Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

c

Canım Türkiye'm

Hiçbir zaman çıkamayacaksınız..
"Türkler bizim istilacı olduğumuzu biliyorlar. Önce çeteler çıktı karşımıza. Şimdi ordu ile dövüşüyoruz. Yarın bütün Türklerle karşı karşıya kalacağız. Çünkü yalnız dini değil, milli duyguları olduğunu da gösterdiler. Bütün Türklerle hiçbir zaman başa çıkamayız."
Şu Çılgın Türkler
Ölümle köşe kapmaca oynayan bu insanları ölümden ya da ölümü bunlardan uzak tutan bu neşe miydi, neydi?
Sayfa 315Kitabı okudu
Reklam
Her şeyden önce “inanmaya'’ programlı bir toplumuz. Annemize babamıza inanırız, öğretmenimize inanırız, devlet büyüklerimize inanırız, din kitaplarına inanırız… inanırız da inanırız. Bu inançlarımızın bazıları çok derin ve köklüdür. Meselâ anneye inanmak, doğal seçmenin ortaya çıkardığı kalıtımsal bir özelliktir: Yavrunun hayatta kalmasını sağlar. Babaya inanç, taa avcı olduğumuz kaba taş devrinden bize miras kalan bir özelliğimizdir. Onun da hayatta kalmamıza katkısı vardır. Dine inanç, ilkel toplumların sosyal çimentolarından biridir. Çevresinde toplanılan bir düzen yaratır. İnanmak rahatlık verir.Ama aynı zamanda da rehavet verir. Problemi olmadığına veya problemlerini kendi çözemeyeceğine inanan bir adamın rahatlığını bir düşününüz. Halbuki her şeyin kuşkulu olduğunu düşünen bir insan rahat yüzü görmez. Gelgelelim araştırıcılar da işte bu “rahatsız” insanlar arasından çıkar.
Asrın liderine teşekkürler
Eyüpsultan'da 17 yaşındaki Iraklı lise öğrencisi Y.K. kendisini okuldan attığını öne sürdüğü okul müdürüne silahla ateş etti. Y.K. kısa sürede yakalandı. Ağır yaralı olarak hastaneye kaldırılan okul müdürü İbrahim Oktugan yapılan tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybetti. ntv.com.tr/turkiye/istanbu...
Bir romanda yaşadığımı düşünüyordum. Yanılmışım böyle roman olur mu? Bağımsızlığı ve özgürlüğü için mücadele eden bir halkın destanı bu..
Her şeyin başladığı gün..
Mustafa Kemal Paşa 9. Ordu Müfettişi olarak 19 Mayıs 1919'da Samsun'a çıkar.
Reklam
Filistinliye karşı İsrail’i savunanlara hemen “ırkçı” damgası yapıştırılıyor (en son BBC’de bir programda sözüm ona saygın gazeteciler arasında yapılan bir tartışmada bu oldu). Halbuki İsrailli Yahudi de, Filistinli Arap da Sâmi ırkından gelirler. Yani aynı ırkın mensubudurlar. Birbirlerine olan nefretin sebebi dinleridir.
Bilim de, adalet de önce gerçeği arar. Burada birleşirler. Adaleti bilimden ayıran, onun matematik gibi aksiyomatik bir sistem olmasıdır. Aksiyomların nasıl seçilmesi gerektiği, bilimin parçası değildir; ama aksiyomların neler olduğu, gerçeği değiştiremez. Gerçeğin aranmadığı yerde nesnellik olamaz. Nesnelliğin olmadığı yerde ise iletişim ortadan kaybolur. İnsanı insan yapan ise, iletişimi kullanarak tartışma ve eleştiri ortamı yaratması ve tartışma ve eleştiri sonucu gerçeğe yaklaşmayı denemesidir.
Ancak aynı halk, ülkesini tam bir bilimsel çöle çevirmiştir. Cumhuriyete kadar bugünkü Türkiye toprakları içinde yaşayan insanların, insan bilgisine kalıcı katkıları kocaman bir sıfırdır. Yani, Osmanlı İmparatorluğunun tüm izleri tarihten tamamen silinse, bilim dünyasının en ufak bir kaybı olmaz. Halbuki aynı halk Cumhuriyetten sonra, bir Hulûsi Behçet’in, bir Cahit Arf’ın, bir Ekrem Akurgal’ın, bir İhsan Ketin’in, bir Sedat Alp’ın ve daha nicelerinin şahıslarında bilime pek önemli katkılar yapmış, ayrıca yukarıda bahsettiğim, ne yazık ki her zaman iftihar vesilesi olamayacak yaratıcılık örnekleri de vermiştir.
164 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.