Bir Nükte...
Kısa boylu olarak bilinen İmâm-ı Azâm Ebu Hanife ( ra) , İmâm-ı Züfer ve yine onun gibi uzun boylu bir talebesini yanına alarak dolaştığı bir sırada, birlikte görünüşlerinden bir espri çıkaran İmâm-ı Züfer:
امامنا بيننا كالنون لنا
"imâmünâ beynenâ ke'n-nûni lenâ" (hocamız, ikimizin arasında lenâ لنا kelimesindeki nûn ن gibi
(kısa kaldı) deyivermiş.
imâm-ı âzâm ise buna karşılık;
و إن لم يكن نون لنا يكون لا
"ve in lem yekûn nûn lena, tekûnü lâ" (eğer o nûn olmasaydı bir hiç (lâ - لا) olurdunuz!" buyurmuş...
نَسَماتُ هَواكَ لهَا أَرَجُ
تحَيا وتعِيشُ بِها المُهَجُ
ما الناسُ سِوى قَومٍ عَرَفُوك
وغَيرُهُمُ هَمَجٌ هَمَج
'Kendisinde hoş bir meltem esintisi
Onunla can bulur hayatın kendisi
Yoktur toplum içinde bilmeyen seni
Seni bilmeyenlerde bilmez ki kendini'
يا مجيب دعانا، يا مولانا (يا الله)
'Ey mevlamız, dualara icabet eden mevlamız ..'