Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Profil
Kâinat Kitabı
Muhammed Kutub, Kur'an'ın kendine has bu tefekkür dokusunu veciz bir şekilde şöyle anlatmaktadır: "Gökyüzü, yeryüzü, Güneş, Ay ve yıldızlar, korkunç semavi cisimler, feza denilen boşluğa fırlatılmış âlemler, gece ve gündüzün birbirini takip etmesi, aydınlık ve karanlık... Ufuklarda küçücük ve güçsüz bir hat şeklinde, aydınlık bir ip gibi beliriveren hilalin dönüp Ay haline gelişi, sonra basamak basamak giderek eski bir hurma dalı gibi kaybolup gidişi, şimşek, yıldırım, kasırga, fırtına, yağmur ve bulut... Yeryüzü ve sarp dağlar, vadiler ve nehirler... Karalarda dolup taşan, denizlerde yüzüp giden ve birbirine benzemez hadsiz hesapsız varlıklar... Ve her varlıkta ayrı bir şekil arzeden engin dikkat ve itina... Güneş sistemimiz ve gök cisimlerinin hareketi, korkunç ve karanlık boşluklarda bir kıl payı bile şaşmayan engin nizam... Yeryüzünün kara bağrından fışkırıp da çamurları delerek aydınlığa kavuşmak isteyen tane... Yumurtasında dönüp duran, etrafı seyre dalan şu küçük kuş yavrusunun, annesinin gagasından aldığı besin... Yapısı son derece farklı, renkleri son derece parlak bir tel tüy... Ve gözün ilişip de duygunun kavradığı her şey... Her şey..." Özetle kainat her zerresiyle insanı Yüce Allah'ın kudreti üzerinde düşünmeye davet etmekte; O'na bağlanmaya ve itaat etmeye çağırmaktadır.
Sayfa 191 - timaş, ikinci baskı, 2021Kitabı okuyor
Akıl, ontolojik yapısı gereği kainatta hâkim olan sebep-sonuç ilişkisine ve duyularla algılanan şehadet âlemindeki derûnî incelemelerine dayanarak görünen âleme varlık veren görünmeyen bir var edicinin mevcudiyetini anlar.
Sayfa 175 - timaş, ikinci baskı, 2021Kitabı okuyor