Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Bâbıâli Ahlâkı

Profil
SAMAN YERİNE ORKİDE...
"Sabık Şair" ifadesi bu kadar bâtıl!.. O kadar bâtıl ki, doğrudan doğruya fiil bakımından bile... Sabık şair "Çile" den başlayarak "Sakarya Türküsü, "Zindandan Mehmed'e Mektup" ve daha niceleri gibi, şiirde ve her şeyde ön eserlerini bu sabık şair çığırında yazmış ve belirtildiği gibi "lâhik -yetişen ulaşan- şair" devrinin bir buçuk ciltlik verimini bu devre içinde 80 cilde ulaştırmıştır. Ne çare ki, Bâbıâli katırlarına saman yerine (orkide) verilirse, katır onu tükürür ve "nerede benim samanım ve samanımın şiiri?" diye anırır...
Sayfa 265 - Sabık Şair, 2. Baskı 1976, Büyük Doğu YayınlarıKitabı okudu
KOF ADAMLAR...
- "(...) Bu kof adamlar, şirin üstün idrak, tahassüs hâline gelmiş fikir olduğunu da bilmedikleri için ve Sabık Şair'i bir nevi, hep (solo)sunu icraya devam yolunda görmek istiyorlar; ve kendilerine yön habercisi davulculuk işi gibi gelen faaliyetinden ötürü onu yeriyorlar...
Sayfa 264 - Sabık Şair, 2. Baskı 1976, Büyük Doğu YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Kukla…
- "(...)Onlar istiyor ki, göğsündeki tahta çubuk sıkılınca ellerini çırpan ve zillerini öttüren kuklalar tarzında, Sabık Şair yalnız "Kadın Bacakları" soyundan şiirler yazsın ve İslâmî mücadeleden uzaklaşsın..."
Sayfa 264 - Sabık Şair, 2. Baskı 1976, Büyük Doğu YayınlarıKitabı okudu
Piyonlar...
- "Ah, Mistik Şair, ah; Büyüğü ve küçüğüyle şu Bâbıâli ikliminde, her bakımdan ne de yalnızdır!.. Derinden derine anlıyordu ki, o, bunların dünyasından değildir; ve türlü makyajları veya iğreti vakar ve temkinleriyle bu adamlar, bir yekûn kıymeti vermeyen piyonlar..."
Sayfa 218 - Yalnız Adam, 2. Baskı 1976, Büyük Doğu YayınlarıKitabı okudu
KÜFRÜNDE DE SAMİMÎ OLMAYANLAR...
Bir gün Şair Mehmet Âkif, Ağaoğlu Ahmet Beyi, Eyüp camiinin şadırvanlarında abdest alırken görüyor. Hayretle manzarayı seyrediyor ve yanına sokulup elini omzuna koyuyor: - "Ayol, Ahmey Bey, meğer sen küfründe de samimî değilmişsin!.."
Sayfa 212 - Ağaç, 2. Baskı 1976, Büyük Doğu YayınlarıKitabı okudu
SEFİL CÜMBÜŞ PLÂNI...
Âh şu Bâbıâli; eser veremeyen ve eserinin vecdini yaşayamayan küçük yaratılışların, ancak dedikodu ve birbirini yeme plânında hayat gösterebildiği sefil cümbüş plânı!..
Sayfa 93 - Ahlâk, 2. Baskı 1976, Büyük Doğu YayınlarıKitabı okudu
Reklam
ÇALIKUŞU ve REŞAT NURİ...
Peyami Safa'ya sorarsanız Reşat Nuri'nin "Çalıkuşu" romanı, (Leon Frapye)nin (İnstutitrice de Province-Taşra Muallimesi) romanından aparma... Yahya Kemal'in "Leyla"sı bir Fransız şairindendir ve asıl ismi (Solange-solânj) dır... Halbuki Yahya Kemal onun Fransızcasını da azizlik olsun diye kendisinin yazdığını ve böylece bizzat davet ettiği bir ithama karşı tuzak kurmak istediğini iddia eder. İftira eden hesabına da, iftirayı davet ede ve ona tuzak kuran adına da ne şeref, ne şeref!..
