- Oy verme işini nasıl düzenlediniz öyleyse? "Şu sebepten şuna oy verin" denmeyince olur mu?
- Bunları ağalarla, şeyhlerle konuşacaksın...
- Akıllarını yatıramazsanız?
- Bunların aklı köylüden daha kolay yatar.
O zamana kadar hükümetten hiçbir zorluk görmemişler. Vergi vermezler. Ortakçıları da, kendileri de askere gitmez. Dağbaşının mahkemesi de onlar, zaptiyesi de...
Bu yüzden hükümet kimin eline geçerse geçsin umurlarında değildir. Hakçası biz ilk seçimde agalardan, şeyhlerden hiçbir zorluk görmedik. Şeyhler baş müritlerini; ağalar, konak imamlarını gönderdiler. Bunlar da bütün köylüler adına sandıklara oyları doldurdu. Köylerde işler kendi başma yürüdüğü için biz kasaba yerlerinde ugraşıyoruz. Elazığ çevrelerinde milletin birazı Türk, birazı Kürt, birazı Ermeni olduğundan lafını tartarak söyleyeceksin. "Gavur mavur" demek yakışık almaz. Sünniliği, Şiiliği karıştırmayacaksın. Dersimlinin çapulundan açmayacaksın.