Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gülay

Gülay
@kjempe_for_a_overleve
15 okur puanı
Eylül 2020 tarihinde katıldı
Reklam
"Fakat bunların hepsi, senin şeman tarafından ortadan kaldırılıyor. İnsan makineye indirgeniyor. Artık o bir hiç kimse."
Sayfa 132
"Şimdi anlamsız 'içgüdü' terimi için getireceğim açıklama şu: O, yalnızca taşlaşmış bir düşüncedir. Alışkanlık tarafından katılaştırılmış, cansız bırakılmıştır. Bir zamanlar diri ve uyanıkken bilinçsiz hâle gelmiştir. Uykuda yürür de denebilir."
Sayfa 98

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"Böylelikle Presbiteryenler Presbiteryen, Müslümanlar Müslüman, Tinselciler Tinselci, Demokratlar Demokrat, Cumhuriyetçiler Cumhuriyetçi, monarşistler monarşist olarak kalır. Eğer mütevazı, ağırbaşlı ve samimi bir Gerçek Arayacısı, gerçeğini, Ay'ın yeşil peynirden yapıldığı önermesinde bulursa, hiçbir şey vazgeçmesini sağlayamaz. Bunun sebebi, onun yalnızca otomatik bir makine oluşudur. Yapısının kanunlarına uymak zorundadır."
Sayfa 93
"İnsan, başka birinin standardını incelerken her zaman tepeden bakar. Yukarı bakarak incelemesi gereken bir tanesini asla bulamamıştır."
Reklam
"Hiç kimse, asla kendini feda etmez. Bunun hiçbir yerde kayıt altına alınmış bir örneği yok. İnsanın İçsel Efendisi, kölesinden geçici ya da kalıcı tatmin adına bir şey istediğinde, o şey yerine getirilecektir ve getirilmek zorundadır."
Sayfa 43
"İnanıyordum ve bununla mutluydum. Sen, inancımla huzurumu elimden aldın. Artık hiçbir şeyim yok. Keder içinde öleceğim çünkü bana anlattıkların, kaybettiklerimin yerini doldurmuyor."
Sayfa 32
"O yüzden bu, kelimenin genel anlamıyla muazzam bir fedakârlıktı. Fakat öyle yaratılmışız ki o tatmin için her şeyi ödemeye hazırız. Karşılığı, bir başka insanın hayatı olsa bile."
Sayfa 29
"Bu onun için yeterince uygun bir isim: Vicdan. Bağımsız Hükümdar, bir kişinin içindeki cüretkâr ve mutlak Kral, insanın Efendisi."
Sayfa 28
"O zaman belki barıştan daha fazla sevdiği bir şey var. O da komşularının ve toplumun onayını almak. Ve belki acıdan daha fazla korktuğu bir şey var. Komşularının ve toplumun kınaması."
Sayfa 23
Reklam
"İnsanı bir şeyler yapması için harekete geçiren dürtü. Onu, bir şeyler yapmaya iten tek dürtü. Kendi ruhunu tatmin etme dürtüsü. Ruhunu tatmin edip onayını kazanma gerekliliği."
Sayfa 17
"Eğer Shakespeare, okyanusun ortasındaki çorak ve ziyaretçisi olmayan bir kaya parçasında doğup büyümüş olsaydı, muazzam zekâsını çalıştırmak için dışarıdan gelen materyal bulamayacaktı. Üstelik bunu icat de edemezdi. Dış etkenler, öğretiler, biçimlendirmeler, inançlar, ilhamlar... Değerli hiçbir şey olmayacaktı. Onları da icat edemezdi. Sonuçta Shakespeare, hiçbir şey üretmemiş olurdu."
Sayfa 14
316 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.