Sayfa 92 - Ahlâk, 2. Baskı 1976, Büyük Doğu YayınlarıKitabı okudu
EĞLENCELİK MUHARRİR!..
Komünist dönmesi ve fıstık-üzüm soyundan eğlencelik muharriri Vâ-Nû (Vâlâ Nurettin), "Akşam gazetesinde yazdığı ve her birine 3 lira aldığı hikâyelerden bir çoğunu birerbuçuk liraya Genç Şaire yazdırmıştır. Hem de şöyle: "Vâlâ on param yok!" "Geç şu masanın başına ve bana tam 5 hikâye yaz! Ve yedibuçuk lira kazan! Ve hep devam et!
Sayfa 90 - 91 Ahlâk, 2. Baskı 1976, Büyük Doğu YayınlarıKitabı okudu
RUM DÖNMESİNDEN, TÜRK BİLİRKİŞİLİĞİ(!)...
Ahmet Haşim hakkında ve bazı polemikler sonunda bir Araplık-Türklük meselesi o kadar alevlenecektir ki, babasının Rum dönmesi olduğu söylenen Türkçülük kuyumcusu Hamdullah Suphi'den, Haşim'in tam ayar Türk olduğuna dair bir "bilirkişi" raporu istenecektir...
Sayfa 90 - Ahlâk, 2. Baskı 1976, Büyük Doğu YayınlarıKitabı okudu
YAHYA KEMAL'E GÖRE AHMET HAŞİM...
Yahya Kemal'e gidersiniz; sizi (Serkl d'oryan) kulübünde kabul eder ve açar ağzını, yumar gözünü: "Hâ şu Bağdat fellâhı, öyle mi; "Âlûsî"lerdendir o... (Halbuki Âlûsî'ler Bağdat'ta adlarına âbideler dikilmiş ve bilhassa dinî eserleriyle meşhur, soylu bir familya); nesebini unutuyor da bir de Türklük satmaya kalkışıyor! Şiirine gelince, o ne sun'îlik, zorakîlik ve özenti (sembolizm)... Ve o ne çetrefil,ağdalı, dolambaçlı dil!.."
Sayfa 89 - 90 Ahlâk, 2. Baskı 1976, Büyük Doğu YayınlarıKitabı okudu
Reklam
AHMET HAŞİM'E GÖRE YAHYA KEMAL...
Osmanlı Bankasında çalışan Ahmet Haşim'i görmeye gidersiniz; o, sadece Yahya Kemal'i yermekle dehâ(!)sını göstermeye bakar: - "O, burun delikleri huni gibi açılan ve her şeyi içine çeken öyle bir esâtirî hayvandır ki, kocaman bir sebze hali ve et sergisinin çöplüğünden geçse yerde toz bile bırakmaz. Şair değil, zemin üzerinde ne bulsa midesine indirici bir elektrik süpürgesi, Nişli Agâh Bey... (Gûya Yahya Kemal'in asıl adı)... Şiiri ise en âdi bir (pastiş-dıştan kopya)
Sayfa 89 - Ahlâk, 2. Baskı 1976, Büyük Doğu YayınlarıKitabı okudu
Ahlaksızlık...
Meddahlık!.. Ve aşk ve değer hükmünden mahrumiyetin doğurduğu bin bir dallı bir felâket ağacı... Ahlâksızlık... Dedikodu, hased, hırs, iftira, taklid, gammazlık, kalpazanlık, iffetsizlik, hâlisiyetsizlik... Istırapsızlık, kalitesizlik...
Sayfa 88 - Ahlâk, 2. Baskı 1976, Büyük Doğu YayınlarıKitabı okudu
SAMİMÎLİK KAFDAĞINDA!..
- "(...)Hiç kimsenin vicdanında söylediklerinin hakikati yatmadığına, yâni samimîlik kanat açıp Kafdağına kaçmış bulunduğuna bakılırsa, bu hâlin doğuracağı ne olabilir diye de düşünmeye lüzum yoktur...
Sayfa 88 - Ahlâk, 2. Baskı 1976, Büyük Doğu YayınlarıKitabı okudu