Ecel yolunda bir ân torununun yüzünü ve gözünü öpen, yanaklarını koklayan Abdülmuttalib'in bir
sözü:
— Ben âlemde bundan güzel bir yüz ve bundan güzel bir koku nedir, bilmiyorum.
O [ﷺ] , ne teklif, ne memuriyet, hiçbir İlâhî emre
mazhar bulunmadığı çağlarda da, düpedüz ve tabiî hali ile, insanoğlunun, ruh, selim akıl ve ahlâk
bakımından en üstünü oldu.
Buluşma yerine üç gün geç kalarak gelen ortağını. aynı yerde üç gün bekleyen Kâinat Efendisinin
ahlâkını anlayabilmek için işte O'nun ahlâkına tevarüsten başka bir şey olmayan veliliğin bir
mensubuna ait vak'a:
Velî, kendisine «Birazdan gelirim» diye söz verip ayrılan birini, kar ve yağmur altında günlerce
bekliyor:
Ona soruyorlar:
— Sen deli misin? Hâlâ gelmiyeceğini anlamıyor musun?. Ne diye bekliyorsun kar ve yağmur
altında?
Diyor ki, velî:
— Eğer buradan ayrılacak olursam, arkadaşıma yalancılık isnad etmiş olurum. Onun için
bekliyorum!
Bu ahlâk, velînin değil, velilikle beraber her şeyin aslî sahibi bizzat O'nundur.