a
Ağaçların Gücü
0 üyeTakip
Canınız yanıyorsa ve sizi dinlemek isteyecek kimseniz yoksa bir seker akçaağacinin yanında vakit geçirmek size iyi gelebilir.
Öte yandan, aşırı özsaygıdan muzdaripseniz, bir kiraz ağacını ziyaret edin ve hiç şüphesiz güzel olmakla beraber en az bos gurur kadar gelip geçici olan çiçeklerini gözlemleyin. Oradan ayrıldığınız zaman, kendinizi biraz daha alçakgönüllü, biraz daha ayağı yere basar hissedebilirsiniz. Geçmişi anımsamak için, altında oturacak bir pırnal meşesi bulun; geleceği hayal etmek içinse bir manolya seçin onun yerine. Ve şayet aklınızda dostlar ve dostluk varsa size en uygun yol arkadası bir ladin veya bir ginkgo olacaktir. Bir yol ayrimina gelmis ve hangi yolu seçeceginizi bilemiyorsaniz, bir çınarın yanında sessize düsünmek yardımcı olabilir. İlhama ihtiyacı olan bir sanatçıysanız, mavi bir jakaranda veya hos kokulu bir mimoza hayal gücünüzü harekete geçirebilir. Yok eğer yenilenme peşindeyseniz bir dağ karaagacı bulmaya çalışın ; çok fazla pişmanlığınız varsa bir salkım söğüdü size teselli sunacaktir. Başınız beladaysa veya dibe vurmuşsaniz ve güvenecek kimseniz de yoksa alıç dogru seçim olacaktir. Alıçların perilere ev sahipligi yapmasinin ve içinde hazine küpleri saklıdır diye bilinmesinin bir nedeni olmalı.
Bilgelik için kayini deneyin, zekâ için çamı , cesaret için üvezi, cömertlik için fındığı, sevinç için ardıçı ; kontrol edemediginiz seyleri bırakmayı ögrenmeniz gerektigindeyse eski deriler gibi katman katman soyulup dökülen gümüsi-beyaz kabuguyla hus ağacını . Ama eger pesinde oldugunuz ya da kaybettiginiz sey aşksa, incire gelmelisiniz. Her zaman incire..
"Hiçbir türün başka biri türü sevme zorunluluğu yok elbette.Ama şayet insanlar gibi,diğer tüm yaşam bicimlerinden üstün olduğunuzu iddia ediyorsanız,o zaman siz gelmeden çok önceden beri burada olan-ve siz gittikten sonra da burada olmaya devam edecek olan- dünyanın en eski canlı organizmalarına dair bir kavrayış geliştirmek zorundasınız."
Ağaçların dili ….
1980'li yıllarda Güney Afrika'nın büyük kuraklık döneminde, bitkiler çok nadir yetişiyordu. Büyük ve küçük antiloplar akasyaların yapraklarına zarar veriyordu. Şimdi bu hayvanlar birer birer hayatlarını yitiriyorlar. Bilim insanları bunun suçlusunun ağaçlar olduğunu keşfetti. Yapraklarının sürekli tüketimine karşı kendilerini korumak için yapraklarındaki tanin maddesinin miktarını arttırırlar. Bu da yaprakların sindirilmemesine yol açar ve yapraklar ölümcül hale gelir. Dahası, antilopların dişleri tarafından saldırıya uğradıklarında bu ağaçlar havaya etilen gazı salarlar ki bu da bir antilop saldırısına uğradıklarının uyarısıdır. Bu kimyasal mesajı alan komşu ağaçlar, hemen yapraklarına zehirli maddeleri gönderirler.
Sayfa 49
Çam Ağacının Kökü
‘Çam ağacı orman ağacıdır, kesinlikle bina yakınlarına dikmeyin. (10 metreye kadar)’
Bunu öğrendikten sonra İzmir’de inşaatıyla ilgilendiğim her binayı kontrol ettiğimde aynı sonuçları gördüm. Çam kökünün betonarme perdelerin içinden geçip bodrumda havuzun seramiklerini bile kırdığına şahit oldum.
Çam kökü suyun olduğu yere gidiyor ve salgısı ile betonu deliyor.
Zeminin toprak olduğu bölgelerde bu durumları çok gördüm.
Salih KAYMAZ-İnşaat Mühendisi
Böyle bir başarıyı yakalayabilmek için başarısızlığın hakkından gelmek, böyle bir tutkuyu hayata geçirebilmek için umutsuzluğu yenmek gerekir.
