Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Biyografi Araştırma inceleme edebiyat

Profil
323 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Fyodor Mihayloviç Dostoyevski
Fyodor Dostoyevski
Fyodor Dostoyevski
, Rus roman yazarıdır.. Çocukluğunu sarhoş bir baba ve hasta bir anne arasında geçiren Dostoyevski, annesinin ölümünden sonra Sankt-Peterburg'daki Mühendis Okulu'na girdi Kıtapdili akıcı, metskla okunan bildiğiimiz, yınede detaylarını da ögrenmkgüzel elbette .
Edward Hallett Carr
Edward Hallett Carr
ın Dostoyevski üzerine yazdığı
Dostoyevski
DostoyevskiEdward Hallett Carr · İletişim Yayınları · 2018300 okunma
Cenaze merasimi saat lO'da, kilisede başladı. Ölenin arka­ daşlanna ve temsilcilere kartlar dağıtılmıştı, bunlar kiliseye girmek için izin kağıdı olarak kullanılıyordu. Bu kartlardan el­ de edemeyen Anna, seyirci kalabalığının arasından geçip yeri­ ne varmak için çok güçlük çekti ve ancak merasim başladıktan sonra yerini aldı. Günlerden pazardı ve bütün Petersburg sey­ retmek ve ölmüş olan kahramana veda etmek için toplanmış­ t ı . Merasim sona erdi ve ailesi, arkadaştan arkalanndaki kala­ balıkla beraber tabutu mezarlığa götürdüler. Eski bir gelene­ ğe göre, tabut mezara indirildikten sonra, ölenin dostları ve temsilciler tarafından konuşmalar yapılırdı; konuşmalann sa­ yısı ve uzunluğu ölenin anısına gösterilen saygının ölçüsüy­ dü. llk konuşmacı 1849'da Semenevski Alam'ndaki idam seh­ pasında Dostoyevski ile birlikte bulunanlardan Palın adındaki önemsiz bir romancıydı. Daha sonraki gençlik arkadaşı Grigoroviç, dostu Soloviev, Apollon Maikov ve bu kitapta zaman za­ man adı geçmiş diğer kişiler konuştular. Bir üniversite profesö­ r ü ve bir öğrenci konuştu. Bazılan bu olay için yazılmış şiirler okudular. Her konuşan mezara bir çelenk bıraktı; toplam ola­ rak 75 çelenk bırakıldı.
Sayfa 316 - İletişim yayınları 2018Kitabı okudu
Reklam
Evinde mutluluğa ve edebiyatta şöhrete ulaşmıştı ve ar­tık ölüme karşı direnmiyordu. Anna'nm ve doktorların iyimser tesellilerine rağmen bir papaz çağınlmasında ısrar etti ve gü­nah çıkarttı. Hastalığının üçüncü günü olan 28'i sabahı, Sibir­ ya'ya mahkum olarak giderken yolda, Tobols k'da, Dekabristle­ rin kanlarının vermiş olduğu İncil'i istedi. Bu İncil'i her zaman yanında ta şımış ve yaşamının nazik anlarında, rastgele açıp gö­ züne ilk ilişen sözcükleri okuyarak ondan yardım ummuştu. Şimdi, Aziz Matta'nın İncil'ini açtı ve satırları işaret etti. Anna yüksek sesle okudu:
Sayfa 309 - İletişim yayınları 2018Kitabı okudu
"Evlilik" diye yazıyordu, "insan mutluluğunun dörtte üçüdür, hayatın geri kalan yanı da dörtte birdir."
Sayfa 294 - İletişim yayınları 2018Kitabı okudu
Dostoyevski'ye önemli görünen af­fediliş, başkalarının affetmesi değil, günahkarın kendini affet­mesiydi; bu kendi vicdanının yapacağı bir şeydi ve bu affediliş ancak acı çekmeye gönüllü olarak boyun eğmekle, onu ara­makla kazanılabilirdi.
Sayfa 282 - İletişim yayınları 2018Kitabı okudu
Dmitri Karamazov yalnızca Dostoyevski'nin son romanının en büyük kişisi ve günahla, acı çekmeyle ilgili düşüncelerini derinliğine anlattığı kişi olmakla kalmamaktadır; Dmitri, ede­biyatın en büyük trajik kahramanlarından biridir.
Sayfa 258 - İletişim yayınları 2018Kitabı okudu
Reklam
Her sevgi içinde nefret öğesini, her acı içinde zevk öğesini, her alçakgönüllülük içinde gurur öğesini taşır.
Sayfa 237 - İletişim yayınları 2018Kitabı okudu
Fakat, asıl yüreklerin birliğini sağlamlaştıran anlar, başarısızlık ve birlikte yaşadıkları ümitsizlik anlarıydı
Sayfa 163 - İletişim yayınları 2018Kitabı okudu
Kendisini doğru sanarak, başkalarının günahlarını kınamak, Dostoyevski’nin tabiatında hiçbir zaman yer etmemişti.
