TEZATLIK MAHLÛK!..
- "Aslında çok az insanın "söylenmeye değer" sözü vardır. Fikir meydanındaki çoğunluk "söylenmeye değer" sözün malikiymiş gibi bilinme ve görünme hevesinde. Bu karışıklıkta da ruhî memuriyeti "sussan olmaz" da düğümlü "tezatlık" mahlûk, büsbütün ızdırap tünelinde..."
Sayfa 84 - 5.Levha, Bir Adam Yaratmak, -Ergün Bey ve Rüya- İBDA Yayınları.Kitabı okudu
Yağmur...
- "Yağmur yağıyor; yine yağmur, yine yalnızlığımın üstüne... Hem de nasıl!..
Yağmur yağıyor; hayâlle hakikat arası bir alacakaranlıkta, böyle bir geceydi kendimden kaçışım... Ve herkesten..."
Sayfa 84 - 5.Levha, Bir Adam Yaratmak, -Ergün Bey ve Rüya- İBDA Yayınları.Kitabı okudu
RUHUN İKİ BUUDU...
- "Düşünüyorum da, senin, ikisi de tek tek bir, BİRDE bulma idrakinin öncüsü benim; iki beden buudunda tecelli eden "bir" ruh ve "bir" bedende ruhun iki buudu..."
Sayfa 70 - 4.Levha, Hâdiselerin Mantığı -Leylâ ile Âdem- İBDA YayınlarıKitabı okudu
RUHUMUN MANZARASI...
Ruhum, tabiat plânından malzeme tedarik ederek kendi manzarasını çizmek istiyor... İfâde ediyorum: "Açıklardan gelen hafif ve sürekli rüzgâr, denizin yüzünü okşayıp dalgacıklar meydana getiriyordu..." Sonra?
- "Denize koyu gölgeler düşüren kayalıklar... [...] Buna benzer (hava, deniz, güneş, rüzgâr, kar ve fırtına) şeylerle ruhumuzun manzarasını çizmek isterdim... Sanki ruhun resimlerini, mevsimlerle ifâde..."
Sayfa 69 - 4.Levha, Hâdiselerin Mantığı -Leylâ ile Âdem- İBDA YayınlarıKitabı okudu
"CİNS İDRAK" ve ZERZAVATLAR...
- "(...) Hayâlî olarak anlatsam mübalâğa diye karşılanacak olam som bir eblehi göz ardı etmek yazık olur; o, tersine insan soyunun numunesi... Ve, şiir de yazıyor!.. Yaydan çıkan bir ok gibi bir "cins idrak" sahibine böyle zerzavatların engel olmayacağına, onlara yük taşıyan eşek nasibiyle vesile olunmak durumu düştüğüne misâl veriyorum..."
Sayfa 65 - 3.Levha, Âdem'in Doğuşu -Âdem ve Ben- İBDA YayınlarıKitabı okudu
ŞAİR: NADİDE KUMAŞ SAHİBİ...
- "Şair, gözü açık rüyâ gören, masal anlatan değil; rüyâsını tâbir eden zaman içinde tâbirin gerçekleşmesini seyrettiren nadide kumaş sahibi... Şu, teksir makinasından çıkmış basmakalıp şairler ordusunu, şiir âletiyle ifâdelerini; hiçbiri diğerinden şahsiyet olarak ayrılamaz teksir şiirlerini niçin gerçek şiir olarak görmemek gereği de buradan..."
Sayfa 64 - 3.Levha, Âdem'in Doğuşu -Âdem ve Ben- İBDA YayınlarıKitabı okudu
CAZİBE ve KISKANÇ MAYMUNLAR...
*****
- "Anlıyorsunuz ki, cazibesi "kıskanç maymun" doğuran bir yapım var!..
İnsan ormanında bir Robinson Crusoe!.."
*****
Sayfa 64 - 3.Levha, Âdem'in Doğuşu -Âdem ve Ben- İBDA YayınlarıKitabı okudu
VAHŞET VE CİNAYET...
- "Doğrudan doğruya Allah Resûlüne karşı bile işlenmiş şu vahşet ve cinayet, insan mayasının tersinden de ne hayâl üstü bir istidat taşıdığını gösterir:
Allah Resûlünün vahiy kâtiplerinden biri, vahyin ondan taşan kıvılcımıyla çarpılınca, hemen sapıtıyor: "Ben de vahy vahiy aldığıma göre, Peygamber benim!.."
Sayfa 63 - 3.Levha, Âdem'in Doğuşu -Âdem ve Ben- İBDA YayınlarıKitabı okudu
MAYMUN ADAMDAN İĞRENENİM!..
