Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Profil
deneyimlemiş biri olarak...
En şaşırtıcı olansa, temsilcinin temsil ettiği kişi hakkın­ da herhangi bir ön bilgiye sahip olmasına gerek olmamasıdır. Öyle görünüyor ki, birisi herhangi bir niyete sahip olmadı­ğında ve tarafsız kaldığında, tıpkı bir radyonun uzak bir istas­yondan elektromanyetik dalgaları alabildiği gibi görünmez bir enerji alanının parçası olan bilgilere erişebilir .
Olan ve gerçekleştirilen her varlık, bir yoklukla çevrilidir ve yokluğun da bir etkisi vardır. Hiçlik değil, sadece yokluktur. Varlığımda yokluk olanı hiçe sayacak olursam, yokluk, varolandan bir şey alır götüıür.
Reklam
Bir çocuk ana babasının kefaretini ödemeye ya da ebeveynin işlediği bir suçun sonuçlarını üstlenmeye kalkıştığında bu bir haddini aşmadır. Ama sevgiyle hareket eden çocuk, had­dini aştığını fark etmez. İyi ve yüce bir şey yaptıklarını sanır. Ancak yetişkin olduğu ve içgörü kazandığında haddini aşmanın zincirlerini kırıp kendisine ait olan yere geri çekilebilir.
181 syf.
9/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Aile dizimi terapisi için teoriği çok sade ve anlaşılır bir dille anlatmış Tuna hoca. Verdiği örnekler uyguluyacılara çok güzel kapılar açar ancak terapist olmayanlar için de bu terapi yönremini anlama ve hatta kendi kendilerine ufak alıştırmalar yapabilmeleri için güzel bir kaynak
Köklerimiz Mirasımızdır
Köklerimiz MirasımızdırTuna Tüner · Destek Yayınları · 2022200 okunma
Aile Dizimleri, ölüler âlemi ile canlılar âleminin birbiriyle bağlantılı olduğunu ve ölülerin, canlılar üzerinde sürekli etkisi olduğunu gösterir. Birçok kültür bunu bilir. Atalarını onurlandırır ve ruhlarının gönlünü alırlar
Aidiyet - Denge - Düzen
Aile sistemi, bütünlük arar. Aile üyeleri dışlanır, yok sayılır, unutulur, kabullenilmez veya onlar için yas tutulmazsa, birkaç nesil sonra bir başka aile üyesi onların yerini alarak, dışlanan kişinin kimliğiyle tanımlanır hale gelir ve o kişinin yerine çekilir. Sistemik adalet, şahsi olmayan enerji alanı tarafından dayatılan kör bir adalettir. İyileşmeye bir yol bulununcaya kadar, sistemik dengesizliği sürdürür
Reklam
Affetme düzeni…
Biri bize kötülük yaptığında bizim de onun canını yakma hakkımız vardır. Ama biz biraz daha az yakmalıyız ki içinde sevgi barındırsın...
İki tip travmadan söz edebiliriz. Bir kişinin yaşadığı deneyimlediği bir travma, bir de ailenin geçmişinde olmuş bir trav ma. Ve bizler ne yazık ki ailemizin geçmişinde olan travmalar. dan da sorumluyuz
Aile Dizimi, bize içine doğduğumuz ailenin, büyüyüp geliştiğimiz o yuvanın getirdiği kaderleri de görmemiz gerektiğini, orada yaşanılan şeylerin farkına varmamızı ve anlayış geliştirerek bunların yükünden arınmamızı tavsiye eder
Dizimler esnasında gördüğümüz şey hastalığın genellikle bizi aile sistemi içerisinde dışlanmış olan kişiye bakmaya zorlamasıdır. Hastalıktan kurtulma çabası, aile sistemi içerisindeki dışlanmış bireyden kurtulma çabasına fazlasıyla benzer. Bu açıdan bakarsak hastalık aslında kolektif bilincin iyileştirme çabasıdır. Hastalığı olduğu gibi kabul edip ona kalbimizde yer açmak, bir anlamda dışlanmış kişiye kalbimizde yer açmaktır. Bazen sadece bu şekilde bile hasta olma ihtiyacı ortadan kalkar. Bütün iyileştiğinde parça yani kişi de iyileşir.
Sayfa 141
Reklam
Ebeveyn yoksunluğu ve Kaçıngan Bağlanma…
Canımızın yanacağını, kendimizi korumamız gerektiğini düşündüğümüz zamanlarda, birinin sevgisini kazanmak, ondan şefkat görmek ister ama o kişiye gidip bunu doğrudan talep etmek yerine korkar, geri adım atar ya da mesafemizi koruyacak şekilde etrafında daireler çizeriz. Çok istememize rağmen istediğimiz şeye ulaşma olasılığımızı ortadan kaldırırız. Aslında yaptığımız şey reddedilme riskini ortadan kaldırmaktır. Bu tarz bir davranış kalıbına sıkışıp kalmış olan bir yetişkin neredeyse her zaman bilinçsiz bir şekilde geçmişi tarafından yönlendirilmektedir. Çocukluğunda deneyimlemiş olduğu reddedilme tecrübesini bir kez daha yaşamaktan kaçınıyordur
Sayfa 130
Ölüler ve yaşayanlar iki farklı dünyaya, iki farklı boyuta ait olsalar da kolektif vicdan yasalarına göre eşitlerdir. Bazen yaşayanlar ölüleri unuturlar ancak yapmaları gereken ayrı dünyalara ait olduklarını unutmadan, onları bilinçli bir şekilde hatırlamaktır. Çok daha nadir olsa da bazen de ölülere, yaşayanların dünyasına ait olmadıklarını hatırlatmak, gerçekten ölmelerine izin vermek gerekir. Böylece yaşayanlar, hayatlarının dizginlerini ele alarak özgürce yaşamanın tadını çıkarabilirler.
Sayfa 126
37 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.