HORACE WALPOLE || OTRANTO ŞATOSU
Horace Walpole, İngiltere'de gotik mimarinin yeniden doğuşunda önemli bir rol üstlendiği gibi ilk gotik roman olan Otranto Şatosu'nu yazarak edebiyatta çığır açmıştır.
Otranto Prensi Manfred, acele bir evlilik hazırlığı içindedir. Aceleci olmasının altında yatan sebepse, şatoyla ilgili olan, "Otranto Şatosu asıl sahibi oraya sığamayacak kadar büyüdüğünde mevcut ailenin elinden çıkacaktır" kehanetidir.
Kitabın, edebi ve mimari anlamda gotik kavramının güçlü bir yansıtıcısı olduğunu düşünüyorum. Aile, evlilik, mülkiyet ve soy gibi konulara köklü bir yaklaşım getiren yazar, aynı zamanda korku edebiyatının temelinde olan unsurların nasıl oluştuğundan da bahsetmiş. Tarih, gelenek, kültür ve farklı edebi tarzlar hakkında bilgi verici bir özellik taşıyan kitap, inişli - çıkışlı temposuyla diyaloglara, kaçışlara, saklanmalara, ölümlere ve gizemli olaylara ev sahipliği yapıyor. Korku duygusundan ziyade, sizi, bol entrikalı bir ortamın beklediğini belirtmek isterim. Politikacı, sanat tarihçisi ve antika koleksiyoneri olan Horace Walpole, babasının ölümünden sonra bir malikane satın alarak, burayla ilgili olan "Kendi zevkimi tatmin etmek ve hayalimi gerçekleştirmek için küçük, gotik bir şato inşa edeceğim" düşüncesini yakın dostuyla paylaşmış. Kitabın sonunda, bu konunun ve kitabın diğer detaylarının anlatıldığı bir sonsöz mevcut. Sonsöz, okuyucuyu tatmin edecek kadar donanımlı hazırlanmış.
Okumanızı tavsiye ediyorum.