Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

b

Binnur Şafak Nigiz

Benim hayatım karanlık bir odanın içinde, bir yatağın üstünde cenin pozisyonu almış küçük bir kızın ruhuna kilitlediği sırlarla kaplıydı. Şimdi tüm o sırları dudaklarımdan kopararak alıyordu bu insafsız adam. Acımasızca.
Sayfa 307 - Dokuz YayınlarıKitabı okudu
Karan'ın karanlığında boğulmak, okyanusun zeminine ayak basmaktan daha zordu. Ciğerlerini dolduran tuzlu su değil, simsiyah bir asitti. Ruhunu yakan, beni tuzla buz eden, öldürmeyen ama yaşatmaya da çalışmayan bir asit. Onun mağarasındaki örümcek nefes boşluğumu ısırıyordu.
Sayfa 307 - Dokuz YayınlarıKitabı okudu
Reklam
"Sen bana o kadar çok şey yaptın ki, senin yaptıklarını şu ana dek bana hiç kimse yapmaya cesaret edemedi." Dişlerini sıktı, dudaklarında bunun baskısını hissettim. "Küçücük bir kızın beni bu hale getirmesi haksızlık. Asıl acımasızlık bu. Asıl insafsızlık bu. Siktiğimin iradesini yıllarca sağlam tuttum, dengeme denge ekleyerek bu hâle geldim ve bu adam oldum. Şimdi sen, yaratmasının tam tamına yirmi yedi senemi aldığı o adamın temelini çürütmeye çalışıyorsun."
Sayfa 308 - Dokuz YayınlarıKitabı okudu
Satırlarıma karanlık gölgesini düşüren bu adam; bir ruhu diriltmek için çabalıyordu ama o ruhun esas katiliydi. Hisleriyle hislerimi barbarca katlederken, ona karşı o kadar savunmasızdım ki...
Sayfa 308 - Dokuz YayınlarıKitabı okudu
Dudaklarındaki kıvrım mezarlığımdı.
Sayfa 309 - Dokuz YayınlarıKitabı okudu
Önümüzde uzun günler var." dedi kısık bir sesle. "Öğretirim istediğinde." Ona öylece bakakaldım. Önümüzde uzun günler var mıydı sahiden? Bir an iki göğsümün arasında bir yarık açılacak, o yanıktan dışarı çiçekler uzanacak sandım. Onunla geçireceğim uzun bir zamanın olduğunu düşünmek, onunla geçecek olan günlerin varlığını bilmek beni çok farklı bir hissin kucağına itmişti.
Sayfa 312 - Dokuz YayınlarıKitabı okudu
Reklam
"Kafandaki sesleri susturamadığında, onları öldürürsün." Sertçe yutkundu. "Ağızlarını kapatsan bile iniltilerini duyacağın için, sesi kesmenin kesin yolu onların ruhunu sökmektir. Sen hiç, bir sesin ruhunu kestin mi?" Boğazım düğüm düğüm olurken sessiz kaldım. "Ben kestim." diye fısıldadı. "Kafamda büyüyen seslerin ruhlarını sakladığım yanımın keskin bıçağından geçirirken gözümü bile kırpmadım."
Sayfa 315 - Dokuz YayınlarıKitabı okudu
"Çok düşünüyorsun," dedi kısık bir sesle. Sigaranın dumanı yoğunlaşmış, ikimizin de görüşünü puslandırmıştı. "Ruhunu ağrıtıyorsun küçüğüm."
Sayfa 317 - Dokuz YayınlarıKitabı okudu
"Ben düşüncelerimi öldürmek istemiyorum. Ben yalnızca nefes almak istiyorum." "Bırak da nefes aldırayım o zaman," dedi külü uzayan sigaranın külünü gelişigüzel zemine silkip, beni serbest bırakırken. Yavaşça ayağa kalktı, büyük elini bana uzattı. Bir süre bana uzanan ele baktıktan sonra ona uyarak ayağa kalktım ve elini tuttum. Büyük avcunun içinde küçücük kalan elim, içi ağzına kadar güven dolu bir çukura düşmüştü.
Sayfa 318 - Dokuz YayınlarıKitabı okudu
Karan'ın avucunun sıcaklığı baskı yapan nabzıyla birlikte benim avucuma çarpıyordu. Sanki Karan'a ait gizli bir dünyaya dalmıştım ve gizli geçitten geçerken bana yolu gösteren onun siyah ışığıydı.
Sayfa 319 - Dokuz YayınlarıKitabı okudu
444 öğeden 271 ile 280 arasındakiler gösteriliyor.