Hıristiyanlığın kabulünden beri Kilise, boş inançların peşinde koşanlara, sapkınlara,putperestlere, heretiklere, kâfirlere ve büyücülere karşı birçok cephede savaşmış ve hepsinden zaferle çıkmıştır..
Sayfa 341 - Alfa YayınlarıKitabı okudu
Şeytan zaten kötülüğe meyilli olan insanları, cinsel zaaflarından, tutkularından yararlanarak kendisine bağlar. Şeytan'la cadı arasında yapılan "sözleşme" sıradan bir işbirliği gibi görünse de kazanan tarafın daima Şeytan olduğu bir bağlılık yeminidir aslında..
Sayfa 341 - Alfa YayınlarıKitabı okudu
Cadılar Tanrı'nın yeryüzünde kurduğu ilahi düzene, yeryüzündeki temsilcisi Papa Hazretlerinin kutsal kitabın ışığında hazırladığı fermanlarına, ilahi adaleti kollamak ve gözetmekle görevli kutsal Kilise'ye karşı gelerek en büyük suçu işlemişlerdir; bu suçun cezası tartışmasız ölümdür..
Sayfa 341 - Alfa YayınlarıKitabı okudu
Dünya yıldan yıla, günden güne ve hatta saatten saate kötüleşmekte, bir yıkıma doğru gitmektedir..
Sayfa 340 - Alfa YayınlarıKitabı okudu
İşkenceyle masum insanların yaşamları mahvedilmekle kalmayıp, hukuka karşı güven duygusu da onarılmaz bir şekilde yaralanmaktadır..
Sayfa 330 - Alfa YayınlarıKitabı okudu
İşkence bir kez yapılmaya başlandıktan sonra hiç kimse kendini kurtaramaz, işkenceye maruz kalan her halükârda suçludur. Bu kısırdöngü Spee tarafından şu şekilde tanımla nır: "İşkence altında suçunu itiraf eden cadı suçludur, çünkü bir kez suçlanmıştır. İtiraf etmez, ancak yine suçludur, çünkü suçunu kabul etmez; suçunu inkâr veya kabul eder, ancak sonuç değişmez, cadı suçludur.."
Sayfa 328 - Alfa YayınlarıKitabı okudu
F. von Spee işkencenin, yargılamanın sonucuna (itirafa) olan etkisini açıklamak için çarpıcı bir yöntem izler; öncelikle işkencenin yardımıyla herkesin cadı ve büyücü haline getirilebileceğini ifâde eder:
Hâkimler beni dinleyin, sizlere büyücülerin nereye saklandığını göstereceğim; alın Cizvitleri, diğer tarikatların mensuplarını işkenceden geçirin, itiraf edeceklerdir büyücü olduklarını. Kim suçunu kabul etmekte direnirse, işkencenin üç-dört kez tekrarından sonra, suçunu itiraf etmek zorunda kalacaktır. Suçlamaları kabullenmemekte ısrar eden dik kafalılar, büyücülüğü desteklemekle, Şeytan tarafından hissizleştirilmekle suçlananlar, Şeytan çıkarmaya zorlanacak, vücutlarındaki tüm kıllar kesilecektir. İşkence suçlarını itiraf etmelerine kadar sürecektir. Daha fazla söze gerek var mı? Kilise Babaları, Kilise'nin saygın hukukçuları, ruhban sınıfının seçkin üyeleri; bu denli ince ve nazik beylere karşı durulabilir mi? Şayet daha fazlasını istiyorsanız, önce sizden kendinize işkence yaptırmanızı ve daha sonra bana yapılmasını istiyorum; sonunda bir de bakmışız ki hepimiz birer büyücü olmuşuz..
Sayfa 327 - Alfa YayınlarıKitabı okudu
Gerçeğin önyargıdan daha büyük bir düşmanı olamaz..
Sayfa 327 - Alfa YayınlarıKitabı okudu
Şeytan ne dolaylı ne de dolaysız yollardan (insanları oluşturan elementlere) veya hayvanlara zarar veremez. Çünkü doğanın yaratıcısı Tanrı'dır, Onun müsaadesi olmaksızın hiçbir şey vuku bulamaz..
Sayfa 304 - Alfa YayınlarıKitabı okudu
Malleus Maleficarum'un yazarının temel amacı, cadılığın teolojik açıdan kriminal bir suç olduğuna Kilise otoritelerini ikna etmek, cadılık suçunun varlığını tarihten, yaşanılan dönemden örneklerle suçunun varlığını tarihten, yaşanılan dönemden örneklerle inandırıcı kılarak cadı=kadın savını ispat etmektir..
Sayfa 296 - Alfa YayınlarıKitabı okudu