Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Profil
Gelibolu'nun Osmanlı idaresine girmesi ve buradaki Bizans tersanesinin Yıldırım Bayezid tarafından yeniden inşa ve tamir edilmesi (1390) ile Osmanlılar ilk defa büyük bir tersaneye kavuşmuştu.
Sayfa 121 - Deniz Basımevi MüdürlüğüKitabı okudu
Konstantinopolis'te en azından onuncu yüzyıl sonlarından itibaren bir Müslüman tacir topluluğu vardı; II.Basileios ile Fatımi Halifesi Ebu'l-Aziz Mansur arasındaki bir anlaşmayla, onlar için Konstantinopolis'teki camide ezan okunması öngörüldü. II. İsaakios 1189'da ikinci bir caminin kurulmasına izin veren bir anlaşmaya vardı.
Sayfa 341 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Reklam
İngilizler ilk deniz üssünü ve tersaneyi ancak 1420'de kurdular. Ama deneme kabilindeki bu girişiminden kısa sürede vazgeçildi. VI. Henry resmi bir denizcilik idaresi kurmaya çalışmak yerine silahlı ticaret gemilerinin kaptanlarına korsanlık fermanı vermeye başladı.
Sayfa 335 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
II. Abdülhamit'in uyguladığı sınırı koruma temelli deniz politikası sayesinde kıyıda gemi bulundurmasına rağmen deniz alanlarında varlık gösterememesi bölgede etkin olmaya çalışan devletlere zemin hazırlamıştır. Özellikle Karadeniz'de Ruslar, Ege'de Yunanlılar, Doğu Akdeniz'de İngiliz, Fransız ve İtalyanlar Osmanlı Devleti'nin bu yetersiz deniz politikası nedeniyle çok rahat hareket etmişlerdir...
Sayfa 128 - Dora YayınlarıKitabı okudu
Sultan II Abdülhamit'in iktidarı süresince izlediği kıyı savunması ve mevcudun muhafazası temelli politikası çerçevesinde donanma, açık deniz hüveti yerine sınırların müdafaası ve karakol görevlerine yönelmiştir. Bu bakış açısıyla daha küçük ama hızlı gemilerle müdafaa donanması teşkil edilmiştir. Donanmanın kolluk gücü haline gelmesi ile Osmanlı Devleti denizlerini küresel güçlere teslim etmiştir...
Sayfa 108 - Dora YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Donanmanın makus talihi...
İngiliz seyyah Charles Mac Farlane 1846-1848 tarihinde Osmanlı tersanelerinde yaptığı ziyaret neticesinde mevcut buharlı gemilerden Mecidiye ve Taif gemilerinin gemi içi düzeni yeterli fakat makinelerin yetersiz olduğunu söylemiştir. Özellikle denizci personelin yetersizliği ve bilgisizliğini belirterek İngiliz personel olmadan gemilerin Karadeniz ve Akdeniz'e gidemeyeceğini ifade etmiştir. Ayrıca gemilerin uzun seyirler yaparak bilgilerini geliştirmek yerine Haliç'te Boğaz'da veya Çanakkale'de demirle beklediklerini söylemiştir...
Sayfa 75 - Dora YayınlarıKitabı okudu
Gazneliler döneminde İndus Nehri üzerinde Türk tarihi açısından önemli bir savaş gerçekleşti. Gaznelilerin meşhur sultanı Mahmud Hindistan'a yaptığı son seferinde (Mart 1027) Multan'a doğru ilerledi. Bu seferin gayesi yol kesen ve hırsızlık yapan Catlar'ı cezalandırmak idi. Catlar ile savaşabilmek için çok sayıda gemiden oluşan bir ince donanma yaptırdı. Gazneliler nehir üzerindeki bu savaşta Catlar'ın çok sayıdaki gemilerini batırıp yaktılar ve onlara mağlup ettiler...
