e
Edebiyat Roman Macera Aksiyon
1 üyeTakip
Hakkımızda bilginiz yoksa, fikriniz de olmasın!..
Kitabımız 1940'lı yılların Türkiyesi'nde geçiyor.
Dünyada savaşın hüküm sürdüğü yıllarda iki tane uçağın düşmesiyle gelişen olayları anlatıyor.
Tam Hitler'in askerlerini okurken, hikayemiz birden bire Türkiye'de, Sünnilerin ve Alevilerin kardeşçe yaşadığı, huzurlu bir köyde devam ediyor.
O köyde bir "Yorgan dede" var ki, her köye bir tane ondan lazım:)
Onun çok güzel bir anlatım tarzı var, sohbeti şahane!
Herhalde benim de karşımda otursa, saatlerce sıkılmadan zevkle dinleyebileceğim bir karakter olurdu.
Yazar 
Orhan Bahtiyar insanı bu hikaye ile müthiş bir yolculuğa çıkarıyor, nerelerden alıp nerelere götürüyor.
Tabii insan okurken yaşananları hep daha da merak ediyor, kitabı elinden bırakmak istemiyor.
Bazı bölümlerde romanın içine ben de girip
o kahramanlardan biri oldum:)
Yazarın Orhan Bahtiyar daha önce de başka kitaplarını okumuş ve beğenmiştim, bu kitabını da beğendim.
Son olarak her zamanki gibi yine bir alıntı ile bitireyim;
"Rüzgârla birlikte, karşılarında bir orkestra şefi varmış gibiydiler. Doğa bir hareketiyle söğüt yapraklarını tatlı tatlı salındırırken; başka bir hareketiyle çam kozalaklarını birbirine vurdurarak, söğüt dallarının solesuna eşlik edecek ritmi oluşturuyordu.
"New York Flarmoni bu konseri mutlaka dinlemeli" diyerek iç geçirdi.
Daha önce de baharı anlatan birçok yapıt dinlemişti. Ama bu ilahi uyanışı, uyanandan daha iyi kimse anlatamıyordu işte.."
Kitabı keyifle,severek okudum.Tavsiyemdir!
Yazara Orhan Bahtiyar selam olsun,kalemi daim olsun..
Keyifli okumalar dilerim.