a

Arapça

2 üye
Bir Nükte... Kısa boylu olarak bilinen İmâm-ı Azâm Ebu Hanife ( ra) , İmâm-ı Züfer ve yine onun gibi uzun boylu bir talebesini yanına alarak dolaştığı bir sırada, birlikte görünüşlerinden bir espri çıkaran İmâm-ı Züfer: امامنا بيننا كالنون لنا "imâmünâ beynenâ ke'n-nûni lenâ" (hocamız, ikimizin arasında lenâ لنا kelimesindeki nûn ن gibi (kısa kaldı) deyivermiş. imâm-ı âzâm ise buna karşılık; و إن لم يكن نون لنا يكون لا "ve in lem yekûn nûn lena, tekûnü lâ" (eğer o nûn olmasaydı bir hiç (lâ - لا) olurdunuz!" buyurmuş...
"Et-tekrârü ahsen velev kâne yüz seksen." Tekrar etmek en güzeldir, 180 kere de olsa!
Reklam
نَسَماتُ هَواكَ لهَا أَرَجُ تحَيا وتعِيشُ بِها المُهَجُ ما الناسُ سِوى قَومٍ عَرَفُوك وغَيرُهُمُ هَمَجٌ هَمَج 'Kendisinde hoş bir meltem esintisi Onunla can bulur hayatın kendisi Yoktur toplum içinde bilmeyen seni Seni bilmeyenlerde bilmez ki kendini' يا مجيب دعانا، يا مولانا (يا الله) 'Ey mevlamız, dualara icabet eden mevlamız ..'
Sabır, kara bir dikeni yutmak ve diken içini parçalarken bile ses çıkarmamaktır.
Sayfa 39 - Muarrib Yayınları
... Sabır, yüzünü ekşitmeden, acıyı yudumlamanın adıdır.
Sayfa 39 - Muarrib Yayınları
يا طير سنونو سلملي عل عينو
Reklam
331 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.