Sayfa 65 - İletişim yayınları 2018Kitabı okudu
Sevgi Soysal'ın, romanlan içinde Şafak'ın zirve olmasının , biten son romanı olmasıyla da ilgisi vardır kuşkusuz . Sevgi Soysal üzerine yazıyazan tüm ya z a r ların kabul ettiği gerçek, onun giderek daha yetkin bir ya z a r olduğu . kendisini sürekli geliştirdğiidir. An c a k , yalnızca bu özelliklerinden dolayı Şafa k romanını zirve kabul etmek , romanın toplumsal etkinliğini ve Sevgi Soys a l 'ın güç koşulla r altında büyük işler başardığını hesa ba katmamak olur. Yetmişli yıllar d a bazıı yazarlar romanlarıyla toplumsal yapıyı temelinden değiştirebileceklerini sanmışlsrdır. ya da bö yle bir sav ortaya atıldığında d a . yapılabilecek zannıyla çok tuhaf karşılanmamıştır . Bu da "dev rimci" roman gibi bir romanın ansızın çıkıvermesine neden olmuştur.
Sayfa 137 - Kavram yayınları 1900Kitabı okudu
Reklam
Sevgi Soysal'ın Barış Adlı Çocuk . kita bına aldığı gerek sivil, gerekse askeri cezaevini anlatan öyküleri, insanlık dışı bir yaşamı sergilediği için, en az O'Henry'nin öyküleri ka d a r çarpıcı ve Çehov'un öyküleri kadar da gerçekçidir. Bu gerçekiilik ve çarpıcılık biraz da dönemin koşullarından kaynaklanmaktadır. Öylesine akıl almaz şeyler yaşanmaktadır ki, bunlann öyküleşmesi insanda doğal olarak ürküntü ve han a tiksintiyle kan şık bir şaşkınlık yaratmaktadır. Bütün bunlarda , öykünün gerilim kazanmasını kendiliğinden oluşmaktadır..
Sayfa 122 - Kavram yayınları 1900Kitabı okudu
Herşeyden önce 12 Mart döneminde edebiyattan, Ustlenebileceginden fazlası beklenmiştir. Sanki edebiyatta başarı lı bir sınav verilseydi, 12 Mart faşizmi daha az yıpratarak geçecekti , gibi bir düşünce egemen olmuştur . Oysa edebiyat, hiç bir dönemde çözümleyici olmamıştır Bu nedenle, edebiyatın boyutlarında bir görevin, edebiyattan beklenmesi haksızlık olur.. Oysa Fethi Naci, 12 Mart döneminde yapılan anılmaya deger tek çalışmanın, Omer Laçiner'in Birikim dergisinde çıkan yazısını gösterirken, kendiliginden edebiyat dışına çıkıp, ed ebiyata örnek gösterebiimiştir.. .
Sayfa 105 - Kavram yayınları 1900Kitabı okudu
12 Mart öncesinin politik çalkanlısını da içeren Yürümek romanı, aynı za manda Sevgi Soysal'ın ilk roman denemesidir. Öykü yazarlırından romana geçiş, öyküdeki tekniklerin romanda uygulanmasını gerekliren bir zorluk içerir. Hiç öykü yazmadan, doğrudan roman yazarak başlayan, sözgelimi Dostoyevski gibi yazarlar, öykünün sınırlı, ama etkin anlatım olanaklarından pek yararlanmazlar. Öykü yazarları ise, romanın geniş perspektifine girdiklerinde, öykünün kısa anlatım olanaklarından kolayca kurtulamazlar.
Sayfa 77 - Kavram yayınları 1900Kitabı okudu
Öykülerinde ve romanlarında yerel dile çok az yer veren Sevgi Soysal, sivil hapishane anılarından oluşan Savaş ve Barış ve Bir Görüş Günü adlı öykülerinde biraz da zorunlu olarak, yerel dil kullanma yoluna gitmiştir. Zorunluluğun temel nedeni ise, tutuklutan argo konuşmalarını verirken, başka biçimde aktaramamasından kaynaklanıyor olsa gerekir. Ama Hanife adlı öyküsünde Soysal, az bildiği bir alana girmenin bedeli olan vasat bir öyküye ancak ulaşabilmiştir .
Sayfa 69 - Kavram yayınları 1900Kitabı okudu
"Çok alıngan bir insandı Sevgi ablam. Dışa dönük tavırlarının altında derin bir duygusallık yatardı. Bence Başar Sabuncu ile evliliklerinde de bu duygusallık büyük rol oynamışur. Başar Sabuncu da çok duygusal bir insandır. Sevgi'nin duygusallığı. duygularının patlama nokt a sında ortaya çıkmasına neden oluyordu çoğu kez. Coşkusu duygusa llığndan geldiğ halde, çoğu kez bunu tersi biçimde gösterı n eyi becerebiliyordu. Taki, altından kalkamayacağı bir olumsuzlukla karşılaşıncaya dek. Bir keresinde hiç unutmam, Adana'daki sürgünden yeni dönmüştü..
Sayfa 32 - Kavram yayınları 1900Kitabı okudu
16 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.