Deliliğin Tutsağı Yeryüzü
“Hepsinin ağzında beş sözcük var: İncil, Tanrı kelamı, İnanç, Hazreti İsa ve Kutsal Ruh, ama görüyorum ki, çoğu içlerine Şeytan girmiş gibi davranıyor.
Yeryüzünün deliliğin tutsağı olduğu böyle bir anda, insanlara insanlıklarına dönmeleri için seslenmenin bir anlamı yoktur artık.”
Sayfa 186 - Can Yayınları
Erasmus
“Her zaman gerçeği olduğu gibi söylemek zorunluluğu yoktur. Önemli olan, gerçeğin açıklanış biçimidir.”
Sayfa 136 - Can Yayınları
Erasmus
“Savaşın en büyük yükü, bu savaşın hiç ilgilendirmediği kişilerin sırtına biner ve savaşta herhangi bir başarı söz konusu olsa bile, taraftarlardan birinin mutluluğu öteki tarafın zararı ve yıkımı demektir.
Hükümdar hiçbir yerde savaşa razı olacak kadar dikkatsiz olmamalıdır ve hep haklılığını ileri sürmemelidir, çünkü kendi davasını haklı görmeyen var mıdır?”
Sayfa 101 - Can Yayınları
Erasmus ve Barış
“Ama Erasmus daha o zamandan, yani zamanımızdan neredeyse beş yüz yıl önce, hep barıştan yana çıkan birinin pek teşekkür ve onay beklemeyeceğini bilmektedir, “İnsanın ağzını savaş aleyhine açması, artık bir delilik ve Hristiyanlığa aykırı bir davranış sayılıyor.” Ama bu durum, Erasmus’un en büyük zorbalıkların egemen olduğu bir çağda, hükümdarların savaş tutkularına kararlı bir tutumla sürekli saldırmasını engellemez.”
Sayfa 100 - Can Yayınları
Keder, bilgelerin kalbinde, sevinç ise delilerinkinde yerleşmiştir.
Sayfa 136 - Maviçatı Yayınları
İnsanların mutluluğunu nesnelerini kendinden ibaret görmek, çılgınlığı aşırıya vardırmaktır. Bizi sadece kanaatlerimiz mutlu eder.
Sayfa 78 - Maviçatı Yayınları
Bizim topraklarda da var bunun bir versiyonu
Her gün Mezmurlardan birkaç ayeti ezbere okuyarak cennete gideceklerini zanneden insanlardan daha delileri, dolayısıyla daha mutluları bulunabilir mi?
Sayfa 69 - Maviçatı Yayınları
İnsanların çoğu delidir.
Sayfa 31 - Maviçatı Yayınları