O beni öldürmek üzere, ama ben O'nun karşısında esriyorum
Öyle bir güzellik var ki kılıcını çekişinde.
Sayfa 746Kitabı okudu
Hallac- ı Mansur
"Senin aşkını bütün varlığımla kucakladım, ey benim Velâyet'im! O kadar yoğun gösterdin ki Kendini, sanki artık bende Sen'den başka bir şey yok!
Sayfa 361Kitabı okudu
Ahmed-ibni-Fâris şöyle dedi:
Hallac'i Sûk'el-Katîa'da gördüm, caminin kapısında ayak- taydı, ve şöyle diyordu:
"Ey insanlar! Hakikat bir kez bir gönlü ele geçirmeyegörsün, onu Kendisi olmayan her şeyden boşaltır! Allah bir insana el atmayagörsün, onu Kendisi olmayan her şeyden boşaltır! İnananlarından birini sevdiği zaman, diğerlerini ondan nefret etmeye sevkeder, ki o kulu Kendisine iyice bağlansın, Kendisine razı olsun.
Sayfa 361 - ArdıçKitabı okudu
ŞERİAT'IN KONTROLÜNDE İLM-İ LEDÜN...
- "İlm-i Ledünn'ün, Kur'ân'dan, başlayarak bütün ölçü ve ölçülendirmelerin heyeti umumiyesini gösteren Şeriat'ın ve onun bâtını olan tasavvufun ışığı altında, indî ve zatî mahiyetiyle, Allah'ın muradı olan hakikatlerin idraki demek olduğunu söyleyelim. Bunu belirttiğimiz ânda, tabiî olarak durulacak ve at koşturulacak alanın Şeriat'ın kontrolünde olduğu anlaşılıyor; bu dünya ve öte dünyanın kefaletinin de sadece İslâm'da bulunduğunu da...
Bir misâl: "Kanatlı insan" tasviri ve düşüncesi... İlk insandan bugüne ve son insana kadar "insan sureti"nin aynı olduğu ve olacağı bilgisini ve kefâletini İslâm'dan biliyoruz. Bu çerçevede, mitolojik bir veri hâlinde "kanatlı insan" tasviriyle karşılaşsak, bunun sembolik bir mânâ olduğunu anlarız; aynı zamanda bunun, "hakikati olmayan bir mahiyet" nev'inden olduğunu da..."
Sayfa 178 - 179. 4.Levha -Şuur ve Kâinat- Hakikat-i Ferdiyye, İBDA YayınlarıKitabı okudu
DÜŞÜNCE VARLIĞIN AYNI(MI)DIR?
- "Meselâ, "boynuzlu at" veya "kanatlı insan"a dair bir tasviri ele alalım. Diyelim ki, bir insanın böyle bir düşüncesi veya eski mitolojilerde geçen böyle bir şey var... Bunu "düşünceyi var olarak almak" bakımından nasıl değerlendireceğiz? Yâni, "boynuzlu at" veya "kanatlı insan"ı, "peşin fikir"e mevzu olarak aramak ve değerlendirmek mi, yoksa bunlar bir ifâdenin benzetmeli şekli diye mi görmek? Ve elbette neye göre ve ölçü ne? İşte burada hem "Mutlak Fikrin gerekliliği" bahsine, hem de İslâm'ın "mistisizm" genellemesine konulamayacağı hakikatine çatıyoruz..."
Sayfa 178 - 4.Levha -Şuur ve Kâinat- Hakikat-i Ferdiyye, İBDA YayınlarıKitabı okudu