yırtıcı işkence türlerindendir...
Sayfa 262Kitabı okudu
Nihayetinde öyle kelimeler vardır ki göründüğünden çok daha fazlasını ifade eder.
Sayfa 329Kitabı okudu
Belki de yeteri kadar duyguya sahibiz ama onları ifade edecek kelimeleri kullanmıyoruz, sonuçta da duygularımızı yitiriyoruz.
Sayfa 294Kitabı okudu
Dışımızda aramayalım kötülüğü, içimizdedir o; ciğerimize işlemiştir. Hasta olduğumuzu bilmemek de iyileşmemizi daha zorlaştırıyor.
Kavuşabileceğimiz zevk ve nimetlerin hepsi mutlaka dertlerle, üzüntülerle karışıktır. "Zevkin kaynaklarında öyle bir acılık var ki, Çiçekler arasında bile olsa boğazımızı yakar." -Lucretius
82 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.