Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Profil
Okumayanlardan, bağnaz düşüncelerden...
. . Okumak kelimenin en iyi anlamıyla bir tür kaçınmacılıksa, o zaman insan okuyarak neyden uzaklaşmak istediğini keşfedebilir demektir. Syf:110
Kaçırdıklarımız
Kaçırdıklarımız
....🌼☕....
Adam Phillips
Adam Phillips
Son . Kitabı kesinlikle tavsiye ediyorum.Dopdolu.
. . Nasıl ki tamamen kendinizi has bir dile sahip olamazsınız, tamamen kendinize has bir espri anlayışına sahip olmanız da mümkün değildir. . .
Sayfa 161Kitabı okudu
Reklam
Doğrusu buymuş. : D
. . Deliler kendi kendilerine konuşamaz çünkü başkalarıyla da konuşamazlar. . .
Sayfa 158Kitabı okudu
Zordu...
Bir zamanlar benliğe yönelik korkunç şüpheler varken şimdi kati surette varılmış kanılar vardır; bir zamanlar felç durumu varken şimdi sınırsız olasılıklar vardır; bir zamanlar farkında olunmasa da azap çeken bir ruh varken şimdi pragmatik, ne yapılması gerektiğini ve bir şey yapılabileceğini bilen biri vardır.
Sayfa 157Kitabı okudu
Delilik bir nevi yabancılaşmaysa, deli rolü bizi en dehşeten- giz yabancılaşma biçimleriyle tanıştırır. Winnicott'ın dediği gibi "delilik inanılma ihtiyacı duymak" ise, deli rolü de inanılmasına ihtiyaç duyulan performanstır ve performans inandırıcıysa, başarılıysa, performansa inanmak bizi inançsızlık konusunda özgür bırakarak ya da inanma ve inanmama diyarından bütünüyle çıkararak-deli insanın inanılma ve kendisine inanma ihtiyacı üzerine düşünmeye sevk eder.
Sayfa 156 - Deli insan en çok, çözümü bildiğine inanılmasına ihtiyaç du- yar; ama hangi sorunun çözümünü bildiğini bilmez. Bu oyunların her birinin gösterdiği üzere çözüm sorundan önce gelir; çözüm problemin büründüğü biçimdir.Kitabı okudu
:D
"Beterin beteri olduğu sürece/Umut etmek gerekir." . .
Sayfa 153 - Kral Lear'ın IV. Perde, 1. Sahnesinde Edgar'ın sözleri.Kitabı okudu
Reklam
. . "Delilik size tahammül edebilen hiç kimse bulamadığınızda olan şeydir," . .
Sayfa 152 - İngiliz analist John RickmanKitabı okudu
En başta Aşk :D
İnsanlara anlaşılmaz ve/veya aşırı derecede rahatsız edici davrandıklarında deli deriz. Deliler anlayamadığımız ve kabul edilmez davranışlar sergileyen, dolayısıyla da bizi tehlikeye atan ya da kendimizi tehlikede hissetmemize sebep olan insanlardır. İnsanları anlamaya ne denli büyük bir kültürel yatırım yaptığımızı ortaya koyarlar. Neredeyse diyebiliriz ki delilik, birbirimizi anlamamızı idealize etmemize ve birbirimizi anladığımıza inanmak istememize sebep olan şeydir.
Sayfa 152Kitabı okudu
Dünya bir tiyatro sahnesi ve bizde onun oyuncuları...
. . Tüm dünya bir sahnedir ve başka dünya yoktur. Her daim sadece rolümüzü oynarız. . .
Sayfa 150Kitabı okudu
Bizler ya da en azından bir kısmımız -insanların ne yazık ki aklı başında ve deli diye ikiye ayrılmadığına, hepimizi kapsayan bir süreklilik bulunduğuna ve hepimizin bu iki şeyin huzursuz bir karışımını ihtiva ettiğimize ikna edilmiş vaziyetteyiz - tabii eğer böyle ikili bir ayrım yapılabilirse.
