Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Profil
Sığırcıkların son sesi dedi: "Artık kanadın yok güzel kız, şimdi kanatsız uçmayı öğrenme zamanıdır, doğrul." Dedim, "Ruhuma yuvalık edemeyecek kadar yaralandı bedenim. Bunca derin yara birleşince bir ölüm eder artık, siz gidin, beni beklemeyin.."
Sayfa 54 - Doğan KitapKitabı okuyor
Bu kadar mıydı hayat? Ne gülünç bir maceraymış be yaşamak ve ölmek! Biri ya da öbürü tamam ama ikisi bir arada... ne anlamsız. İkisi bir aradaysa biz yokuz ki!
Sayfa 54 - Doğan KitapKitabı okuyor
Reklam
Biliyor musun daha altı yedi yaşında filandım. Bir gün annem kızdı, "Niye hep kıçını başını kıvırıyorsun kancey, müzik mi var ki?" dedi bana. Ben de "Sen duymuyorsun diye müzik yok mu yani?" dedim. Dedi: "Nerede peki, göster bakalım müziği?" Dedim, "Benim içimde." Hem güldü hem de sırtıma bir yumruk vurdu, "Yeter!" dedi. Çardağın altındaki dört kadın birbirlerini dürte dürte saatlerce gülmüşlerdi. İşte o zaman içimden yükselen o şarkıyı saklamam gerektiğini anladım. Herkesten, bazen kendimden bile... Evet, kendimden bile..
Sayfa 54 - Doğan KitapKitabı okuyor
Harabenin içinde bir harabeydim..
Sayfa 54 - Doğan KitapKitabı okuyor
Bana bakar bakmaz yaramı gören biri kötü olabilir miydi?
Sayfa 52 - Doğan KitapKitabı okuyor
Dans ölmediğini anlamanın en güzel yolu, hareket etmenin en neşeli şekliydi. Vücudun kahkaha atması... Neden öyle bakıyorsun, tuhaf mı geldi söylediklerim? Elbette ki dans zevk için hareket etmektir, başka ne ki?
Sayfa 50 - Doğan KitapKitabı okuyor
Reklam
Dans dediğin vücudunla şiir yazmak gibi. İnsanın hareketleriyle şarkı söylemesi..
Sayfa 50 - Doğan KitapKitabı okuyor
İnsan aynı yerden iki kez düşerse, ikinci düşüş artık gönüllü atlayış olur. Evet, ya da aptaldır, haklısın..
Sayfa 50 - Doğan KitapKitabı okuyor
"Neden hatırlamak istiyorsun?" dedi yeniden. Dedim, "Bu benim istediğim bir şey değil ana, bazı şeyler hatırlanmak istiyor.."
Sayfa 49 - Doğan KitapKitabı okuyor
"Neden hatırlamak istiyorsun?" "Çünkü unutmak çok üzüyor beni. Bazı şeyleri hatırlamam lazım.."
Sayfa 49 - Doğan KitapKitabı okuyor
Reklam
Ölüm nasıl bir hareketsizlikse hayat da aynı ölçüde hareket demekti. Hareket etmediğin zaman ölüyordun işte. Hayat hareket etmek, doğrulmak istiyordu..
Sayfa 48 - Doğan KitapKitabı okuyor
Vali harabede beni kıstırdı. Onu itip kaçmak istedim ama o beni yere yatırdı. Sonra da köpekleri kollarımı bacaklarımı tutup hırlamaya başladılar. Tırnaklarını ağır ağır etime gömüyorlardı. Artık kıpırdayamıyordum. O zaman anladım ki ölüyorum. Kıpırtısız kalmak ölmek demekti..
Sayfa 42 - Doğan KitapKitabı okuyor
Kollarım, bacaklarım, omuzlarım yeni mor lekelerle kaplandı Ben onlara "mor çiçek" derdim evvelden. Yani çocukken... Aslında annem beni okşuyormuş ama acemi olduğu için çok kaba yapıyormuş bu işi, diye inanmaya çalışırdım. Ama artık gelinlik çağındaydım, canımı yakmak istediğinin farkındaydım..
Sayfa 42 - Doğan KitapKitabı okuyor
İnsanlar ıslanmayı sevmiyordu; caddeler, sokaklar, meydan sessiz ve kasvetliydi. Her şey griydi..
Sayfa 41 - Doğan KitapKitabı okuyor
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.