“Cadılar, modern tıp teknolojisinin gelişmesinden çok daha önce yaşadılar ve yakıldılar. Büyük çoğunluğu köylü nüfusa hizmet veren alaylı şifacılardı.”
Ortaçağ Avrupası'nda Cadılar ve Cadı Avı yapıtı Orta Çağ Avrupa'sında gerçekleşen Cadı Avı, cadılar, Eski Mısır, Mezopotamya, İran kültürlerindeki şeytan inanışı, büyü, cadı inanışı ve ritüellerini merak edenler için oldukça kapsamlı bir araştırma sunuyor. Haydar Akın anlaşılır bir şekilde kaleme aldığı Engizisyon mahkemelerinin cadılık testlerine dair bilgiler, hayvanlara karşı açılan davalar, cezalar, infazlar ve mahkeme kayıtlarıyla eşsiz bir okuma sunuyor. Konular boğmadan ayrıntılarla işlenmiş. Kitabın içindeki çizim ve tasvirler de eseri oldukça ilginç kılmış.
Zaman zaman Orta Çağ Avrupa'nda yaşamış olan insanların cahilliklerine, kandırılmışlıklarına, yapılan Cadı Avı terörünlerine şahit olmak okur için ürpertici bir hâl alabiliyor. Kitabın sonunda yer alan "Antik Çağ'dan Günümüze Cadı Avı Kronolojisi" ile okuduklarımı pekiştirmek güzeldi. Cadı Avı çılgınlığının ne şekilde ayyuka çıktığı ve çok daha fazlasını öğrenmek isteyenler için
Ortaçağ Avrupası'nda Cadılar ve Cadı Avı gönül rahatlığıyla başvurabileceğiniz bir kaynak. Kitabı okuyacak olanlara şimdiden kafa açıcı okumalar dilerim. Bolca kitapla kalın..
1198-1216 Papa III. İnnocentius döneminde papalığın gücü doruk noktasına ulaştı ve Kilise'nin etki alanı içinde, Papalıkça uygulanan zorbalık en merkeziyetçi dönemini yaşadı..
1150: Kuzey Fransa ve Almanya'da kâfirler ilk kez yakılarak ölüme mahkûm edildi, yakılma bir infâz yöntemi olarak ruhban kesimince kabul görmeye başladı..
Kilise Babası Aziz Augustinus, ilk kez demonlarla insanlar arasında işaretler ve kelimeler üzerine kurulu bir işbirliği olduğuna işaret ederek "Şeytanla Kurulan Pakt Öğretisi"nin temelini attı..
Hava büyüsü, süt büyüsü, gönül büyüsü gibi zararlı büyü uygulamaları konusunda uzmanlaşan büyücü; çocuk çalan, sakat doğumlara neden olan ebe; geceleri uçan, Şeytan'ın kölesi olmayı kabul eden cadı aksi belirtilmediği sürece kadındır..
Kramer Havva'yı, Adem'i yoldan çıkardığı için ilk cadı olarak kabul eder. Eski Ahit'te yer alan afsuncunun cin-siyeti ("Afsuncu kadını yaşatmayacaksın.") olası bir tartışmaya imkân vermeyecek bir biçimde kadındır..
"Cadının cinsiyeti kadındır," cümlesiyle ifade edilebilecek inanışın kökeni Aziz Augustinus'a kadar uzansa da, cadının cinsiyetinin kadın olduğu Heinrich Kramer'in Malleus Maleficarum'uyla kesinlik kazanmıştır
Hıristiyanlığın kabulünden beri Kilise, boş inançların peşinde koşanlara, sapkınlara,putperestlere, heretiklere, kâfirlere ve büyücülere karşı birçok cephede savaşmış ve hepsinden zaferle çıkmıştır..
Şeytan zaten kötülüğe meyilli olan insanları, cinsel zaaflarından, tutkularından yararlanarak kendisine bağlar. Şeytan'la cadı arasında yapılan "sözleşme" sıradan bir işbirliği gibi görünse de kazanan tarafın daima Şeytan olduğu bir bağlılık yeminidir aslında..
Cadılar Tanrı'nın yeryüzünde kurduğu ilahi düzene, yeryüzündeki temsilcisi Papa Hazretlerinin kutsal kitabın ışığında hazırladığı fermanlarına, ilahi adaleti kollamak ve gözetmekle görevli kutsal Kilise'ye karşı gelerek en büyük suçu işlemişlerdir; bu suçun cezası tartışmasız ölümdür..