Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Bunları agalarla, şeyhlerle konuşacaksın . . .
Bunların aklı köylüden daha kolay yatar. O zamana kadar hükümetten hiçbir zorluk görmemişler. Vergi vermezler. Ortak­ çıları da, kendileri de askere gitmez. Dag başının mahkemesi de onlar, zaptiyesi de . . . Bu yüzden hükümet kimin eline geçerse geçsin umurlarında degildir. Hakçası biz ilk seçimde agalardan, şeyhlerden hiçbir zorluk görmedik.
126 syf.
10/10 puan verdi
·
24 saatte okudu
Tevfik Fikret
Tevfik Fikret Türk Edbiuatinda önemli bir yere sahiptir. Hiçbir şeyin değişmediğini görunce hasta yatağında cocuklar icin Şermin i yazmıştır Beni en cok etkileyen şiiri Han-ı Yağma şiiridir Efendiler pek açsınız, bu çehrenizde bellidir Yiyin, yemezseniz bugün, yarın kalır mı kim bilir? Bu nadi-i niam, bakın kudumunuzla müftehir! Bu hakkıdır gazanızın, evet, o hak da elde bir...Yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iştiha sizin, Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin! Bütün bu nazlı beylerin ne varsa ortalıkta say Haseb, neseb, şeref, oyun, düğün, konak, saray, Bütün sizin, efendiler, konak, saray, gelin, alay; Bütün sizin, bütün sizin, hazır hazır, kolay kolay... İyi okumalar
Tevfik Fikret
Tevfik FikretYaşar Nabi Nayır · Milliyet Yayınları · 199545 okunma
Reklam
Han-ı Yağma
Bu sofracık, efendiler - ki iltikaama muntazır Huzurunuzda titriyor - bu milletin hayatıdır; Bu milletin ki mustarip, bu milletin ki muhtazır! Fakat sakın çekinmeyin, yiyin, yutun hapır hapır... Yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iştiha sizin, Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin! Efendiler pek açsınız, bu çehrenizde bellidir Yiyin,
Yunan askerleri henüz Alsancak' a ayak basmışken bu işgalin kolay olmayacağı anlaşılır. Konak'ta patlayan bir silah ve Yunan süngüsünün bile "Zito venizelos" dedirtemediği onurlu bir Türk subayı direnişin ilk kıvılcımını ateşler.
Kronik Kitap
·
Puan vermedi
Sinekli Bakkal/Halide Edib ADIVAR
Sinekli Bakkal/Halide Edip ADIVAR Yazarın kullanmış olduğu dil 1900'lü yılların dilini yansıtmaktadır ama ağır sayılabilecek şekilde değil. Edebi zevki okuyucuya hissettiren ve onu sıkmayan bir dile sahip. Can yayınları baskısında çok basit kelimeler de dahil birçok kelimenin anlamı verilmiş, bu nedenle okuyucu metni kolay bir şekilde
Sinekli Bakkal
Sinekli BakkalHalide Edib Adıvar · Can Yayınları · 202218,5bin okunma
Gerçek Sultan
Bir gün Nasîruddîn Mahmûd'u, Dehli sultanı zorla Tedted tarafına götürdü. Nârnûl yoluna girdiler. Nârnûl'a yaklaşınca Nasîruddîn Mahmûd bineğinden indi ve Şeyh Muhammed Türk'ün türbesine yöneldi. Bahçenin içinde kabre karşı bir taş vardı. Bir süre o taşa doğru ayakta durdu. Sonra Muhammed Türk'ün kabrine yöneldi ve ziyâret etti. Ziyâret bitince, orada bulunanlar; "Önce taşa dönmenizin sırrı neydi?" diye sordular, o da; "Ben Resûl-i ekremin rûhâniyetini bu taşın üstünde gördüm ve gördüğüm müddetçe oraya baktım. Resûl-i ekremin rûhâniyeti oradan kaybolunca, şeyhin türbesine girdim." diye cevap verdi. Bundan sonra Nasîruddîn Mahmûd bir müddet murâkabeye daldı. Sonunda başını kaldırıp; "Kimin zor bir işi olursa, gelsin bu türbeye yönelsin. Umulur ki, Allahü teâlâ bu büyük zâtın sebebiyle zorluğu kolayca hallolur." buyurdu. Orada bulunanlardan biri; "Bugün siz bir zorlukla mı karşılaşmıştınız?" diye sorunca; "İşte bunun için söylüyorum. Hak teâlâ, benim müşkilâtımı, bu zâtın bereketiyle kolay eyledi." buyurdu. Nârnûl'dan üç konak gitmemişti ki, sultan hal' edildi ve Nasîrüddîn Mahmûd rahatça Dehli'ye döndü.