Sayfa 148Kitabı okudu
Reklam
Aklı başında olmak - ya da olduğunu sanmak işte tüm mesele bu :D
"Delilik" kelimesi, yaşanmayan ya da belli kısıtlamalar içinde yaşanan hayatlar için de kullanılır - en azından aklı başında olduğunu düşünen insanlarca. İnsanın aklının başında olduğunu düşünmesi son derece iç rahatlatıcıdır, ama aynı zamanda çok yanıltıcı ve hatta dikkat dağıtıcı da olabilir. Delilik denen şeyin bu denli korkutucu olması, kısmen yaşamadığımız bir hayatı, başımıza gelme ihtimali taşıyan bir olayı, yapma ihtimalimiz olan bir şeyi, çok vahim bir durumun tek çözümünü temsil etmesinden kaynaklanır.
Sayfa 139Kitabı okudu
Deli rolü üzerine
Delilik denen şeyin bu denli korkutucu olması, kısmen yaşamadığımız bir hayatı, başımıza gelme ihtimali taşıyan bir olayı, yapma ihtimalimiz olan bir şeyi, çok vahim bir durumun tek çözümünü temsil etmesinden kaynaklanır. Hatta kaçınmamız gereken bir ayartıyı da temsil ediyor olabilir. Yaşamış olabileceğimiz hayatları düşününce, kaçırdığımıza şükretliğimiz pek çok hayatın yanı sıra, bundan o kadar da emin olmadığımız bir dolu hayat, kendimizin bir dolu versiyonu vardır. Deli Rolü başka şeylerin yanı sıra, her zaman yapmayı başaramadığımız bu ayrım hakkındadır.
Sayfa 139Kitabı okudu
Hüsran yalnızca bir tatmin imgesi vasıtasıyla doğabilir, bu çerçevede bilgi hüsranla, eksikliği, noksanlığı veya yokluğu hissedilen şeyle alakalıdır. Çocuk açtır, meme fantazisi kurar ve anne yeterince güvenilirse ve geç kalmayıp erken gelirse çocuk, varsaydığı bilginin kesinliğine kani olur . Açtır, memeyi hayal eder ve meme gelir, bunun adı güven duygusudur. (Tabii ki yetişkinliğimizde cinsel arzulara kapıldığımızda aynı prensip işlemez.) Çocuk açsa ve meme fantazisi kurduğunda meme gelmiyorsa, bu defa başka bir kesin bilgiye ulaşır: nefret, ümitsizlik ve intikam. Bu şemada çocuğun tatminle kurduğu ilişkinin iki aşaması vardır; aynı zamanda birer hayal kırıklığı olan iki biçimlendirici bilgi öğesidir bunlar. Birincisi, tatmin olmanızı sağlayan şey başkasının sunduğu bir hediyedir (ki bu da ona imrenmenize sebebiyet verebilir) ve ikincisi, tatmin olmanızı sağlayan şey sizden önce bir başkasına açıktır ve paylaşılması gerekir (bu da kıskançlık ve rekabete yol açabilir). Tetikleyici bir hüsran olmadan tatmin olunmaz.
Sayfa 137Kitabı okudu
Kendimizi kandırıp tatminden mahrum bırakmak için tatmini kullanırız. Başka bir deyişle, karşı-ütopya anlatısına paralel ya da onunla eşzamanlı ütopik bir anlatıya ihtiyaç duyarız, ki paradoksal bir biçimde, psikanalitik yorum bunların her ikisini de içerir. Freud her şeyden öte, sevgiden/aşktan kaçınarak tatminden kaçındığımızı açığa çıkarmıştır.
Sayfa 138Kitabı okudu
Patoloji -Aşk - sevgi - orantı
Birini sevdiğimizde döndüğümüz.müracaat ettiğimiz yer bu orantısız bağımlılık ve ona karşı geliştirdiğimiz çarelerdir. Sevgi/aşk repertuvarımızda orantısızlık yerini hep korur. Patoloji denilen şeylerin ortaya çıkış sebebi eşit konuma gelme, durumu tersine çevirme, bu ilk doğal düzenden intikam alma çabaları, hayatın bir gerçeğine bulunan yanlış çözümlerdir (esasında intikamın fonksiyonlarından biri de çözüyormuş gibi göründüğü sorunun doğasını gizlemektir). Amaç bu orantısız bağımlılığı bir daha asla hissetmemektir.
Sayfa 135Kitabı okudu
79 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.