Benden uzakta olduğunda bile, benim için varsın.
Varlığının bu şekli çok biçimli:sayısız imgeler, geçişler, anlamlar, bildiğimiz şeyler ve yerlerden oluşmakta, ama her şeyin altını çizen şeyse, heryere yayılmış yokluğun.Sanki sen bir mekana dönüşmüşsün, hatların da ufuk olmuş.İşte o zaman bir ülkede yaşar gibi yaşıyorum içinde.
Sen her yerdesin. Fakat bu ülkede seninle asla yüz yüze gelemiyorum.
Uzun ayrılıklardan sonra bile uçsuz bucaksız göğün içinden geri döneceğimiz sizlersiniz, bizleri yorgunluğumuz ve böylesine muhtaç olduğumuz bedenlerinizin üstüne düşen
başlarımızın ağırlığından tanıyacaksınız.
"kendi ölümümle beni en çok uzlaştıran şey bir düşünce, senin ve benim kemiklerimin birlikte gömülüp dağıldığı, çırılçıplak kaldığı bir yer düşüncesi"
arada açıp okumak isteyeceğim bir kitapla daha tanıştım. İsmi kadar güzel olan kitap. ismi mi güzelleştirdi kitabı yoksa kitap mı ismini bunu uzun bi süre düşüneceğim. seninle iyi ki tanıştım John Berger
Ressamın gözünden hayata tutunmayı belki ölmeyi hatta aşk ve ızdırabı izleyeceksiniz evet 'izleyeceksiniz'. okuduğunuzda ne demek istediğimi de zaten anlamış olacaksınız.mutlaka şans vermelisiniz pişman olmayacaksınız
kalbin cüzdanında
bir çiçek o kuvvet
bizleri yaşatan
dağları yıpratan.
ve yüzlerimiz, kalbim, fotoğraflar kadar kısa ömürlü.