- "Ben, anlaşılmamaktan dolayı yakınmayı "aydın görünme" süksesine katık diye kullanan maymun adamdan iğrenenim!.. Ve böyle bir çile döneminde, aşkı tanıyan nerede, paylaşma hâlisiyetini gösterecek samimi ve akıllı "dost"tan mahrumluğu, hayatın yaşanmaya değmezliği olarak karşılayıp küsenim!.."
Sayfa 63 - 3.Levha, Âdem'in Doğuşu -Âdem ve Ben- İBDA YayınlarıKitabı okudu
BİR ÇEŞİT AMOK...
- "Benim hâlim, fikir ve ruh üfleyen adamı mum yerine koyarsanız, pervane olarak buydu; bir çeşit amok... Amok'un hedefsizliği yerine sekr ve vecd gibi hedeften başka bir şey düşünememezlik ifadesini koyar ve engel tanımazlığı (Amok hikayesinin) havasından süzerseniz, nice olmazdaki oluru veya olurdaki olmazı, adamına göre kendini veren hakikat bahsiyle iç içe olarak anlarsınız..."
Sayfa 63 - 3.Levha, Âdem'in Doğuşu -Âdem ve Ben- İBDA YayınlarıKitabı okudu
Amok Koşucusu...
- "(...)Onun geldiğini görenler, uğursuz haberi mümkün olduğu kadar uzaklara duyurmaya çalışırlar: "Amok, Amok!" Herkes kaçar... Ama o duymaz, yoluna devam eder; hiçbir şey görmeden koşar, önüne geleni öldürür... Bir kuduz köpek gibi öldürülünceye kadar, yahut da bitkin bir hâlde, kan-ter içinde devrilinceye kadar..."
Sayfa 61 - 3.Levha, Âdem'in Doğuşu -Amok- İBDA YayınlarıKitabı okudu
AMOK?..
- "Kendimi anlamıyordum... Bir tek düşüncem vardı: Emelime ulaşmak. Ama durun bir dakika... Yine de anlatabilirim balki... Amok nedir bilir misiniz?
- "Amok mu?.. Galiba hatırlıyorum; Malezya'lıların bir sarhoşluğudur bu..."
- "Sarhoşluktan daha fazladır... Deliliktir. [...] Bir cins insan kuduzudur; duygusuz, öldürücü bir monamini krızi...Hiçbir alkolün etkisi bununla karşılaştırılamaz..."
Sayfa 60 - 3.Levha, Âdem'in Doğuşu -Amok- İBDA YayınlarıKitabı okudu
BİR CİNS AMOK!..
- "Bir gün, alkıştan çatlayan tavanların birini altında, henüz 14-15 yaşlarında, gençliğe ilk adımını atan yüreğin uyanışı... Sonra remzin remziyle, suya rengini hakim kılan yosun yeşilliğinin ürpertisini kaybetmeksizin, sırrını kendine saklayan zamanın mevsimlerle ifadesi şeklinde öz yolunu döşeyen vasıta olarak, avcının murad oklarına gönüllü atılan hedef... Bir cins AMOK...
Sayfa 59 - 3.Levha, Âdem'in Doğuşu -Âdem'in Doğumu- İBDA YayınlarıKitabı okudu
İLERİ GELENLER ŞEHRİ ve YALNIZLIK KULESİ...
- "Ama kim anlar ki o, her seferinin bir buruk muzafferidir; ipekten yapılmış bir yazı kağıdı üstünde seyrine daldığı soy ve ileri gelenler şehrinin mamur ruh şenliğini, yalnızlık kulesinde kelimelere tercüme ettirirken...
Kim anlar?.. Ben!..
Sayfa 58 - 59 - 3.Levha, Âdem'in Doğuşu -Âdem'in Doğumu- İBDA YayınlarıKitabı okudu
RUH AVCISI ve CAN ALICI NOKTA...
- "Sözlerimdeki kapalılıkları, ruh yuvalarında sözlerimin akacağı mecraı hazır olanlara havale ederken, bir ipucu da vermek isterim: Ormanları adım adım dolaşan ve her çalı dibini karıştıran bir avcı, bir ruh avcısı alkıştan çatlayan tavanların altında en yaman hamlelerle muhataplarını kalbinden vurmaya çalışırken, o yer ve o ân için can alıcı noktayı bulmuşluğun takdir ve tezahürünü görüyor; topluluk ve alkış tufanı...
Sayfa 58 - 3.Levha, Âdem'in Doğuşu -Âdem'in Doğumu- İBDA YayınlarıKitabı okudu