Sayfa 21 - Deniz Basımevi MüdürlüğüKitabı okudu
Büyük Türk donanma kaptanları döneminin ileriki yıllara kurumsal bir denizcilik eğitim sistemi bırakamaması ve dolayısıyla gemi teknolojisindeki gelişmeleri takip edebilen personel yetiştirilememesi donanmanın gerilemesine sebep teşkil etmiştir...
Sayfa 17 - Dora YayınlarıKitabı okudu
16. yy.da Osmanlı Donanmasının etki alanı...
Barbaros Akdeniz'de Haçlı donanmasına karşı ünlü Preveze Deniz Savaşı'nı kazanmış ve aynı sene Mısır Beylerbeyi Hadım Süleyman Paşa 80 gemilik bir donanma ile Süveyş'ten Kızıldeniz ve Hint Okyanusu'na çıkarak Gücerat sahillerine çıkarma yapılmış ve Diu Kalesi kuşatılmıştır. Birbirinden çok uzak mesafelerde bulunan bu iki Türk filosunun aynı andaki zaferleri Türk denizciliğinin 16. yüzyılda geldiği noktayı göstermesi bakımından önem arz etmektedir...
Sayfa 14 - Dora YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Osmanlı Beyliği; 1284'te Bizans Devleti kendi donanmasını pahalı geldiği için kaldırınca, işsiz kalan Marmara sahilindeki Rumları istihdam ederek gemi yapımı ve gemi idaresi hakkında bilgi temeli oluşturmaya başlamıştır. Aynı zamanda bu temelin meydana gelmesinde Anadolu Selçuklu Devleti, Aydınoğulları ve Karesioğulları beyliklerinin birikimleri de kullanılmıştır.
Sayfa 2 - Dora YayınlarıKitabı okudu
Türkler Asya'nın coğrafi mevki itibarıyla kara askeri teşkilatına önem vermişler ve bu sahada dünyanın en kuvvetli ordularını vücuda getirmişlerdir. Denizciliğe ait kurmuş oldukları teşkilatın daha ziyade Anadolu'yu yurt edinmelerinden sonra başladığı anlaşılmaktadır...
Sayfa 13 - Deniz Basımevi MüdürlüğüKitabı okudu
Fatih, İstanbul'un denizden kontrol edilmesi amacıyla Yıldırım Bayezid tarafından yaptırılan Anadolu Hisarını tamir ettirdiği gibi tam karşısına diğer adı Boğazkesen olan Rumeli Hisarını yaptırmak (1452) suretiyle Karadeniz'e geçişi kontrol altına almak istemiştir. Genç hükümdar bunu teyit etmek üzere bir duyuruda bulunarak Boğaz'dan geçecek bütün gemilerin hisar önünde durmalarını ve "selâmiyye akçe" ödikten sonra geçiş izni alarak yollarına devam edebileceklerini açıkladı.
Sayfa 85 - Deniz Basımevi MüdürlüğüKitabı okudu
Gelibolu'nun fethi...
Süleyman Paşa Edincik üssünden Ece ve Gazi Fazıl beylerin yol göstericiliği ile karşıdaki Çimbi'ye geçmiş ve Bolayır yakınındaki Akça Limmanlık,ta bulunan gemileri yaktığı halde Çimbi'deki gemilere el koyarak Anadolu yakasından karşı kıyıya iki bin asker geçirmiştir. Çimbi'nin ele geçirilmesinden sonra bir süredir rumeli'de tutmaya çalışan Süleyman Paşa 1354'te Gelibolu'yu fethetmiştir...
Sayfa 73 - Deniz Basımevi MüdürlüğüKitabı okudu
Çaka Bey'in öldürülmesi Türk tarihi bakımından olumsuz sonuçlar doğurmuştur. Her şeyden önce askeri ve siyasi politikalarının merkezine denizciliği yerleştiren Çaka Bey'in ölümünden sonra Haçlıların Anadolu'dan geçişi ve İzmir ile birlikte sahil bölgelerinin Türk hakimiyetinden çıkışı, Anadolu'da Türkler arasında denizciliğin gelişimini uzun süre geciktirmiştir...
Sayfa 55 - Deniz Basımevi MüdürlüğüKitabı okudu
16 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.