Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

1000Kitap Günlükleri

Profil
Dizi/filmlerde gördüğünüz aynı davada karşı karşıya gelen, birbirine düşman gibi bakan, yanından 'hıh' diyerek geçen avukatlar külliyen yalan. Davalıyla davacı gidince oturup gırgır şamata yapıyorlar haberiniz olsun.
Birkaç tespit
Bir süredir buradayım ve birkaç kelam edeceğim edindiğim gözlemler sonucunda: Şunu fark ettim ki, en çok beğeni alan gönderilerin iki ortak özelliği var: Birincisi; bu iletiler edebiyat konusu altındaki alıntılar oluyor. İkincisi de; bu alıntıyı bir kadın paylaşmış oluyor. Hatta doğrudan sadece kadının paylaştığı bir alıntı olması bile yetiyor aslında fazla beğeni almasına. Buradan sakın “Niye yakınıyorsun?” diye bir soru sormayın. Anlatacağım. Bunu söyleme sebebim, kadınlara, gerek gerçek hayatta gerekse sanalda, üstünlük tanınması. Bir erkek aynı alıntıyı paylaşsa mesela (ki paylaşmıştır da X zaman diliminde, bu büyük bir olasılık), diyelim er kişisi 3 beğeni alıyorsa, dişi kişisi 200 beğeni falan alıyor. Gelelim en çok beğeni alanların edebiyat alanında olmasına. Eleştiriye hazır olun… bunun sebebi ise, Türk halkının bilim özürlüsü olması. Kurgulardan kopamıyor olması. Ben sadece bilimsel alıntılar yapan biriyim mesela, bir tane gönderim en fazla 7 beğeni civarı alıyor. Okuduğunuzu mu anlayamıyorsunuz yoksa bilim hakkında kafa yormaktan mı korkuyorsunuz? Bu ülkede sadece edebiyat mı konuşulacak? Bilim, sanat, felsefe konuşulmayacak mı? Ve kendi görüşüme göre incelemesi yapılan çoğu kitap çöp (çoğu diyorum, çünkü aralarında iyi olanları da oluyor). Zaten incelemelere bakıyorum, yapan kişi yazım kurallarına uymamış, birkaç cümle bir şey yazmış, birisi incelemeyi okumaya kalksa, ve o kitabı almayı önceden kararlaştırmış olsa, incelemeyi okuduktan sonra almaktan vazgeçer. Umarım bundan sonra farklı konularda paylaşım yapıldığında da bir tartışma veyahut da sohbet ortamı oluşur.
Reklam
Birkaç tane daha tespit
Ne kadar acı ki bu ülkedeki birkaç aydın insan da genel Ortadoğu kaderine saplandığı için sesini ulaştıramıyor hedef kitlenin ötesine. Yengeç mantalitesi diye bir şey vardır, bu mantaliteye göre, kovanın dışarısına çıkmaya çalışan yengeci kovadaki yengeçler o çıkamasın diye kendilerine çekerlermiş. Bu ülkedeki beyin göcünün asıl nedeni de işte bu
İncir işletmesinde staja başladım bugün, e tabii daha incir yok diye ortalıkta Avrupa çapında bir belgeye başvurmuşlar, bunun için form doldurulacakmış. Ben de bunda yardımcı oldum. İlk başta her şey normal gidiyordu. Çarşamba günü de iş güvenlik uzmanı gelecekmiş bir de. Sonra biz öğrendik ki formların çoğunu boşuna doldurmuşuz; çünkü o tarihlerde çalışılmamış (varan 1), o kadar emek boşa gitti. Sonradan bizim baş gıda mühendisi öğrendi ki iş güvenliği uzmanı karantinaya alınmış. Haydaa, varan 2. Haftaya gelebilecekmiş, bir de işçileri de ona göre ayarlamak gerekiyormuş, orada bir telaş başladı. Neyseki sonradan bizim başmühendis iş güvenlik uzmanını aradı, Çarşamba’da anlaştılar. Yoksa yetişmeyecekti hiçbir şey. Biz bu sefer daha karmaşık bir form doldurmaya başlayacaktık ki herkesin beyni durduğu için altını üstüne getirdik, bocaladık. Ben 4 buçukta çıkış yaptım işten, onlar daha duracaktı formları doldurmak için. Asıl burada başladı macera. Beklediğim durakla otobüslerin geçtiği yok arasında mesafe var, ben durdum durdum bir otobüs geçti. Bir de ben bu otobüsün Aydın’a gittiğini öğrendiğimde otobüs geçip gitti. Ben de yürüyeyim dedim. İş yeriyle bizim ev arasında da 25 km var, ahaha. “Adım Onur, ben de onurlu bir şekilde yürürüm. Hem de calf çalışmış olurum” ahaha. Demez olaydım, dilim damağım kurudu yolun yarısını yürüdükten sonra. Sonra bir benzin istasyonuna denk geldim, terk edilmiş gibiydi ama su sebili buldum şükür. Oradan yürümeye devam ettim, başka bir istasyona denk geldim, koca şişe su aldım. Büfeci adam da bana şaşırdı. Sonra oradan dolmuşa binip eve geldim 😂
bir kenarda dursun
Biz hakikatin yolcularıyız; haksız olup güçlü olanlardan yana değil, haklı olup güçsüz olanlardan yanayız. Unutulmamalı ki, gün gelir bu güce tapanlardan hesabı sorulur zulmettiklerinden ötürü. Kutuplaşma ile bir yere varılamaz. Türkiye, zamanında çeşitli kültürlere kapı açıp yıllar sonra kendi içerisinde parçalara ayrılan bir ülkedir. Bölünmesi kültürel değil, siyasi olmuştur. Ve uzun süreler boyunca da düzelmeyecektir.
102 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.