Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

İnkılapçı Padişah

Profil
Kapdân-ı Deryâ olarak İstanbul’a gelen dâmâdı Müşir Halil Rif’at Paşa’nın: “Avrupa’ya benzemezsek, Asya’ya çekilmeye mecburuz!” demesi üzerine, inkılâp hareketlerine daha şiddet verdi.
II. Mahmud’un, kızı Atıyye Sultân’a subay üniforması giydirip saçlarını fes altında toplatarak pantalonla ve erkek kıyâfetinde, yanına bir yaş büyük ağabeyi Velîahd-Şehzâde Sultân Abdülmecîd’i verip, askerî birliklere, Seraskerlik makamına, şuraya buraya göndermesi, muhâfazakârları artık iyiden iyiye çileden çıkarmıştı.
Reklam
Türkiye hiçbir zaman bu mesafeyi kapatamıyacak
Napoléon devrinin ve Fransız İhtilâli savaşlarının son bulduğu, Viyana Kongresi ile yeni bir düzenin kurulduğu bu yıllarda Avrupa, buharın sanayie tatbikıyle, Türkiye ile arasındaki mesâfeyi bir daha kapatılmasına imkân olmıyacak derecede açtı.
“Ya Devlet başa, ya kuzgun leşe!”, “Denize düşen yılana sarılır!” gibi sonradan atasözü hâline gelen sözler, onundur. İlkini 1808’de üstâdı ve baba bildiği Üçüncü Selim’in şehid edildiği gün, ikincisini can düşmanı Rusya ile Hünkâr İskelesi ittifakını imzaladığı gün söylemiştir.
Batı Musikisi’ni Devlet’in çatısı altında resmen Türkiye’ye sokan, Muzıkay-ı Hümâyûn’u Avrupa ve Türk musikileri bölümleri hâlinde kuran, 1826’da Asâkir-i Mansûre-i Muhammediyye için bir Marş besteliyen, Sultan Mahmud’dur.