Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Profil
Çekim sonrası görülen granülom
... epulis granulomatoza pyojenik granulomun diş çekimi sonrası karakteristik olarak soket içerisinde gelişen bir türüdür. Çekim sonrası soket içerisinde diş, kemik doku artıkları veya restoratif materyal parçaları kalması nedeniyle ortaya çıkar.
Sayfa 540Kitabı okudu
Düşman başına...
Fasiyal düzensizlik nadiren diş çekimi sonrasında ya da oral dokulara veya parotis bezi cerrahisi sırasında sinire uygulanan lokal anesteziyi takiben gelişebilir.
Sayfa 476Kitabı okudu
Reklam
Yönlendirilmiş cerrahi ya da kemik rekonstruksiyon cerrahisi gibi farklı cerrahi tekniklerde cerrahi rehberler giderek daha sık kullanılmaya başlanmış, ancak sadece son zamanlarda klinik kuron boyu uzatma işlemleri için önerilmeye başlanmıştır.
Geçmişte diş hekiminin geleneksel rolü, dişleri düzeltmek veya tamir etmek, bu mümkün olmadığında ise onları ağızdan uzaklaştırmaktı. Böylece ileri yaşlarda kısmi ve hatta total diş eksikliğine sahip bir nesil meydana geliyordu. Bugün, tüm Dişleri doğal haliyle ağızda muhafaza edebilmek mümkündür. Hastalar için düzgün bakım, iyi ağız hijyeni, çürüğe karşı koruyucu önlemler olarak şor kullanımı ve gelişmiş restoratif materyal ve teknikler aracılığıyla dişlerini korumak mümkündür.
Florürlü diş macunları zararlıymış, bizi zehirliyormuş diyenler için
Florürün çürüklerin önlenmesindeki önemli rolü, yapılandırılmış literatür incelemeleri ve meta-analizlerde defalarca doğrulanmıştır. Florür içeren dis macunlarının düzenli kullanıldığında çürükleri önleyebileceğine dair bilimsel kanıtlar vardir. Diş macunundaki florür konsantrasyonu ile çürük inhibisyonu arasında doz-etki ilişkisi vardır: daha yüksek konsantrasyonlar çürük gelişimini daha fazla azaltır. Önleyici etkisinin yanı sıra, florürün yeni başlayan çürük lezyonlarının erken ve girişimsel olmayan tedavisinde de olumlu bir etkiye sahip olduğu söylenmiştir. Bu bilgi, çokça alıntjlanan ve 7 yıllık bir süre boyunca başlangıç halindeki çürük lezyonlarının ("white spots") bir kısmının değişmeden kaldığı ve bir başka bölümünün gözle görülemeyecek ölçüde remineralize olduğu Backer-Dirks'in çalışmasına kadar gider.
Ranula karakteristik olarak ağız tabanında bulunan bir mukoseldir. Submandibular bez, sublingual bez veya ağız tabanındaki minör tükürük bezi kanallarında müsin birikiminden kaynaklıdır. Travma veya kanalın tıkanmasına bağlı ve en sık çocuklarda ve genç erişkinlerde görülür.
Sayfa 146Kitabı okudu
Reklam
Kokainin oral komplikasyonları
Nazal inhalasyon yoluyla kronik kullanımda palatinal ve nazal septum perforasyonu görülebilir. Damağın perforasyonu, burun mukozasının nekrotik lezyonlarının palatinal kemiğe ve yumuşak damak kaslarına doğru uzamasıdır. Vazokonstriksiyon ve iskeminin sonucu olan bu lezyon kokain kaynaklı palatinal perforasyon olarak adlandırılır.
Sodyum Hipoklorit Yanığı
Geçmişte, dental işlemler sırasında oluşan yaygın bir artefakt olarak kabul edilmekteydi.
Vital pulpa tedavisi, geri dönüşümlü pulpitis ve geri dönüşümsüz pulpitis tedavisi olarak iki bölüme ayrılabilir. ... Sağlıklı pulpa, endodonti kaynaklı apikal periodontitis ile ilişkili olamayacağı için, enflame pulpayı sağlıklı hale dönüştüren tedavi, uygulanabilecek en iyi tedavidir.
Endodonti, apikal periodontitisin önlenmesi veya ortadan kaldırılmasıdır. Apikal periodontitisin önlenmesi vital pulpa tedavisi ile sağlanırken, ortadan kaldırılması kök kanal sisteminin dezenfeksiyonu ile sağlanır.
Reklam
Endodontinin ilgi alanı, dişin apeksindeki periodontal ataçmanın enflamasyonu olarak bilinen apikal periodontitistir. Endodonti kökenli periodontitis ender olarak diş kökünden farklı bir konumda da bulunabilir; bu durumlar peri-radiküler periodontitis adıyla belirtilirler.
Esas olarak bir kişi ne kadar zeki ise o kadar hipnoza yatkın olmaktadır. Zeka ile hipnoza yatkınlık arasındaki ilişki zeki bireylerin pozitif ilişkide bulunma becerisi ve konsantre olabilme becerisinden kaynaklanır.
Sayfa 26 - Uslu M. Diş Hekimliğinde Hipnoz, yayın evi, 2015 basımKitabı okuyor
Klasik hipnozla süje transa alındığında yaşananlar, nefes alıp vermenin yavaşlaması, vücudun gevşemesi, aktivitenin azalması vs. görüntülerle uykuya benzeyebilir. Oysa bireyin transa girmesi için bilincinin çok açılması telkin edilir, belirli bir uyarana odaklanması arzu edilir. Uyuyan bireyde bilinç ve dikkat bulunmaz, uyuyan birey telkinle iletişim kesilir ki bu bir hipnotistin arzu etmediği bir durumdur. Hipnoz esnasında birey yaş ya da yorgunluk gibi nedenlerle bir şekilde uykuya dalarsa hipnozdan çıkmış olur. EEG dalgaları da uyku hali ile trans hali ve uyanıklık hali arasında farklıdır ve bu farklılık, tutarlılık gösterir.
Sayfa 19 - M. Uslu Diş Hekimliğinde Hipnoz, Yayın evi, 2015 basımKitabı okuyor
28 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.