Koyu bir Abdülhamîd aleyhtarı olan şâir Tevfik Fikret bile, mensubu bulunduğu İttihat ve Terakki'nin yaptığı yağıma, zulüm, haksızlık ve benzeri aşını derecede menfaatperestlikleri karşısında kendisinin her türlü menfi hasletlerine rağmen yine de vicdanı rahatsız olmuş olacak ki, "ne bekledik, ne bulduk" dercesine şu şiiri yazmak durumunda kalmıştır: ...
Efendiler! Pek açsınız, bu çehrenizde bellidir;
yiyin, yemezseniz bugün yarın kalır mı, kimbilir?
Şu nâdi-i niâm, bakın, kudumunuzla müftehir,
bu hakkıdır gazânızın, evet, o hak da elde bir!
Yiyin efendiler yiyin; bu hân-ı iştihâ sizin;
doyunca, taksanınca, çatlayıncaya kadar yiyin!
Bütün bu nazlı beylerin ne varsa ortalıkta say
Haseb, neseb, şeref, şataf, oyun, düğün, konak, saray,
bütün sizin efendiler; konak, saray, gelin, alay;
bütün sizin, bütün sizin, hazır hazır, kolay kolay...