M. Ö. 510 yıllarında tarihsel bir an yaşandı. Lao Tzu, dönemin diğer büyük düşünürü Konfüçyüs ile karşılaştı, bu iki farklı dünya görüşünün çatıştığı bir durumu simgeliyordu. Konfüçyüs, kendi öğretilerini Lao Tzu'ya anlattı. Lao Tzu, ona Tao'yu buldun mu diye sordu. Konfüçyüs: " Tao'yu 27 yıl aradım ama bulamadım." dedi. Bunun üzerine Lao Tzu, muhatabına şu öğütleri vermekle yetindi: " Bilge kişi karanlığı sever, olur olmaz şeylere kendini kaptırmaz, zamanı ve şartları inceler, eğer bu şartlar uygunsa konuşur, değilse susar. Hazinesi olan biri onu herkese göstermez. Demek ki gerçekten bilge olan kişi hikmeti her gelene açıklamaz. Git dostum, kibrini, efsanevi planlarını bırak. Bu görüntüyü yok et. Bunların şahsiyetine hiçbir faydası yoktur. Sana söyleyeceklerimin hepsi bu. "dedi.