Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Paragraf Sorusundan Alıntı

Profil
Örneğin Georges Perec, hiç "e" harfi kullanmadan polisiye roman yazarken son derece heyecanlıydı çünkü yaratıcılığını son sınırlarına kadar kullanmak, ömrü boyunca belki de hiç öğrenemeyeceği sözcüklerin içine dalmak veya yenilerini yaratmak zorunda kalmıştı. Bir taraftan kısıtlandığınızda bir başka taraftan kendinize bir yol açabilirsiniz.
İnsan, böyle anlarda kapatmalı kendini dışarıdaki kente ve dönmeli içindeki kente yoksa yabancılaşır kendine; sesine, yüzüne.
Reklam
Evden çıkmak budur aslında. Eve yaralarla dönülmüyorsa hiç gidilmemiştir. Sadece uzaklardan gelenler bilirler evlerinin kokusunu...
Yaşam dolu tabiatın içinde İnsanoğlu ancak karartı olarak var olabiliyor, diye geçirdim içimden...
°𝐇𝐞𝐫 𝐠ü𝐧 𝐚𝐲𝐧ı 𝐢𝐡𝐭𝐢ş𝐚𝐦 𝐯𝐞 𝐠ü𝐳𝐞𝐥𝐥𝐢𝐤𝐭𝐞 𝐲𝐚𝐥𝐧ı𝐳 𝐠ü𝐧𝐞ş 𝐝𝐨ğ𝐚𝐛𝐢𝐥𝐢𝐫. 𝐎 𝐛𝐢𝐥𝐞 𝐤𝐞𝐧𝐝𝐢 𝐤𝐞𝐧𝐝𝐢𝐬𝐢𝐧𝐢 𝐡𝐞𝐫 𝐬𝐚𝐛𝐚𝐡 𝐭ı𝐩𝐚𝐭ı𝐩 𝐭𝐚𝐤𝐥𝐢𝐭 𝐯𝐞 𝐭𝐞𝐤𝐫𝐚𝐫 𝐞𝐝𝐞𝐛𝐢𝐥𝐦𝐞𝐤𝐥𝐞 𝐛𝐮 𝐧𝐢𝐦𝐞𝐭𝐞 𝐤𝐚𝐯𝐮ş𝐮𝐲𝐨𝐫 .
Mikrobun hastalığın vücuda getirebilmesi için vücutta kendine musait bir zemin bulması değil mi? Bu zemini, sinir sistemi vasıtasıyla ruh hazırlar. İsyan oradan vücuda geçmiştir. Yani insanda hastalık, çok defa, kaderin aksiliklerine karşı bir uyumsuzluktur. Simeranya'da her türlü hastalığın amilini evvala hastanın hayatında ve ruhunda ararlar. Çok defa da hiçbir çaresi olmayan talihsizliklerden, hayat aksiliklerinden birini bulurlar: ümitsiz bir aşk, çpk sevilen birinin ölümü, namus lekesi, vicdan azabı gibi çaresizlikler... Ve bu ağır ızdırap yükünü kaldıramayan ruhun sıkıntısı ve isyanı. İşte o zaman hastayı kaderin aksiliklerine intibak ettirecek bir ruh tedavisi başlar ve mucizesini verir.
Reklam
Yarım kaldık, yarım kaldım...
Hiç değilse iki noktayı birleştiren bir doğru olalım istedim, ona da cetvelim yetmedi.
Zaman, Newton'un bulduğu tüm çekim teorilerini yasalaştırdı da bizim yavaş yavaş uzaklaşmamıza mani olamadı.
Birisine sevdalanmak, donmuş bir gölde, nerede ve ne zaman kırılacağını bilmene imkan olmayan ince buzlar üzerinde yürümek anlamına gelmiyor muydu?
Reklam
Aşkın tehlikelerini bilerek kendini ebediyen bu duyguya kapatan ben değil miydim? Kara sevda, gözleri bağlı olarak bir uçurumun kıyısından yürümek değil midir?
Fazla bilmek mutluluk getirmiyor. Ne mutlu cehaletin koruyucu rahmi içinde bir cenin gibi büzülüp yatanlara diyorum.
" Tarih, kimsenin babasının çiftliği değildir. Herkes istediği gibi onda at oynatamaz. "
Jean-Jacques Rousseau
Jean-Jacques Rousseau
226 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.