Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Profil
Hamile kalanlar, birey olan kadınlar oluyor. Birey hayvanlar üzerindeki vurgu, kürtaj hakları sorununun başka bir yanına da odaklanılmasını sağlıyor: Hamileliğin tekilliğini idrak etmemiz gerekiyor. Demek istediğim, hamilelik ahlaki bir sorun olarak yeniden üretilebilecek bir şey değil. İçimce bir fetüs taşıyan bir kadının durumuyla kıyaslanabilecek bir hak durumu yok.Kıyaslanabilir noktalardan karmaşık tartışma girişimlerinde bulunulmuşluğu var fakat ortada böyle bir nokta yok. Kürtaj sorusunun uyacağı, önceden var olan böyle bir örnek yok çünkü hamileliğin bir karşıtı yok.
Sayfa 114Kitabı okudu
Kürtaj Hakları ve Hayvan Hakları
Birinci Önerme: Bireyi Unutmamalıyız Hayvanları savunma kuramı, birey olarak hayvanları da göz önünde bulundurmamız gerektiğini tartışır. Birey hayvanlarınkaderinin, türler ya da yaşam alanı ya da çevre endişesi sebebiyle değişmesine ya da bazı insanları yeme ya da hayvanlar üzerinde deney yapma ihtiyacı olarak gördüğü sebeplerle şekillenmesine izin vermemeliyiz.Hayvanlar, çektikleri zulmün sonuçlarını bireysel olarak tecrübe etmektedirler.
Sayfa 114Kitabı okudu
Reklam
Kaynaşık Baskılar
Etin cinsel politikası, dişi hayvanlara gerçek anlamda uygulanan eziyetle pekiştirilir. Hayatımızın çoğunlukla kadınların etini tüketmeye bağımlı olarak sürdürürüz. Dişi tavukları yeriz; çünkü "erkek horozlar yumurtlamaz ve onların eti düşük kalitededir." (Erkekler de eşit derecede mağdur edilir ancak tüketilmezler.) Tavuklar ve inekler öldürülmeden önce ömürleri boyunca bizim için yumurta ve süt ürünleri üret,r. Bu şekilde onların kadınlığını da sömürmüş oluruz. Et endüstrisinin meslek içi dergileri, kadınlık durumunu özel ilgiye ihtiyaç duymakla ayırt eder. Hayvan kesenleri şçyle uyarırlar: "Hayvanlar hamileliklerinin ileri aşamalarında kesilmemelidir. Bu durumda dişi hayvanın fizyolojik koşullarına müdahale edilmiş olur ve eti de güzel olmaz."
Sayfa 151Kitabı okudu
Maskelenmiş Şidder, Susturulmuş Sesler
Ayakkabılarımızdaki deriden yüzümüzü yıkamak için kullandığımız sabuna, yorganımızdaki kuş tüyünden yediğimiz ete ve tükettiğimiz süt ürünlerine kadar bütün dünyamız diğer hayvanların ölümüne bağımlılık üzerine kurulmuştur. Birçok kişi için bu ne ragatsız edici ne de şaşırtıcıdır.
Sayfa 139Kitabı okudu
Kayıp gönderge
hayvanlar kayıp göndergelre, kaderleri de başka birinin kaderini ya da varlığını anlaan metaforlara dönüştürülmüştür. Mecazen, özgün anlamının altı oyularak farklı bir anlam hiyerarşisinin içine çekilen her şey kayıp gönderge olabilir. Bu örnekte hayvanların kaderi insan merkezli bir hiyeraşinin içine çekilmiştir. Tecavüz mağdurlarının ve dayak yiyen kadınların özelinde, hayvanların ölüm tecrübesi, kadınların yaşarken deneyimlediklerini resmetme işlevi görür.
Sayfa 101Kitabı okudu
Etin Irksal Politikası
Irkçılık ve cinsiyetçilik, etin beyaz erkek yiyeceği olduğu görüşünü ortaklaşa muhafaza etti.
Reklam
Etin Cinsel Politikası
Et yemedeki cinsiyetçiliksınıf ayrımlarının altını yeniden çizerken bir de anlam sapması doğurur: Tüm sınıflara nüfuz etmiş olan etin erkeksibir yiecek olduğu ve et yemenin bir erkek faaliyeti olduğu miti.
Sayfa 76 - AyrıntıKitabı okudu
Kadınlara nasıl davranıldığına bakın. Kontrol edildik, tecavüze uğradık, hiçbir inanılırlığımız olmadı, hiç ciddiye alınmadı. Hayvanlara da aynı şey oluyor. Onları sakat bıraktık, evcilleştirdik. Bütün düzenleri, bütün varlıkları insanların ihtiyaçlarına göre şekillendirildi. Erkeklerin de kadınlara ve dünyaya yaptığı şey bu işte.
Sayfa 173 - Ayrıntı YayınlarıKitabı okudu
“Çaresiz, zararsız, küçük hayvanlar üzerinde bilerek canlı deney yapan bir teknisyen, üzerinde deney yapabileceği bir kadın veya herhangi bir insana da bunu kolaylıkla yapabilir.”
Sayfa 101 - Alice Park, Vegetarian Magazine 15, no.5 (1910)Kitabı okudu
Zulümler birbirine eş değildir ve kıyaslanamaz. Fakat hayvanlık da sosyal zulmün bir parçası ve ırkçılık ile kadın düşmanlığı, tür sınırlarının öteki tarafında da faaliyetlerini sürdürmekte.
Sayfa 31 - Ayrıntı YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Feminist-vejetaryen hareket, başka bir dünya görüşünün var olduğunu beyan eder; o dünya görüşü ki ölümü tüketmek yerine yaşamı kutsar, dirilecek hayvanlara değil özgürleşmiş insanlara bel bağlar.
Sayfa 339
Savaş denen bu dehşeti kim sever ki? Belki et yiyenler, daha önce öldürmüş olmaları itibariyle, (kuşları, memelileri, o narin yaralı geyiği, tilkileri) öldürme ihtiyacını yeniden hisseder. Kasap kanlı önlüğüyle kan akıtmayı, cinayeti körükler. Neden olmasın? Yavrucuk bir buzağının boğazını kesmekle kardeşlerimizin boğazını kesmek arasında yalnızca bir adım var. Bizzat bedenlerimiz katledilmiş hayvanların canlı mezarı konumundayken, yeryüzünde ideal yaşam koşullarını nasıl bekleriz?
Sayfa 259
“Zararsız hayvanların katledilmesi, zafer haberlerinin yüz binlerce insanın katledilmesi yoluyla satın alındığı bu iğrenç ve akıl dışı bayram havasının bir parçası olmaktan geri kalmaz”. Percy Shelley
Sayfa 237
Anna Kingsford, on dokuzuncu yüzyılda düzenlenen Kadınların Barış Sözleşmelerini tartışırken şöyle yakınmıştır: “Bu zavallı kandırılmış mahluklar, evrensel barışın et yiyen bir nesil için kesinlikle olanaksız olduğunu göremedi.”
Sayfa 237
Feminist vejetaryenler hayvanları öldürmenin insanları öldürmeyi de haklı çıkardığını savunurken, egemen bakış açısına sıkı sıkıya bağlı olan bazı kimseler, yeri geldiğinde insanların bile öldürüldüğünü mazeret göstererek çocuklarını et yemeye ikna eder.
Sayfa 234
16 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.