Birlik Destanı
Allah birdir Peygamber Hak Rabbül alemindir mutlak Senlik benlik nedir bırak Söyleyin geldi sırası Kürdü, Türkü ne Çerkezi Hep Adem'in oğlu kızı Beraberce şehit gazi
"İnsan nereye giderse rızkı da beraber gidermiş, bunu düşündüğüm yok. Ama ben dağlıyım, bu çukur ovalarda kalamam. Köyünüzün eli kınalı kızlarına katışamam, senin içine dert olur... Kızılbaş kızı geldi de Hasan'ı elimizden aldı derler, benim içime dert olur... Yörük kızı dağdan köye, çadırdan eve inmemeli... Ben seni görmemeliydim... Gördüm, sözüne uymamalıydım... Ama neyleyim, senin de tatlı sözünle güler yüzün etti bunları... Hadi benim Sarı Hasanım, tut ki birbirimizi düşte görmüş de uyanmışız... Bırak beni dağıma gideyim! "
Sayfa 130
Reklam
Basit bir Önyargı/Nefret Piramidi kuracak olduğumuzda piramidin temelinde önyargılar, nefret söylemleri, bir kesimi küfür olarak ya da küfürlerin bir parçası olarak kullanmak (Ermeni tohumu/dölü); hurafeler yaymak (Kızılbaşın kestiği et yenmez, Çingenenin geçtiği tarlada ekin bitmez, bir Alevi kesen üç kez cennetliktir); basit gibi görünen şakalar (Madem ki Ermeni istemeden vermeli); lakap takmalar (Kuyruklu Kürt, Mum söndü yapan Kızılbaş); aşağılayıcı, kötü gösteren deyimler (Kürtten evliya, koyma avluya /bugünün kentlerindeki kullanımı: Köpek ve Kürt giremez) üretmek; alay nesnesi haline getirmek (örneğin Türkiye’de Kürtlerin, Rumların, Ermenilerin, kölelerin ‘dadılar’ Türkçeyi kullanma biçimleri, tv, radyo, sinema, tiyatro gibi alanlarda ve elbette ki gündelik yaşamda uzun yıllar mizahın ana figürlerinden biri olması) ve benzeri gibi...
Dini Hoşgörümüz nerede kaldı...
Osmanlı döneminde 1545- 1574 tarihleri arasında şeyhül-islamlık yapan Ebussuud Efendi'nin fetvalarından bazı örnekler de Alevilere o dönemdeki bakış açısını ortaya koymaktdır. Mesele: Kızılbaş taifesinin şer'an öldürülmesi helal olup, öldüren gazi ve kızılbaş taifesinin ellerinde ölenler şehit olurlar mı? Cevap: Olur, büyük savaş ve büyük şehitliktir.
"Güzel, bahtiyar ve temiz bir nur idi. O nura baktığım sırada ölümün fakir mi, zengin mi; sultan mı, kul mu; Türk mü, Türkmen mi; Kızılbaş mı, Sünni mi olduğunu kestiremedim. Rüya mı, gerçek mi olduğunu, asıl yurdun bura mı, öte mi olduğunu anlayamadım. "
Ali İsmail'em geldim seyran eyledim Zülfikar durmaz kınında günde yüz bin kan eyledim.
Reklam
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.