Bir gece kadınına,bir karanlık kızına bundan daha güzel ve onu daha iyi vasıflandıran bir sıfat bulmağa imkan mı vardı...Güzelliği kadar ismi de kaldırımlarda meşhurdu..Fosforlu Cevriye..
Erkekleri en çirkin meyil ve heveslerinde bile tanımış, ruhen ve bedenen hiç-bir zaman bakir olmamış olan bu sokak kadını,ona sade bir erkeğin bir kadına verebileceği zevkleri bilmiyen,sade bir takım duyguların zorlamasıyla müphem saadetler tahayyül eden küçük ve günahsız bir dişi iştiyaki ile bakmakla kalmıyor,ona bakarken şimdiye kadar hiç bilmediği ve kökü sade bunda olmıyan başka duyguların da ruhunda uyandığını hissediyordu.
Bu his,grift acaip bir duygu idi..
-Allaha inanmazsın da nasıl olur da böyle iyi olursun..Cennete inanmazsak ne ümit ederiz bu dünyada..
- Ben de cennete inanırım Cevriye amma benim cennetim kırk yama hocanın cenneti değildir..