Reklam
Biz burada kalacağız
Yirmi çaresiz adam olmamıza rağmen Ledda'da, Ramla'da ve Celile' de Biz burada kalacağız Yüreğinize çökmüş tuğlalar gibi Ve boğazınıza Bir cam kırıntısı, bir kaktüs gibi Ve gözlerinize Bir yangın gibi. Biz burada kalacağız Duvar gibi yüreğinize çökmüş Bulaşık yıkayıp bu işsizlikte Bar zırıltıları eşliğinde
Sayfa 57 - Anka YayınlarıKitabı okuyor
Her gün yüzlerce seçim yapıyoruz. Bu seçimlerin sonucunda bir yaşam inşa ediyoruz. Peki nasıl bir yaşam inşa ediyoruz? Bazıları bir gecekondu inşa ediyor, bazıları bir konak. İnşa ettiğimizin gecekondu ya da konak olmasından daha da önemlisi, bu yaptığımız gecekondu veya konağımızda kimin oturduğu. Biz kendi yaşamımızda var mıyız? Yaşamımızda kendimiz olarak yer alabiliyor muyuz? Yaşamında var olmak, kendisi olarak yer alabilmek kolay değil. Her şeyden önce cesaret ister. Bilinç ister. Yaşam sevgisi ister. 
Sayfa 209Kitabı okudu
264 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
#adıherneyse ADI HER NEYSE Herkese Merhabalar... Sizlere harika bir kitap ile geldim. Her bir kitapta biraz daha heyecan yaparak ve karakterleri daha da fazla benimseyerek okudum. bu seriyi kesinlikle gözüm kapalı tavsiye ederm.
Adı Her Neyse
Adı Her NeyseÖzlem Binel · İnkılap Kitapevi · 202365 okunma
Han-ı yağma / Tevfik Fikret
bu sofracık, efendiler - ki iltikaama muntazır huzurunuzda titriyor - bu milletin hayatıdır; bu milletin ki mustarip, bu milletin ki muhtazır! fakat sakın çekinmeyin, yiyin, yutun hapır hapır... yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iştiha sizin, doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin! efendiler pek açsınız, bu çehrenizde bellidir yiyin,
Sayfa 52/53Kitabı okudu
Reklam
Han-ı Yağma
Bu sofracık efendiler, - ki iltikaama muntazır Huzûrunuzda titriyor - şu milletin hayatıdır; Şu milletin ki muztarip, şu milletin ki muhtazır! Fakat sakın çekinmeyin, yiyin, yutun hapır hapır... Yiyin efendiler yiyin, bu hân-ı iştihâ sizin, Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin! Efendiler pek açsınız, bu çehrenizde bellidir Yiyin,
Sayfa 122 - Varlık YayınlarıKitabı okudu
Orhan Kemal'in 'Murtaza'sını (ilk baskıdaki biçimiyle), Kemal Bilbaşar'ın 'Cemo'sunu defalarca okuyabilirim sanıyorum. Refik Halid'in 'Bir Sürgün' adlı yapıtını da bir gün nasıl olsa yeniden elime alacağımdır. Yakup Kadri'ye ise bu tür yaklaşımım daha çok bir yazar çabasıyla olabilir. Ve bu çabayla zaten bütün romanları elden geçirebilirim, bir tat da duyarım. Oysa burada benim demem başka. Kendimi okur olarak tartıyorum. O zaman, beğeniyle birlikte şu anda kolay kolay adlandıramayacağım başka bir öge de araya giriyor. İlk okuyuşumda pek tat alamadığım 'İnce Memed'i yeniden okuyabilirim ama daha çok sevdiğim 'Yusufçuk Yusufa yeniden yaklaşacağımı sanmamaktayım. 'Oblomov' (canım kitap!) öylece kalacaktır. Yeniden okumaktansa, onun üstüne yazılmış bir kitabı elime almayı yeğ tutarım. 'Durgun Akardı Don' öylece kalacaktır bende. Sartre'ın 'Bulantı'sı öylece kalsın. Ama 'Demir Ökçe'yi, 'Kuyucaklı Yusuf'u' kitaplığın ön sıralarına getirmeliyim. Bir daha okunacak romanlar herkese göre değişecektir. O demin adlandıramadığım öge, sanırım okurun kişiliğiyle, anılarıyla, biraz da sanat yolundaki oluşum süreciyle ilgili bir şey. Değer sorunu da söz konusu değil, daha doğrusu ağır basan bir öge değil burada. Flaubert'in her yazdığı ilginçtir benim için. Ama 'Madame Bovary'nin değil de 'Gönül Eğitimi'nin sayfalarını yeniden açmak daha ilgi çekici geliyor. 'Kiralık Konak' orada dursun, ama 'Nur Baba'da okurluğumu bir kez daha sınayabilirim.
HAN-I YAĞMA Bu sofracık, efendiler - ki iltikaama muntazır Huzurunuzda titriyor - şu milletin hayatıdır Şu milletin ki mustarip, şu milletin ki muhtazır Fakat sakın çekinmeyin, yiyin, yutun hapır hapır... Yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iştiha sizin Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin Efendiler pek açsınız, bu çehrenizde
·
Puan vermedi
Spoiler içermektedir: Kitapta işlenen temel konulardan biri olan 'bastırılmış cinsellikle', kitabın müstehcen içerik nedeniyle 100 temel eser arasından çıkartılmış olması durumu sebep-sonuç ilişkisi bakımından çok anlamlı.. Yusuf Atılgan bu kitabı için 'çok tehlikeli şeyler yazıyorum, göreceksiniz' demesine rağmen kendisini
Anayurt Oteli
Anayurt OteliYusuf Atılgan · Can Yayınları · 202329,8bin okunma
248 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.