Çünkü paylaşmak, biraz da bir avuntu aramak ve "bir ömrü boşa geçirmedim" demenin, kuruntusuna kapılmak değil midir?
Sayfa 135 - YKY yayınları 1990Kitabı okudu
Bence mevsimlerin en güzeli sonbahar... Hele İstanbul'da, hele hele Kadıköy yakasında.
... Sonbaharla birlikte bir şiirsellik iner Çamlıca'nın, Kalamış'ın, Erenköy'ün bahçelerine. Yaz kalabalığından kurtulunca boyutları, perspektifleri ortaya çıkan eski, soylu sokaklara...
Sayfa 102 - YKY yayınları 1990Kitabı okudu
"Birlikteyken uzun sabahlarda şakalaşırdık “Bir gün seni yazacağım” derdim. Keyifle gülerdi “Kimse merak edip okumaz ki!”
Sayfa 11 - YKY yayınları 1990Kitabı okudu
Cevdet'in Galata saray Lisesi'nde okutulması için Paşa'ya ricada bulunulmuşsa da ilgi gösterilmemiş. Cevdet bu vurdumduymazlığı hiç bağışlamadı.
"Zenginin parası züğürdün çenesini yorarmış" derler. Büyü kanneyle anne, Paşa ailesinden zaman zaman haberler almışlar anlaşılan. Paşa'nın Galatasaray'da okuyan tek oğlu hiç evlenme miş. Yıllar sonra öldüğünü duymuştuk. Cevdet, "Paşa'nın miras çısı ya ben isem!.." diye şaka yapardı da araştırma zahmetine girmezdi. Kim bilir, bizim Ayşe şimdi Karun kadar zengin belki de!..
Sayfa 76 - Evrensel Basın Yayın 2007Kitabı okudu
Ağavni ise hayal kmklığı ve öfkeyle kendini yiyip bitiriyordu
"Dört ay geçti. Bir mektup bile yazmadı. Hani beni seviyordu , hani gözlerime vurulmuş, hani bana aşık olmuştu
. Nalet yüzüne! Onu bir daha görürsem yüzüne bile bakmayacağım. Canı cehenneme, ne de yalancıymış!"
Sayfa 28 - Aras yayınları 2011Kitabı okudu
